Targets translate Turkish
2,718 parallel translation
All buildings are active targets.
Tüm binalar geçerli hedeftir. Şehri yıkın.
I guess we made easy targets.
Sanırım kolay hedefler olduk.
With their training complete, Obi-Wan and Anakin have left Ahsoka on Onderon to monitor and advise the rebels as they continue to strike Separatists targets under the command of Steela Gerrera.
Eğitimlerinin tamamlanmasıyla Obi-Wan ve Anakin, asiler Steela Gerrera komutasında Ayrılıkçı hedeflere saldırmaya devam ederken, Ahsoka'yı asileri izlemesi ve tavsiyede bulunması için Onderon'da bıraktılar.
With training and resources, they could attack soft targets while the Republic continues to engage them on the battlefield.
Eğitim ve imkanlarla, kolay hedeflere saldırabilirler, böylece Cumhuriyet onları savaş alanına sürmeye devam eder.
Fixed targets are one thing.
Sabit hedefler bir yere kadar.
You must find recruits and choose your targets wisely.
Acemi askerleri bulmalıyız ve hedefleri akıllıca seçmeliyiz.
My clients have very specific targets with zero risk attached.
Müşterilerimin riski sıfır olan çok net hedefleri var.
But the two targets couldn't be more different.
Ama iki hedef birbirinden çok farklı.
I've put myself targets.
Kendime bazı hedefler koydum.
She targets Jason, who's grieving for his wife so she can get access to the vault.
Karısı için yas tutan Jason'ı hedef almışlar, böylece kasaya girebilmişler.
What happened to the targets?
Hedeflere ne oldu?
The pilots must hit all 5 targets precisely within the time limit
Pilotlar tam isabetli bir şekilde verilen sürede 5 hedefi de vurmak zorundalar.
The rest of Oscar Sierra's targets were either war criminals or terrorists.
Oscar Sierra'nın kalan hedefleri savaş suçluları ve teröristlerdi.
Targets are still alive.
Hedefler hala yaşıyor.
They don't know us from the real targets, so just sit tight.
Bizim kim olduğumuzu bilmiyorlar. Yani olduğunuz yerde oturun.
Targets acquired. Look.
- Hedef ele geçirildi.
I grew up around a lot of Innie violence, and not just violence towards military targets.
İsyancı zorbalığının çok olduğu bir yerde büyüdüm ve bunlar, sadece askeri hedefli zorbalıklar değildi.
No more centralized reactors means no more easy targets for the terrorists.
Merkezi reaktör olmayınca teröristler tarafından hedef alınması da zorlaşıyor.
The thing is, now we are all targets.
Mesele şu ki, artık hepimiz hedefiz.
Have the targets been apprehended?
Hedefler yakalandı mı?
We're getting information Liberate has three possible bombing targets.
Özgürlük'ün burada 3 üç tane olası bombalı saldırı gerçekleştireceğini öğrendik.
No human targets.
Bu kez canlı hedefler yok.
Turns out the Iraqis didn't know where the missiles were landing and I was helping them range their targets.
Sonradan anladık ki Iraklılar füzelerin nereye isabet edeceğini bilmiyorlarmış ama biz onlara hedef göstermişiz.
- Only this one targets the Chinese.
- Bu seferki Çinleri hedef alıyor ama. Aynen öyle.
They are sitting targets, literally.
İkisi de tam olarak, oturan hedeflerdi.
That leaves just two more targets :
Böylece yalnız iki hedef kalıyor :
It requires immigrants carry their alien registration documents at all times, requires police question people if there's reason to suspect they're in the United States illegally, and it targets those who hire illegal immigrants.
Göçmenlerin sürekli yabancı kaydı belgelerini taşımalarını gerektiriyor,... polisin Birleşik Devletler'de yasadışı bulunduğundan şüphelendiği kişileri sorgulamasını sağlıyor ve yasadışı göçmenleri işe alan kişileri hedefliyor.
The Covenant, The Sword, and The Arm of the Lord targets local police and federal agents.
"Tüzük", "Kılıç" ve "Tanrının Eli" federal bürolara ve polise saldırdı.
We have a critical update on our target and his targets.
Adamımız ve hedefleri ile ilgili kritik bir gelişme oldu.
Targets, plural?
Hedefleri mi? Birden fazla mı?
We know who his targets are.
Hedeflerini biliyoruz.
Now, her number was only supposed to be known by mob bosses, who would ring up with the names of targets.
Bu numarayı yalnızca mafya babalarının bilmesi gerektiği için arayanlar isim bırakıyorlarmış.
These men seem to have become expert at both choosing their targets and evading capture.
Bu adamlar hem hedeflerini seçmek hem de kaçmak konusunda uzman gibi görünüyor.
Didn't detective Miller say that he tried to predict their targets, but every store he was sitting on, they were somewhere else?
Dedektif Miller, hedeflerini tahmin etmeye çalıştıklarını ama adamların tuzağa düşmeyip başka yerleri soyduğunu söylememiş miydi?
I can't protect all of Deadshot's targets.
Keskin Nişancı'nın bütün hedeflerini koruyamam.
Next we had to drive over rough pavement while our police sharpshooter passenger blasted targets.
Sonra polis keskin nişancı yolcumuz hedefleri patlatırken pürüzlü asfaltta sürmek zorundaydık.
Now it was time to drive as smoothly as I could over rough terrain so that the marksman could shoot as many of the targets as possible.
Nişancı mümkün olduğunca çok hedef vurabilsin diye benim de düzgün kullanmamın zamanı geldi.
Put stabilizer and enable them to shoot moving targets.
T-34-85 üzerine sabitleyici koyarak Hareketli hedefleri vurmak.
Maybe some other targets, too.
Ve diğer muhtemel hedeflerin.
So the co-driver's still out there, hopefully not shifting their focus from a rich CEO to other targets.
Yani yardımcı şöför hâlâ dışarıda bir yerlerde. Umarım zengin CEO'dan vazgeçip başka hedeflere yönelmemiştir.
I made sure I read every file on my targets, cover to cover.
Her görevimdeki hedef kişinin detaylarını iyice okurdum.
Very simple sir, I've simply 3 targets!
Çok basit efendim, 3 tane hedefim var!
Garrett stayed with high-risk targets- - prostitutes, runaways.
Garrett yüksek risklileri seçiyordu, hayat kadınları, kaçaklar.
He targets his victims in advance and he leaves no trail.
Hedeflerini önceden belirliyor ve geride iz bırakmıyor.
But this unsub has chosen more difficult targets but gone to the trouble of making them look like Garrett's victims.
Ama bu şüpheli zor hedefleri seçiyor sonra da onları Garrett'ın kurbanlarına benzetmek için tüm zahmete katlanıyor.
Every recruit under him had an almost perfect record of killing high profile targets.
Onun sorumluluğundaki tüm acemiler, tanınmış hedefleri öldürme konusunda neredeyse mükemmeldiler.
Why are there two targets on the board?
Neden iki hedef üzerine gidiyoruz?
What's the order of targets for the first round of ground strike?
İlk hava saldırısındaki hedefler nereleri olacak? Kuzey sınırındaki hava savunma sistemleri.
He can appear normal to his potential targets, and his crimes are not driven by sex or greed, but instead by his delusional belief system.
Potansiyel hedeflerine normal görünebilir. cinayet seks ya da hırs nedeniyle değil ama sanrılı inanç sisteminden kanynaklanıyor.
That he played both of us. What happened to the targets?
Hedeflere ne oldu?
We have two targets.
İki hedefimiz var.