So amazing translate Turkish
1,406 parallel translation
And that's so amazing, but you bought it.
Bu çok etkileyici ama onu sen aldın.
And you're so amazing and I don't know how I could do that to you.
Sen harika birisin ve bunu sana nasıl yapabildim bilmiyorum.
This cake is so amazing.
Muhteşem.
That would be so amazing.
Bu çok harika olur.
I mean, maybe that's why it was so amazing.
Zaten galiba o yüzden böyle şahaneydi.
I just wanted to thank you again for being so amazing.
Benim Megan. Bu kadar harika biri olduğunuz için tekrar teşekkür etmek istedim.
It was so amazing, I didn't know what I was doing.
Öyle muhteşemdi ki ne yaptığımın farkında değildim.
I'm sorry if I got carried away, it was just so amazing.
Eğer sadece ben geldiysem üzgünüm, sadece çok muhteşemdi.
These last days have just been so amazing.
Şu son günler gerçekten inanılmazdı.
These last dates have just been so amazing.
Şu son günler gerçekten inanılmazdı.
Yeah? - He's so amazing!
O kadar gerçek birisi ki!
It's going to be so amazing.
Bu olanlara çok şaşırdım.
It's so amazing to finally meet you.
Sonunda seninle tanışabilmek mükemmel.
Look, because it was so amazing, I had to make sure I wasn't dreaming it!
Bak, çünkü bu harika bir durumdu. Kendimi rüya görmedeğime inandırmam gerekiyordu.
This show is so amazing, don't you think?
Bu gösteri inanılmaz, sence de öyle değil mi?
And it's gonna be so amazing.
Ve bu çok mükemmel olacak.
I have never in my life felt so grounded, and since that night my life has been so amazing.
Tyler, buradaki o şeyi, anlamaya başlayınca kendimi karaya vurmuş gibi hissettim ve o geceden sonra hayatım gerçekten ilginç bir hal aldı.
It is so amazing.
Çok harika.
I never dreamed an American car designed in Germany, assembled in Mexico from parts made in Canada could be so amazing.
Almanya'da dizayn edilen Kanada'da yapılan parçalarının Meksika'da montajlandığı bir Amerikan arabasının bu kadar harika olacağını düşünemezdim.
the concept of the show is so amazing, having all these individuals crash-land on an airplane on this magical island and...
Dizinin konsepti hayret verici. Uçaktayken çakılmak pahasına bu büyülü adaya iniş yapmak ve bunların hepsini ayrı-ayrı göstermek.
She's so amazing.
O kadar harika ki.
I made you a white pizza and a pot roast because I just think you're so amazing...
Sana beyaz bir pizza ve rosto et yaptım. Çünkü bence sen... Çok harikasın.
watch closely, because with julia's help, you're about to see something so amazing, so improbable, it's hard to chalk it up to any fact or principle.
Dikkatlice izleyin, Julia'nın da yardımıyla, şimdi çok şaşırtıcı, belkide imkansız birşey göreceksiniz, Bir mantık yada prensibe dayandırmanız çok zor.
You've been so amazing to me.
Bana karşı çok iyisin. Sana teşekkür etmenin bir yolu olmalı.
Oh, my god, she is so amazing.
Aman tanrım, o kadar harikaydı ki...
mom, it was so amazing.
Anne, inanılmazdı.
It's so amazing that you guys get such cool bands to play at your school dances.
Okul danslarınızda bu kadar müthiş grupların çıkması ne kadar güzel.
It was so amazing to see our footage going around the world.
Görüntülerimizin tüm dünyaya ulaşmış olduğunu görmek, olağanüstü bir şeydi.
She's this amazing woman, and I never bothered to get to know her, so, yeah, I sprinkled her ashes, but it would have been nice to do something before she was ashes.
O kadar harika bir insandı ve ben onu tanımak için hiç uğraşmadım. Evet, küllerini savurdum, ama o küle dönmeden önce de birşeyler yapabilseydim çok daha iyi olurdu.
You always look so beautiful, so I guess it's not a big deal, but you look amazing.
Daima güzeldin zaten. Sanırım önemi yok ama harika görünüyorsun.
Vik says you're amazing dancers, so you shouldn't have a problem picking it up.
Vik çok iyi dans ettiğinizi söyledi, kolayca öğrenirsiniz herhalde.
- Amazing. - So my pizza just ate itself?
Yani pizzam kendi kendini yedi.
- That was so amazing.
- Muhteşem.
Everyone's saying so much love and beautiful words and amazing stuff, and...
Herkes sevgiden bahsediyor, çok güzel kelimeler kullanıyor, harika şeyler söylüyor...
Amazing how a nice little neighborhood had to disappear so you could have that fancy ice rink all to yourself, right?
İnanılmaz, çevresindeki küçük güzel şeyler nasıl da yok oldu. Böylece o süslü buz pistinin tümünü kendine alabildi, doğru mu?
So that they'd forget who they are... And the amazing powers they have...
Bu yüzden kim olduklarını ve sahip oldukları şaşırtıcı gücü unuttular.
This is amazing, mom. Thank you so much.
Bu harika anne, teşekkür ederim..
I'm with my friends and they're, like, so fucking amazing!
Arkadaşlarımla beraberim ve bildiğin harikalar!
So listen, you guys are cool with me going to naomi clark amazing birthday party tomorrow night, rit?
Dinleyin, yarın Naomi Clark'ın muhteşem partisine gitsem sorun olmaz, değil mi?
The fact still remains that Talma was the big draw, right, so I doubt the Amazing Susanna would do anything to try to harm her meal ticket.
Şaşırtıcı Susanna'nın kendi maaşına zarar vereceğini sanmam.
That is so amazing!
Bu muhteşem!
So they can see how amazing you are with their own eyes Instead of reading it in the papers tomorrow.
Böylece senin ne kadar iyi olduğunu yarınki gazetelerde değil kendi gözleri ile görmüş olacaklar.
So, the Bentley GTC is amazing, but the Iron Man Audi is just plain disgusting.
Tamam, Bentley GTC harika, ama Iron Man Audi'si sadece iğrenç.
hey, ethan, so i was thinking... i don't know what you're getting annie for her birthday, but let's make sure she has an amazing day, okay?
Hey, Ethan, düşünüyordum ki... Annie'ye doğum günü için ne alacağını bilmiyorum... Ama onun harika bir gün geçirteceğimize emin olalım, tamam mı?
Now, I am so pumped to introduce our first act tonight. She is a very dear friend of mine and also an amazing talent.
Bu gece ilk sahne alacak kişiyi sunmaktan gurur duyuyorum,... kendisi müthiş bir yeteneğe sahip olan çok değerli bir arkadaşımdır.
It's amazing. she seems so happy.
Harika. Çok mutlu görünüyordu.
She's so in love with you and she's amazing.
- Sana aşık ve mükemmel biridir.
I told you when we first met, Rani, the universe is an amazing place, it's got so many surprises for us.
İlk karşılaşmamızda sana söyledim Rani, evren o kadar harika bir yer ki her zaman bizim için bir sürü sürprizi olur.
I mean, it's amazing that she knows so much about me,
Acayip bir şey. O benim hakkımda çok şey biliyor, bense hiç.
Zoinks. Don't look now, Scoob but I think the Not-So-Amazing Krudsky just got his act together.
Şimdi bakma, Scoob bence sönük Krudsky emeline ulaşmış.
Check out some of the amazing special effects on "Heroes", so far.
Şimdiye kadar Heroes'daki bazı özel efektlere bakalım.