Piece of advice translate Turkish
466 parallel translation
I will give you one piece of advice.
Sana küçük bir tavsiye vereyim.
But, let me give you one piece of advice based on what I've seen and heard here.
Sana buraya gelene kadar görüp duyduklarıma binaen bir tavsiye vereyim.
Let me give you a good piece of advice.
Size bir tavsiyede bulunayım.
Let me give you one last piece of advice.
Sana son bir tavsiyede bulunayım.
I'd like to give you a piece of advice.
Size biraz öğüt vermek istiyorum.
May I give you a piece of advice?
Bir tavsiyede bulunabilir miyim?
May I give you a piece of advice?
Sana bir tavsiye vereyim mi?
I'm going to give you a piece of advice, Karl.
Sana küçük bir tavsiyede bulunacağım Karl.
Now I'll give you a piece of advice, there's only one family between here and Twin Buttes, and you're too late to do them any good.
Şimdi, size biraz tavsiyede bulunacağım... Burayla Twin Buttes arasında sadece bir aile var... ve sizin gecikmeniz onları etkiliyor.
A piece of advice.
Size bir nasihat vereyim :
All I can do is give you a piece of advice.
Yapabileceğim tek şey sana birkaç tane tavsiye vermek.
- LET ME GIVE YOU A PIECE OF ADVICE.
- Size küçük bir tavsiye vereyim.
I just dropped in to give you a little piece of advice.
Size küçük bir tavsiye vereyim
And just one more piece of advice from your old cowboy friend.
Kovboy dostundan küçük bir tavsiye daha.
I gave her a piece of advice.
Biraz öğüt verdim ona.
I'll give you a little piece of advice.
Size küçük bir tavsiyede bulunayım.
So I hope you won't mind a friendly piece of advice.
O halde sana bir nasihat verirsem bana kızmazsın, değil mi?
Here's a piece of advice : Stay out of my way.
Seni uyarıyorum, önüme çıkma.
Let me give you a piece of advice, Mr Eberlin.
Size bir tavsiyede bulunayım Bay Eberlin.
I can offer only one small piece of advice, for what it's worth. Use every scrap of knowledge and logic you have to save the ship.
İşe yaraması umuduyla bir tavsiye vereceksem, gemiyi kurtarmak için tüm bilgi ve mantığını kullan.
Now, tell me, what perfect piece of advice have you this time?
Bana söylermisin, bu defa ne tür müthiş tavsiyelerin var?
One piece of advice, Mademoiselle Carole, you must respect the strictness of order and discipline.
Size küçük bir tavsiye Matmazel Carole, Düzen ve disiplini sağlamanın ön koşulu saygı görmenizdir.
Let me give you a piece of advice.
Sana bir parça öğüt vereyim.
Let me give you a piece of advice.
Benden size bir nasihat. Eve dönmeyin.
Just a piece of advice.
Bir tavsiye.
Allow me to give you a piece of advice, Herr Kainz, for your own good.
Size içten bir tavsiyede bulunmama izin verin.
P.S. Just one more piece of advice from an old timer :
Not : Eski dostundan son bir tavsiye...
He's well off, and your friends are giving their piece of advice :
Adamın durumu iyi. Arkadaşların sana akıl veriyor.
Let me give you a piece of advice.
Sana bir öğüt vereyim.
Give you a piece of advice, Freddie.
Sana bir tavsiye saddy
And now, I'll give you a piece of advice.
Şimdi size, bir iki tavsiyede bulunacağım.
- Can I just give you a piece of advice?
- Sana bir iki tavsiye verebilir miyim?
If you wrote that material, I got one piece of advice for you.
Çok iyi espriler olduğunu sanıyordum. Eğer şovu sen yazdıysan sana bir tavsiyem olacak.
But I am gonna give you a piece of advice.
Ama sana biraz tavsiye vereceğim.
" This is a piece of advice...
" Bu bir nasihattir.
Let me give you a piece of advice :
Sana bir tavsiyede bulunayım :
I'll give you one piece of advice.
Sana küçük bir tavsiye.
It's a piece of advice, and I pray to God you listen to it.
Sana bir öğüt vereceğim ve beni iyi dinlemeni istiyorum.
You open to a little piece of advice, George?
Küçük bir tavsiyede bulunabilir miyim, George?
Let me give you a piece of advice here, Beck.
Sana bir öğüt vereyim, Beck.
One piece of advice :
Sana bir tavsiye.
Now once more I'm going to give you a piece of advice.
Karımdan uzak dur!
- Uh-uh. - Just a piece of pretty good advice.
- İyi bir öneride bulunuyorum.
If you'll allow me to give you a piece of friendly advice, do it now, privately.
Dost tavsiyesi isterseniz şimdi kimse yokken yapın.
I want to give you one piece of advice.
Sana bir tavsiyede bulunayım.
Well, even if I believed you, you'll never get it but as a veteran of many a holdout let me give you a piece of sound advice :
Şey, sana inanıyor olsam da, bunu asla alamazsın. Fakat bir çok şey yaşamış bir vetaran olarak sana küçük bir tavsiyede bulunayım :
Want a little piece of advice, Bandit?
- Evet, söyle, evlat.
I'll give you another piece of advice :
Size başka bir öğüt daha vereceğim :
Oh, just one piece of free advice :
Ah, bedava bir bilgi daha :
I'll tell you what I'm gonna do, Cyril. I'm gonna give you a piece of professional advice.
Sana biraz profesyonel tavsiyede bulunacağım, Cyril.
No, it was just a piece of general advice for the future.
Geleceğe dönük bir uyarıydı.
piece of shit 160
piece of cake 253
piece of work 19
advice 63
piece 100
pieces 105
pieces of silver 34
piece by piece 85
piece suit 18
piece of cake 253
piece of work 19
advice 63
piece 100
pieces 105
pieces of silver 34
piece by piece 85
piece suit 18