So help me god translate Turkish
487 parallel translation
"I had nothing to do with the two murders... so help me God..."
Tanrı şahidimdir... İki cinayetle de hiçbir ilgim yok.
I do, so help me God.
Ederim, Tanrı yardımcım olsun.
"I swear to maintain and defend the sovereignty of the United States as paramount to all allegiance or fealty I may owe to any state or territory so help me God."
"Birleşik Devletlerin egemenliğini savunacağıma, onu bir eyalet veya bölgeye sadakatimden üstün tutacağıma yemin ederim Tanrı yardımcım olsun."
I hereby solemnly swear that I am duly sworn in as a deputy in the case of the murder of Larry Kinkaid and am willing to abide by the decisions of the majority, so help me God.
Larry Kinkaid'in öldürülmesi olayında bana verilen yetkileri layıkıyla kullanacağıma ve çoğunluğun kararına uyacağıma, tanrının huzurunda yemin ederim.
I love her but, so help me God, if Celia were here, I'd still have to kill her.
Onu seviyorum, yardım et bana Tanrım. Celia burada olsaydı yine de onu öldürmek zorunda kalırdım.
So help me God.
Tanrı yardımcım olsun.
It shall be the truth, the whole truth and nothing but the truth so help me God.
Gerçeği, tüm gerçeği sadece gerçeği anlatacağım o yüzden yardım et Tanrım.
... the whole truth and nothing but the truth, so help me God.
... tüm gerçeği sadece gerçeği anlatacağım o yüzden yardım et Tanrım.
I, Flavia, do become thy vassal swearing to serve thee in truth with life and limb until death findeth me so help me God.
Ben Flavia. Ruhum ve bedenimle ölüm beni bulana kadar size hizmet edeceğime yemin ediyorum Tanrı yardımcım olsun.
- So help me God.
- Tanrının izniyle.
I swear by almighty God that the evidence I give to this court shall be the truth, the whole truth and nothing but the truth, so help me God.
Ulu tanrının huzurunda yemin ederim, bu mahkemeye sunacağım kanıtlar yalansızdır, yalnızca doğruyu söyleyeceğime yemin ederim. Tanrı yardımcım olsun.
They better go all the way with me because if they just bust me up, I'll put the pieces together so help me God, Bert I'll come back and I'll kill you.
Sonuna kadar gitsinler... çünkü beni dövmekle yetinirlerse parçalarımı toparlarım... ve Tanrı şahidim olsun Bert... geri gelip seni gebertirim.
"I swear that I shall obey the leader of the German Reich and people, Adolf Hitler, that I shall be loyal to him, that I will observe the laws and that I will conscientiously fulfil my duties, so help me God."
" Alman yönetimi ve halkının lideri Adolf Hitler'e ve kanunlarına itaat edeceğime ve görevlerimi aksatmadan yerine getireceğime yemin ederim.
"What I have promised, I'll do, so help me God."
"vaat ettiğim sözerli Tanrının yardımıyla yerine getireceğim"
I swear to carry out my task honourably and conscientiously, so help me God.
Görevimi onurlu ve dürüst bir şekilde yapacağıma yemin ederim. Tanrı yardımcım olsun.
- So help me God.
- Olsun. - Olsun.
"So help me God," sir.
"Tanrı yardımcım olsun" deyin.
"So help me God."
Tanrı yardımcım olsun.
Fattest woman in the world, so help me God.
Dünyanın en şişman kadını, Tanrı yardımcım olsun.
So help me God. I Borges, say so.
İman ettim, söylüyorum.
So help me God, you're stupid.
Tanrım bana yardım et, aptalsın.
And that's the way, so help me God, it's going to be.
Tanrı'nın da yardımıyla olacak.
So help me God, I will!
Tanrı şahidim olsun ki, yaparım!
So help me god.
Benimle ilgisi yok.
If you don't stop now, so help me God I'll press charges!
Hemen durmazsanız, Tanrı şahidim olsun hepinizi dava edeceğim!
So help me God!
Tanrım, bize yardım et!
So help me God
Tanrım bana yardım et!
I, Wendell Armbruster Sr., do solemnly swear... that I will uphold and defend... the Constitution of the United States... against all enemies foreign and domestic... and that I will perform the duties of my office... to the best of my ability, so help me God.
Ben Wendell Armbruster Senior, Amerika Birleşik Devletleri'ni iç ve dış düşmanlara karşı koruyacağıma ve görevimin gereklerini elimden geldiğince yerine getireceğime ant içerim. Tanrı yardımcım yolsun.
So help me God, if this is a hoax and he comes through that door...
Tanrı bana yardım et, bunu bir şaka olduğunu söyle, şimdi kapıdan girsin artık...
"... so help me God. "
"... Tanrı yardımcım olsun. "
So help me God, he choreographs it, he stages it, he does...
Koreografiyi yapıyor, sahneliyor...
Nothing but the truth, so help me God
Yalnızca doğruları söyleyeceğime Tanrı şahidim olsun.
Say, "So help me God."
Söyle, "Tanrım bana yardım et"
So help me God.
Tanrım bana yardım et.
I'm gonna kill you, so help me God.
Seni öldüreceğim, mutlaka öldüreceğim!
If that thing isn't out of my house in two hours, so help me God...
O şey iki saat içinde evimden çıkmazsa...
So help me God, Daryll,
Tanrı şahidim olsun, Daryll.
So help me God, I'll never get involved with cops again.
Tanrım, umarım bir daha asla polislerle ilgili bir işe bulaşmam.
If you start crying, Bonnie, so help me God, I'm gonna bat you one.
Eğer ağlamaya başlarsan Bonnie, Tanrı yardımcım olsun seni pataklarım.
So you're gonna get out of my way or so help me God, I'll kick your ass from here to Newark and that's a lot of kicking, let me tell you.
Ya yolumdan çekileceksin ya da Tanrı yardımcım olsun... senin kıçını buradan Newark'a kadar tekmelerim ve bu birçok tekme eder. Sen söyle.
"So help me God."
"Tanrı yardımcımız olsun"
I am not now and never was and so help me God, I never intend to be a Jew!
Değilim ve hiç olmadım Tanrı saklasın, Yahudi olmaya da niyetim yok!
"You ask another stupid question, so help me God, I'll get the shotgun out of the closet and blow your face off!"
Aptalca tek bir soru daha sorarsan, dolaptan havalı tüfeği çıkarıp yüzünü dağıtacağım. "
So help me God, yellow eyes.
Tanrı beni sarı gözlülerden korusun.
- No, so God help me, they spake not a word.
- Hayır, Tanrı sizi inandırsın, tek kelime etmediler.
So help me, God.
Tanrı şahidimdir.
Now that I have him coming so beautifully, God help me to endure.
Şimdiye kadar iyi mücadele ettim, Tanrı'm bana güç ver!
God help me, I do love it so.
Tanrı'nın yardımıyla yine başaracağım.
I'll fix him, so help me, God!
Gününü göstereceğim.
If you touched my wallet, so help me, God, you're gonna be bleeding from more than your nose.
Tanrı burnundan daha fazla kan getirsin, - Dr. Scott'tu değil mi?
So, I've decided that if my wealth cannot help me in this life, then my God, it's going to buy me another one.
Bu yüzden karar verdim, eğer zenginliğim bana bu hayatta yardım etmiyorsa, Tanrı bana yeni bir şans verecektir.
so help me 186
so help you god 85
so helpful 17
so here we are 139
so here i am 152
so here we go 38
so here goes 21
so here's the deal 105
so heavy 22
so here's the thing 55
so help you god 85
so helpful 17
so here we are 139
so here i am 152
so here we go 38
so here goes 21
so here's the deal 105
so heavy 22
so here's the thing 55
so here you go 16
so here you are 29
so he says 85
so here it is 40
so here's the plan 27
so hey 31
so he's gone 19
so he 82
so he said 39
so he's dead 21
so here you are 29
so he says 85
so here it is 40
so here's the plan 27
so hey 31
so he's gone 19
so he 82
so he said 39
so he's dead 21