English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ P ] / Piece by piece

Piece by piece translate Turkish

813 parallel translation
Bit by bit, piece by piece... just as my father created it.
Tane tane, parça parça... tıpkı babamın yarattığı gibi.
He was made bit by bit, piece by piece.
Aşama aşama, parça parça yapıldı.
We'll look for it piece by piece, then we'll put it together.
Parça parça arayacağız, daha sonra bir araya getireceğiz.
There are thousands of papers stretching back over hundreds of years... affecting Belle Reve... as piece by piece, our improvident grandfathers... exchanged the land for their epic debauches... to put it mildly.
Belle Reve'ye ait binlerce belge var, yüzyıllardan bu yana gelen! Tedbirsiz büyükbabalarımız, destansı sefahatları için parça parça elden çıkarmışlar, yumuşak bir ifade ile söylemek gerekirse!
Get out of here before I throw it back to you piece by piece! All right, all right.
- Tamam, tamam.
I've put her together piece by piece till I've got a right to be her.
O olmak için, tane tane ördüm onu.
Your men aren't badly hurt, but you'll have to haul that flying machine out of here piece by piece. Over.
Adamlarınız ağır yaralanamadı... ama o uçan makineyi buradan parça-parça taşımak zorunda kalacaksınız.
First, the automatic machinery, piece by piece, started to almost disintegrate.
Önce otomatik mekanizma, parçalanmaya başladı.
The dentist had to take it out piece by piece.
Dişçi parça parça sökmek zorunda kaldı.
Vile and detestable creature may the rats tear you piece by piece so that you die like the meanest of flies
"Aşağılık ve iğrenç yaratık, fareler seni paramparça etsin... "... öyle ki, en pis sinekler gibi ölesin.
If there was a way, I'd do it but if I open up that well now there's some that'll come and take this place apart piece by piece.
Eğer bir yolu olsaydı yapardım ama bu kuyuyu şimdi açarsam bazıları gelip burayı yerle bir edecektir.
Each grave is indicated by a cross. Or by a piece of wood.
Mezarların yeri, bir haçla veya odun parçasıyla belirtilmiş.
You might begin by taking that piece of lettuce off your necktie.
İşe kravatınızdaki marulu alarak başlayabilirsiniz.
You'd be surprised the genuine rage you can work off... just by carving a little piece of wood.
Sadece ufacık bir ahşapı oymak seni şu acayip sinirinden kurtarabilir.
We're about to buy a very beautiful piece of land by the sea.
Denizin kıyısında çok güzel bir arsa satın almak üzereyiz.
I've read of things little short of miraculous by the city police, as well as the FBI, from a piece of cloth or even a button. 1 : 15.
Şehir polisinin ve FBI'ın bir parça bez hatta bir düğmeden mucize işler başardığını okumuştum.
Why do you have to make it hard by sayin'their father died from the drink when that's only a little piece of the truth?
Gerçeğin sadece ufak bir parçası iken, babalarının içkiden öldüğünü söyleyerek niye hayatı onlar için güçleştirmek zorundasınız?
Don't try to pay me off with pitch handed to you by this cheap piece of baggage.
Beni bu ucuz kancığın sana anlattığı zırvalıklarla başından savmaya kalkma sakın.
Here you take what might be a great piece of theater and deliberately... ruin it by giving it to someone you know isn't right for the part at all.
Çok başarılı olabilecek bir tiyatro oyununu... rolü ona hiç uygun olmayan birine vererek göz göre göre mahvediyorsun.
Now I can quite easily demonstrate its efficacy for you by... placing a piece of ordinary cotton wool in this bowl.
Bu kaseye bir parça pamuk koyarak yaptığımız deneyin etkinliğini size gösterebilirim.
I can demonstrate its efficacy for you quite easily... by placing a piece of ordinary cotton wool in this bowl.
Bu kaseye bir parça pamuk koyarak yaptığımız deneyin etkinliğini size gösterebilirim.
By using Miss Carter as a blind. All I know is I wouldn't be up here now, all in one piece, if it wasn't for him.
bayan carteri kör gibi kullanarak tek bildiğim şey....... Burada olamazdım eğer o olmasaydı parca parca olurdum.
The clue of the black taffeta dress, uncovered by ace columnist Casey Mayo, is believed to be the most important single piece of evidence brought to light in the Blue Gardenia murder case.
Uzman köşe yazarı Casey Mayo tarafından açıklanan siyah tafeta elbisenin Mavi Gardenya davasının aydınlatılmasındaki en önemli delil olacağına inanılıyor.
By the way, I read your piece.
Hem maddi destek için, hem de çetin işleri severim.
It's a famous piece by Teika Fujiwara.
Bu bir Teika, çok değerlidir.
And each carrion piece, hour by hour and day by day, shall be cast to the dogs before your very eyes... until they, too, shall be plucked out as morsels for the vultures!
En son parçan kalana kadar, köpeklere yedireceğim, Moğol. Bakalım o zaman da bu küstahlığını sürdürebilecek misin, yoksa diz çöküp yalvaracak mısın?
The word of your mother against a piece of cloth found by Memnet?
Annenin sözüne karşılık Memnet'in bulduğu kumaş parçası mı?
Now, could it be caused by a tile falling off the roof or a piece of the coping?
Şimdi, çatıdan düşen bir kiremit ya da beton parçası neden olabilir mi?
That is a piece of sculpture by ltsabuchi.
Bu, ltsabuchi'nin bir heykeli.
Yes, by all means. Have you a piece of paper?
Kağıdınız var mı?
I brought a piece by Schumann...
Bugün Schumann'dan bir parça seçtim...
You know, doctor he told me that the piece of lace on this table was made by these blind nuns in Belgium. Imagine!
Biliyor musunuz doktor bu masadaki dantel parçasının Belçika'da kör rahibelerce yapıldığını söylemişti.
And the piece of cloth that got torn off by the fender.
Çamurluğa takılıp yırtılan bir parça kumaş.
Every piece of wood in this blistering country's eaten by ants.
Karıncaların kemirmediği şey yok.
A homestead claim was filed by Mr Jones and Mr Wallingham on a piece of land encompassing the entire Quicksand Bottoms area.
Bay Jones ve Bay Wallingham tarafından, tüm Bataklık Dibi arazisini çevirerek içine çiftlik evi yapma talebi kayda geçirildi.
Especially important here is this most valuable discovery of a work by Antiphon, an actual piece of theoretical prose by a sophist.
Özellikle de burada önem arz eden şey, bir sofist metninin hakiki örneği olan Antiphon'un bir çalışmasının en değerli keşfidir.
A piece of sculpture made centuries ago by some over-sexed Italian.
Seks düşkünü bir italyan tarafından yüzyıllar önce yontulmuş bir heykel olurdu.
Fellow takes one of these into battle and by the grace of God he comes out in one piece he carries a strange sense of guilt all the rest of his life.
Arkadaşı bunlardan birini savaşa getirir ve tanrının inayetiyle savaştan tek parça çıkar suçluluğun garip anlamını tüm yaşamı boyunca taşır.
I was conceived as one piece by God.
Tanrı tarafından tek bir parça olarak tasarlanmışım.
I offer you, Caterina Malatesta, a pair of hands like shovels, a piece of grape terrace 30 meters by 10.
Caterina Malatesta, sana... Kürek gibi çalışan bir çift el, Ve küçük bir teras sunuyorum.
Don't you think that just a little piece is natural and not possessed by a god?
Küçük de olsa varlığına inandığın doğal bir şey yok değil mi? Bir tanrının sahip olabildiği herhangi bir şey?
I will test Victor's heart with a flagrant piece of injustice by punishing him for no reason after he succeeds right before my eyes.
Yüreğini sınamak için, başarılı olduğu hâlde Victor'u sebepsiz yere cezalandıracağım.
Our brains are literally being electrified into neon gas... by this piece of history.
Beyinlerimiz tarihin bu bölümüyle... neon gazına elektrikleniyor.
By accident, I saw a piece of paper that was in his wallet, and it didn't say Quincy on it, it said, er... O'Neal.
Ve kazayla cüzdanındaki bir... kağıdı gördüm, üstünde Quincy değil de O'Neill yazıyordu.
Who owns that piece of grazing land just west of here, by the river?
Batıda nehir kenarındaki otlağın sahibi kim?
I said we'd sell by the piece.
Ben de parça başı satabileceğimizi söyledim.
The boy burned his hand by touching an electric wire. A doctor who was anxious to experiment in skin grafting... asked to operate on the hand... guaranteeing that he would restore it 100 %. He took a piece of skin from the boy's chest... and grafted it onto the unfortunate boy's hand.
Çocuk, elektrik teline dokunarak elini yaktı... deri aşılama konusunda deneme yapmaya hevesli bir doktor... eli ameliyat etmek istedi... eli onaracağına % 100 garanti verdi... çocuğun göğsünden bir parça deri aldı... ve onu talihsiz çocuğun eline aşıladı...
Le Havre, Dieppe, Boulogne, Calais, Dunkirk, had all to be assaulted in turn by separate set-piece battle.
Le Havre, Dieppe, Boulogne, Calais ve Dunkirk'e, ayrı ayrı ve iyi hazırlanılmış bir saldırı yapılması gerekiyordu.
This remarkably smutty piece of flora was used by the Turks to ram up each other's...
Bu inanılmaz edepsiz görünüşlü bitki Türkler tarafından birbirlerine karşı...
Isn't it true that Darwin preserved a piece of vermicelli in a glass case until, by some extraordinary means, it actually began to move with a voluntary motion?
Darwin'in, cam bir sandıkta makarna sakladığı ve bazı olağandışı araçlar kullanarak istemli kasılmalarla onları hareket ettirdiği doğru değil mi?
All and all, it's a very shabby piece of research obscured by involuted style.
Karmaşık bir stilin içinden çıkılmaz hale getirdiği berbat bir araştırma işte.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]