English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Smallpox

Smallpox translate Turkish

481 parallel translation
I could have enclosed some smallpox germs easily.
Zarfın içinde çiçek hastalığı virüsü gönderebilirdim.
To smallpox germs.
Çiçek hastalığı virüslerine.
I get little enough opportunity as it is to find out what's going on without you running away as if I had the smallpox or something every time I open my mouth.
Ağzımı her açışımda çiçeğe falan yakalanmışım gibi benden kaçmasan bile neler döndüğünün farkındayım.
Floods, smallpox, love :
Taşkınlar, çiçek hastalığı, aşk :
How do you get smallpox?
Nasıl çiçek hastalığı geçirilir?
You'd think I had smallpox.
Çiçek hastası olduğumu düşünürdün.
Son, I'd rather have smallpox than the name of Armin in this town.
bu kasabada Armin isminden çok çiçek hastası yapmayı tercih ederim.
I'm beginning to think I got smallpox or something.
Çiçek hastalığım falan var diye düşünmeye başladım.
I had smallpox when I was a kid.
Çocukken suçiçeği geçirdim.
Where I lived, it seemed nearly all the kids had smallpox.
Yaşadığım yerde, hemen her çocuk geçirirdi.
I figure the guy had smallpox, or cholera, or something like that.
Adamın Suçiçeği, Kolera ya da onun gibi birşeyi olduğunu düşünüyorum.
Now look, Neff, it isn't smallpox, and it isn't cholera.
Şimdi, dinle, Neff. Bu ne Suçiçeği, ne de Kolera.
This guy is like a carrier of smallpox.
Bu adam tıpkı bir hastalık taşıyıcısı gibi.
I furnished it cheap when they pulled down the old smallpox hospital.
Eski çiçek hastalığı hastanesini yıktıklarında burayı ucuza döşedim.
You've watched them die of smallpox and measles and malaria.
Onların sıtma, çiçek ve kızamıktan öldüklerine şahit oldunuz.
No doubts, it's smallpox, cholera or leprosy!
Şüphe yok, bu çiçek hasalığı, kolera ya da lepra!
It's the smallpox vaccination.
Çiçek hastalığı aşılanmış gibi.
Inoculation for smallpox.
Çiçek aşısı.
Smallpox.
Çiçek hastalığı.
There's smallpox among you.
Aranızda çiçek salgını var.
Smallpox?
Çiçek hastalığı mı?
Smallpox?
- Çiçek hastalığı mı?
Mrs. Turley's ailing with the smallpox.
- Bayan Turley'in çiçek hastalığı var.
She never had the smallpox.
- O hiç bir zaman çiçek hastalığına yakalanmadı.
You've got that smallpox mark on your wagons.
Sizin arabalarınızda çiçek mikrobu olduğunu düşünüyorlar.
- Just a vaccination for smallpox, please.
- Çiçek aşısı istiyorum.
I had a vaccination for smallpox yesterday.
Dün çiçek aşısı oldum.
Only time I seen a town this empty, the smallpox hit.
Bu kasabayı sadece çiçek salgını vurduğunda böyle boş görmüştüm.
It's a smallpox.
- Yalan söylüyorsun. Bir çizik.
Tell him he has smallpox.
Çiçek hastalığı geçirdiğini söyle.
The smallpox finish all people.
Çiçek hastalığı herkesi bitirmek.
Everyone afraid of smallpox.
Herkes çiçek hastalığından korkmak.
He's smallpox.
Bir çiçek hastalığı.
Have you been inoculated against smallpox, diphtheria?
Suçiçeği, difteri aşısı oldunuz mu?
- Smallpox.
- Çiçek hastalığı.
I'm giving myself smallpox.
Çiçek hastalığım varmış gibi göstermeye çalışıyorum.
Right... you're "Smallpox Andre"
Doğru... Sen "Çiçek hastalıklı Andre" sin.
Smallpox Andre
Smallpox Andre
So, too, do deaths from pneumonia and smallpox.
Zatürre ve çiçek hastalığından ölümlerde de öyle.
Then there's the smallpox vaccine, chicken pox and measles.
Sonra çiçek, su çiçeği ve kızamık aşıları var.
He's killed more people than smallpox.
Çiçek hastalığından bile daha fazla adam öldürmüş.
But Ellie told me he died of smallpox over in Dodge.
Ama Ellie onun çiçek hastalığından öldüğünü söylemişti.
If I get smallpox, you must leave me behind.
Jack, çiçek hastalığına tutulursam ben bırak.
Bart, to avoid this test, you've had smallpox, the bends... and that unfortunate bout of rabies.
Bart, bu testten kaçmak için, su çiçeği oldun, dalgıç hastalığı ve talihsiz bir şekilde kısa süreli kuduz oldun.
- Smallpox in India.
- Hindistan'daki çiçek hastalığı.
Jenner infected himself with smallpox to test his vaccine.
Jenner, aşısını test etmek için kendine çiçek hastalığı enjekte etmişti.
All taken by the smallpox, white man's plague.
Hepsi beyaz adamın bulaştırdığı çiçek hastalığından öldü.
You can dispense with the smallpox, all-knowing one.
Sen, her şeyi bilen, hemen konuya girebilirsin.
- Get smallpox.
- Nasıl?
Smallpox?
Çiçek?
Dee never had no smallpox.
Dee asla çiçek hastalığı olmadı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]