Supe translate Turkish

Supe.

Müthiş.

Hey, Supe. I got them on the air now.

Tamam yayınlarını yakaladım.

Walk around saying there was an alien in my apartment who gobbled up my supe.

Evimde bir uzaylı vardı. Ve bunu bilme fırsatım olmadı.

- You okay, Supe?

- İyi misin, Süp?

Wow, thank you, Supe.

Sağol, Süp.

- Supe.

- Süpe.

Supe, you were terrific.

Süpe, muhteşemdin.

Supe wants us to handle this.

Şef bu işi bizim yapmamızı istiyor.

Supe, you don't look so good.

Sup, iyi görünmüyorsun.

And you know what, Spence? I hope the supe is ringing your mother's bell right now!

Biliyor musun Spence, umarım bina görevlisi şu anda annenin zilini çalıyordur.

This is what's left of PEXSE, a company created by the oil-workers union SUPE to make the workers believe they could be entrepreneurs.

Bunlar PEXSE'den geriye kalanlar. PEXSE, petrol işçileri sendikası SUPE'nin yarattığı, ve işçileri girişimci olabileceklerine inandırma amaçlı şirketti.

The SUPE executives were in on the fraud.

SUPE yöneticileri de bu dolandırıcılığın içindeydi.

So I would dodge my supe, and I started popping cough drops.

O yüzden çorba içmezdim. Pastil çiğnemeye başladım.

Can't someone intimidate the maintenance supe to fix... the hot water problem?

Sıcak su sorununu çözmesi için tamircinin gözünü korkutacak birini bulamaz mısın?

But if my supe chews me out, I'll give him your digits.

Ama şefim laf ederse, senin numaranı veririm.

I was supposed to turn my report in yesterday, but the supe won't take it without the schedule.

Raporu dün teslim etmeliydim Ama amirim, program olmadan almaz.

When I was walking beat, she was my supe.

Ben sokak devriyesiyken, amirimdi.

Just met Brad, new ISP supe.

Sadece yeni ISP sorumlusuyla tanıştık.

Every time I get my head wrapped around one kind of supe, a new one comes along.

Ne zaman doğaüstü bir varlıkla karşılaşsam sonra bir yenisi çıkıyor.

If that ain't a supe, I don't know what the hell is.

Bu da süper güçlü değilse, ben de bu işi bilmiyorum.

- Oh, he plays a superhero in this one. Kind of a supe...

- Bu filmde süper kahraman oynuyor.

- Supe?

- Amirim?

Supe sent me looking for you.

Müdür beni seni bulmaya yolladı.

* He's a Supe... *

O bir süper ba- -