Or more importantly translate Turkish
50 parallel translation
Or more importantly, why?
Ya da daha önemlisi neden?
Or more importantly, who's the lucky sister?
Ya da daha önemlisi şanslı kız kardeş kim?
corporate officers, shareholders, or more importantly... the resident agent on the filing who is usually a lawyer.
... müdürler, ortaklar ya da en önemlisi olarak genellikle avukat olarak yer alan kişilere.
- Or more importantly, how old are they? - Oh, they're all legal.
Daha da önemlisi, onların yaşı kaç?
Or more importantly, what's our friend up there doing?
Daha önemlisi dostumuz orada ne yapıyor?
Or more importantly...
Daha önemlisi...
'Cause what he saw, or more importantly, who he saw, scared the hell out of him.
Çünkü gördüğü şey veya daha önemlisi gördüğü kişi, ödünü patlatmış.
Or more importantly, who do you think is going to buy it?
Bunu kimin alacağını düşünüyorsun?
Or more importantly, who didn't.
... ya da daha önemlisi, kimin kurtulamadığını.
If you want to approach this monster. If you want to meet you,... Or more importantly, If you want to die. Really allow me to suggest that I go get the eggs.
Ama bu yaratığa yaklaşmak ve onu tanımak istiyorsanız daha da önemlisi ölmesini istiyorsanız yumurtaları almama izin vermenizi tavsiye ederim.
Or more importantly, alone?
Ya da daha önemlisi, yalnız mısın?
So every once in a while we add amendments to the Constitution... to expand, or more importantly, define, the parameters of our rights.
Zaman zaman anayasanın özgürlük alanlarımızı genişletmesini, daha da önemlisi yeniden tanımlamasını isteriz.
Hey, how'd that snowball thing go, or more importantly, how was the rebound sex?
bu kartopu şeyine nasıl gidilir ya da yansıma seksi nasıl olur?
Show me how the business operates, or more importantly, how you operate.
Bu iş nasıl dönüyor, sen nasıl çalışıyorsun ; görmek istiyorum.
In fact Wendy never saw the elephant coming- - or more importantly- - sitting.
Doğrusu, Wendy fiilin geldiğini göremedi daha önemlisi de oturuyordu.
Or more importantly, who would want it to come to this?
Daha da önemlisi, kim bizi böyle görmek isterdi?
Or more importantly, it is off the point.
En önemlisi ise hedefimiz o değil.
Okay, but this doesn't tell us what they're after, or more importantly, who's behind all of this.
Tamam ama bu bize neyin peşinde olduklarını söylemiyor. Daha önemlisi, bunların arkasında kimin olduğunu.
Or more importantly, the temple inside.
Ya da daha önemlisi tapınağın içine sokabilir.
- Or more importantly, the temple inside.
Daha da önemlisi, tapınağın içine.
Or more importantly, does it know what would happen if the virus is launched?
Ya da daha önemlisi virüsü çalıştırdığında neler olacağını biliyor mu?
Or more importantly, where it was going?
Ya da daha da önemlisi nereye gittiğini?
Or more importantly, imagine the stories you could write if your life were full of adventure.
Ya da daha önemlisi, hayatın macera dolu olsaydı yazabileceğin hikayeleri bir düşün.
And that he doesn't wanna put himself, or more importantly, his family, at risk, by having his name used or telling us information that might get us in trouble.
Adını kullanıp veya başımızı belaya sokacak bilgiler verip kendisini, daha da önemlisi ailesini tehlikeye atmak istemedi.
The first can be redeemed, or, more importantly, wants to be redeemed.
Birincisi, kurtarılabilenler. Daha önemlisi, kurtarıImak isteyenler.
And of course, more importantly... we can offset the ravages of dementia by implanting memory or adjusting the synaptic connections.
Ve tabii daha önemlisi... bellek yerleştirerek veya sinaptik bağlantıları değiştirerek bunamanın hasarlarını giderebiliriz.
But, more importantly, I really don't care about any of you or your problems, and you can confirm that with Ted.
Fakat daha önemlisi, gerçekten kişisel sorunların beni ilgilendirmiyor. Ted'e sorabilirsin.
or, more importantly, for the purposes of this class, does it matter?
veya, daha önemlisi, bu sınıfın amaçları için, fark eder mi?
And the chalice resembles a cup or vessel or, more importantly, the shape of a woman's womb.
Ve kadeh de bir kâseye, tasa veya daha da önemlisi kadının rahmine benzer.
I mean, or more Importantly, have you listened
Hatta daha da önemlisi onu dinledin mi?
Or, more importantly, get to you.
Ya da daha önemlisi, sana.
Or, more importantly, how to control him?
Daha önemlisi nasıl kontrol edebileceğini?
- Or, more importantly, us?
- Ya da daha önemlisi, bizi bulacak mı?
And more importantly, for Chase's sake, I need to know if he's able to handle himself or if I should be getting him some help.
Daha önemlisi, Chase'in iyiliği için kendini kontrol edebilecek mi yoksa yardım alması mı gerekiyor bilmeliyim.
More importantly, we don't have any prints or leads.
Daha önemlisi ne bir iz ne de bir yol göstericimiz var.
Or, more importantly, we saved a good man's life.
Yada en önemlisi, bir iyi insanın hayatını daha kurtardık.
More importantly, do I need to get a new room and / or sheets?
Daha önemlisi, yeni odaya ve-veya çarşafa ihtiyacım var mı?
Now, if you screw up or, more importantly, if you make me look bad, then clearing up puke will be a fond memory of the good old days.
Şimdi, eğer mahvedersen ya da, daha da önemlisi, kötü gözükmeme neden olursan kusmuk temizlemek eski güzel günlerinin hatırası olarak kalır.
Few of us stop to consider where disgust comes from, or, more importantly, what purpose it serves.
Hiçbirimiz iğrenmenin kaynağını düşünmemiştik. Daha da önemlisi ne işe yaradığını.
the idea that if somebody tried to open them up or modify them, they would just shut down and more importantly the customer data would be safe.
Birileri onları açmak ve değiştirmeye kalkarsa onlar da sistemi kapatır. Daha önemlisi, müşteri ve veri güvenliği vardır.
More importantly, who or what is Scylla?
Daha önemlisi... -... Scylla kim veya ne?
More importantly, his girlfriend's wearing new uncomfortable underwear and hasn't bothered to pick this thread off his jacket, or point out the grease smudge on his neck.
Daha önemlisi, kız arkadaşı yeni, rahatsız bir iç çamaşırı giyiyor ve ceketinden ipliği alma veya boynundaki yağ lekesini silme zahmetine girmemiş.
You don't realize how different you and Nick and Hank are, that you don't judge or, more importantly, cut off our heads.
Senin, Nick'in ve Hank'in ne kadar farklı olduğunuzun farkında değilsin. Bizi yargılamıyorsunuz. Daha da önemlisi boynumuzu vurmuyorsunuz.
Now, if we can keep him away from DSN or, more importantly, keep him from feeding, them maybe we don't have to kill him,'cause maybe he'll just die off.
Onu DMU'dan uzakta tutmayı başarabilirsek ya da daha önemlisi, onun beslenmesini engellersek,... o zaman onu öldürmek zorunda kalmayız böylece kendi kendine ölebilir.
More importantly, if true, the bird guano needs to be removed immediately, or my bones will be destroyed.
Daha da önemlisi doğruysa kuş dışkısını hemen temizlemeliyiz yoksa kemiklerimi mahvedecek.
If Naz is replaced, I might be moved, I might not have the same access, and, more importantly, you won't know what the new boss's disposition to NZT is or the people who take it.
Naz'ın yerine başkası gelirse ben de başka yere gönderilebilirim. Aynı seviyede bilgi erişimim olmaz ve daha da önemlisi yeni patronun NZT'ye ve onu kullanan kişilere bakışını bilemezsiniz.
Oh, it's a way of, um... it's a way of figuring things out without having to think too hard or... or talk, more importantly.
Bir çeşit... Çok fazla kafa yormadan ya da daha da önemlisi konuşmadan işleri çözme olayı.
Or, more importantly, what?
- Ya da daha da önemlisi, o ne?
I don't have the bandwidth or, more importantly, the temperament to train a new team.
Yeni bir ekibi eğitecek kadar sabrım ya da daha da önemlisi toleransım yok.