Pick up the pace translate Turkish
261 parallel translation
Let's pick up the pace!
Hızlanalım!
And pick up the pace.
Ayrıca hızlanın.
Pick up the pace.
Ayak uydur bana.
Come on. Pick up the pace.
Hadi hadi, daha hızlı.
Mind if we pick up the pace?
Hızlanmamızın bir sakıncası var mı?
Pick up the pace.
Tempoyu artırın.
Let's pick up the pace.
İşi hızlandıralım.
Now, pick up the pace.
Şimdi hızlanın.
- Can you pick up the pace a little?
- Birkaç adım atabilir misin?
Now "Troubadour" begins to pick up the pace
Şimdi "Troubadour" arayı kapatmaya başladı!
If you would die quieter... and pick up the pace...
Eğer daha sessiz ölür ve yürüyüşü hızlandırırsan,
Pick up the pace, Smithy-san.
Biraz çabuk ol, Smithy-san.
Pick up the pace!
Hızlanın biraz!
Pick up the pace.
Devam et. Hızlan.
Want to pick up the pace?
Hızlanmak ister misin?
- You've really got to pick up the pace.
- Biraz acele et.
Let's pick up the pace.
Hadi biraz adımlarımızı hızlandıralım.
- Pick up the pace.
- Acele edin.
Oh, Maxine, be sure to watch out for your cue, and please, people, let's pick up the pace!
Hadi millet. Biraz hızlanalım.
Pick up the pace!
Kaldır kıçını da hızlan!
Let's pick up the pace, you neglected old nincompoops.
Hızlanın, sizi yaşlı avanaklar.
Think we can pick up the pace a little bit here?
Sanırım biraz hızlansak iyi olacak.
Ah, you want to pick up the pace on this a little bit?
Ah, şu konuda biraz hızlanmak ister misin?
Pick up the pace!
Adımlarınızı toparlayın.
Let's pick up the pace.
Adımları hızlandıralım.
Well, it's time we stop having so much fun and pick up the pace, huh?
Peki sanırım bu kadar eğlenmeyi bırakıp tempomuzu arttırma zamanı.
Pick up the pace. Don't make it a love affair.
Elini cabuk tut.
Pick up the pace a little.
Hızlan biraz.
- Better pick up the pace.
Biraz hızlansam iyi olacak.
Well, we should pick up the pace then.
Eh, o zaman daha hızlı olmalıyız.
Pick up the pace.
Hızlan. Çiğne ve yut.
Alice, can you pick up the pace?
Alice biraz hızlanır mısın?
Pick up the pace, you lazy desert rats, we have a quota to meet.
Hızlanın, tembel çöl fareleri, kotayı doldurmalıyız.
- I'll pick up the pace.
- Tempoyu hızlandıracağım.
Can we pick up the pace?
Yürümeye devam edebilir miyiz?
Pick up the pace, okay?
Adımlarına dikkat et, tamam mı?
Pick up the pace, guys!
Biraz hızlanın, beyler!
Pick up the pace.
Hızlan biraz.
Then we pick up the pace.
O zaman tempomuzu arttıralım.
Let's pick up the pace here.
Acele edin.
- You may wanna pick up the pace.
Biraz daha hızlanmanız gerekebilir.
Pick up the pace a Iittle.
Biraz hızlan.
The other ship must've warned him to pick up the pace.
Diğer gemi acele etmesi için onu uyarmış olabilir.
There will be no extra space to waste Pick up the pace
* Kaybedecek hiç yer yok. Hızlan *...
Then pick up the pace.
Öyleyse hızlan.
Cos if you don't pick up the pace, I'm gonna come up there and drop your ass.
Çünkü hızlanmazsan oraya çıkıp haddini bildireceğim.
We're going to have to pick up the pace, gentlemen!
Hareket etmeliyiz beyler.
Pick up the pace, lady!
Elini çabuk tut, kızım!
Pick up the goddamn pace.
Kaldır kıçını!
Come on, let's pick up the pace a little.
Biraz hızlanalım.
Pick up the pace, you lazy desert rats, we have a quota to meet.
Paul Atreides intikamını alacaktı... ve bildiğimiz dünya, sonsuza dek değişecekti.
pick up the phone 243
pick up 722
pick me up 51
pick me 129
pick it up 591
pick a number 29
pick a card 79
pick one 179
pick on someone your own size 20
pick me up at 25
pick up 722
pick me up 51
pick me 129
pick it up 591
pick a number 29
pick a card 79
pick one 179
pick on someone your own size 20
pick me up at 25
pick them up 40
pick you up at 26
pick her up 42
pick him up 155
pick it 16
pick that up 44
pick a hand 18
pick you up at 26
pick her up 42
pick him up 155
pick it 16
pick that up 44
pick a hand 18