Snow translate Turkish
9,679 parallel translation
Snow?
Snow?
They said they were looking for Snow White.
- Onlar Snow White'ı aradıklarını söylediler.
Who said they were looking for Snow White?
Kim Snow White'ı aradığını söyledi?
Find Snow White.
Snow White'ı bul.
Ah come one Snow -
Hadi ama Snow -
I told you last time, Snow.
Geçen sefer söyledim, Snow.
Snow White.
Snow White.
You know what he did to Snow White's husband.
Snow White'ın kocasının ne yaptığını biliyorsun.
You're Snow White.
Sen Snow White'sın.
You hear that Snow?
Bu duydun mu Snow?
Mirror, mirror, where is Snow White?
Ayna, ayna, Snow White nerede?
He has Snow White.
Snow White'ı aldı o.
Snow White saw something in this world, something worth protecting.
Snow White bu dünya da birşeyler gördü, korunmaya değer birşeyler.
The snow pack is at 18 %. The reservoirs are almost dry, and this little guy only takes one sip of water a month, in contrast to those water-guzzling "Fi-Kai."
Kar erime oranı yüzde 18, barajlar neredeyse kurudu bizim su canavarı ağacın anında bu ufaklık ayda bir damla su içiyor.
Do you recognize the slope of my alpine-snow-drift nose?
Alp insanlarına özgü burnumu mı tanıdın?
Can you see anything? Besides snow?
Canın cehenneme tipi.
Yes, Archer, besides snow.
- Bir şey görebiliyor musun?
No shit, they're naked in the snow!
Onlara ne oldu? - Hipotermi.
The poor bastards rip off all their clothes and run out into the snow. With belts on their necks?
Bazen ciddi hipotermilerde hastalar üstündekileri çıkarıp karda koşarlar.
Because I dunno what your plan was with that gun, but there's about four feet of new wet snow on top of the ice crust, so if you fire that thing, I guarantee you it's gonna trigger an avalanche.
Seni enayi. O silahla ne yapmayı planlıyorsun bilmiyorum ama buz örtüsünün üstünde iki metrelik yeni, ıslak kar var.
Oh, and just so you know, my worst nightmare, Which is actually recurring, Is me and santa claus getting chased through the snow
Ve bilmelisin ki sürekli tekrar eden en büyük kâbusum Adams Ailesi'ndeki Lurch'ün karlı havada ben ve Noel Baba'yı kovalaması.
We have run through autumn and winter, through sleet and snow.
Sonbahar, kis derken çamurda karda bata çika sürekli kaçiyoruz.
But the snow... oh, my God.
- Ama o kar... Aman tanrım.
It was snowing. That kind of relentless snow where you forget there was ever a world without it.
Öyle feci kar yağıyordu ki sanki daha önce onsuz bir dünya yokmuş gibiydi.
Verbatim. "That kind of relentless snow that makes you forget there was ever a world without it."
"Öyle feci kar yağıyordu ki sanki daha önce onsuz bir dünya yokmuş gibiydi."
I saw Snow White checking you out.
Pamuk Prenses'in seni kestiğini gördüm.
Mines collapsed, pow farms covered under a ton of snow, construction jobs non-existent.
Madenler çöktü. Pow çiftlikleri tonlarca karın altında kaldı. İnşaat işleri artık yok.
And then you dumped us out in the snow and left us to die.
Sonra da bizi kar üstünde ölmeye bıraktın. Sen bize saldırdın.
Anyone else would be lying dead in the snow back there.
Başka biri olsa karın içinde ölmüş yatıyor olurdu.
So get me, with great haste, my exact replica of the maze from The Shining with knee-deep snow drifts.
Derhal en hızlı şekilde Shining labirentini yapıyorsun. Üzerine de dizine kadar kar istiyorum.
In the snow!
Karda!
We're leaving footprints in the snow.
Karda iz bırakıyoruz.
Though your sins are like scarlet, they shall be white as snow.
Günahlarınız sizi kana boyamış bile olsa kar gibi ak pak olacaksınız.
They shall be as white as snow.
Kar gibi ak pak olacaksınız.
The first blooms have been sighted in the snow.
İlk tomurcuklar karın üzerinde görüldü.
- IT'S SNOW!
- Bu kar!
- SNOW!
- Kar.
During elementary, she asked me out in the snow...
İlkokulda bana karda çıkma teklifi etti.
In elementary, I said we should make a huge snow man...
İlkokulda ona kardan kocaman bir kardan adam yapmamızı söylemiştim...
Well, good luck with your show at Camp Snow Ledge.
Kar Kızağı Kampı'ndaki gösterinizde iyi şanslar.
I will go do my show at Camp Snow Ledge now.
Ben gidip Kar Kızağı Kampı'ndaki gösterimi yapayım.
There is no Camp Snow Ledge.
Kar Kızağı Kampı diye bir yer yok.
In a commercial where beer makes it snow.
Biranın kar yağdırdığı bir reklamda mı?
♪ Let it snow, let it snow ♪
# Boş ver, bırak yağsın #
♪ The snow around me on this mountaintop ♪
# Dağların üstünü sarmış olan bu karlar #
I hear they're serving strawberries and snow.
Bu soğukta çilek ikram edeceklermiş.
The walls sweat in the heat as the snow falls outside.
Dışarıda kar yağarken duvarlardan ateş fışkıracak desene.
Strawberries in snow.
Krada çilek.
Naked in the snow?
- Neden karda çıplak olduğunu mu soruyorsun?
More like when Snow White kissed Dopey.
Pamuk Prenses salak cüceyi öpmüş gibi oldu.
All right. So, snow day.
Tamam yani kar tatili.