Theresa translate Turkish

I wish Theresa would have told me you guys were black.

Keşke Theresa sizin siyah olduğunuzu bana söyleseydi.

This is Theresa's boyfriend.

Theresa'nın erkek arkadaşı.

- Dad, Theresa's boyfriend is white.

- Baba, Theresa'nın erkek arkadaşı beyaz.

So, Theresa tells me you're in charge of the loan department at the bank.

Theresa'nın bana söylediğine göre, bir bankada kredi departmanındaymışsınız.

Theresa's grandfather was a bellman for over 60 years and he never stole nothing.

Theresa'nın büyük babası 60 yıl bellboy'luk yaptı ve hiçbirşey çalmadı.

I don't know what Marilyn is like about schedule, but I know Theresa is...

marilyn, plan hakkındane düşünüyor bilmiyorum ama Theresa'yı biliyorum.

Well, see, Theresa counts from the first day that we met.

Şey, Theresa, ilk tanıştığımız günden bu yana sayıyor.

I hope Theresa makes good money as a photographer.

Umarım Theresa, fotoğrafçı olarak iyi para kazanıyordur.

So does Theresa.

Theresa'nın da öyle.

Theresa mentioned once that...

Theresa söylemişti bir ara...

I mentioned it to her... after someone else told me... that wasn't Theresa.

Ben ona bahsetmiştim aslında başkası bana anlattığında... ama bu Theresa değildi.

Theresa and I have a...

Theresa ve benim...

I'm talking about Theresa's new boyfriend.

Theresa'nın yeni erkek arkadaşından bahsediyorum.

- A friend of Theresa's, he says.

- Theresa'nın bir arkadaşı.

She said that Theresa was a very pretty girl.

Theresa'nın çok güzel bir kız olduğunu söyledi.

- This is Theresa's boyfriend.

- Ben Theresa'nın erkek arkadaşı.

Theresa!

Theresa!

- I told you to stay out of Theresa's life.

- Sana Theresa'nın hayatından uzak durmanı söylemiştim.

Did he lie to you, Theresa?

Sana yalan söylemedi mi, Theresa?

I'm talking about you and Theresa.

Sen ve Theresa'dan bahsediyorum.

You don't like sports. Theresa loves sports.

Sen spordan hoşlanmazsın, Theresa spordan hoşlanır.

- Theresa told you.

- Theresa söyledi sana.

Theresa doesn't.

Theresa yapamaz.

But he loves my Theresa and that's all right with us.

Ama benim Theresa'mı seviyor. Ve bu da bize yeter.

You know what that is, Theresa.

Ne olduğunu biliyorsun, Theresa.

- Theresa, darling, where's your sister?

- Theresa, hayatım!

These are Saitani, Anna Teresa.

Bunlar Saitani, Anna-Theresa.

There are things happening in this world, Anna Teresa.

Dünyada bazı şeyler oluyor, Anna-Theresa.

Oh, yeah. Right, and you're Mother Theresa.

Evet haklısın, sen de Theresa Anne'sin.

Mother-fucking-Teresa all of a sudden.

Birden Rahibe Theresa'ya döndün.

Mother Theresa of Calcutta?

Rahibe Teresa mı?

- I wouldn't put It past her, Theresa.

-... ve eski numaralarını mı çeviriyor sence? - Bu beni hiç şaşırtmazdı, Theresa.

I'm translating a book for this lady, Theresa.

Theresa adında bir bayan için bir kitap çeviriyorum.

I have to go and see Theresa now.

Şimdi Theresa'yı ziyaret etmeliyim.

Theresa loves your cooking.

Theresa yemeklerini çok beğendi.

I need you to visit Theresa.

Theresa'yı ziyaret etmeni istiyorum.

She says Theresa's doing wonderful.

Theresa'nın çok iyi olduğunu söylüyor.

How about Theresa?

- Peki ya Teresa?

Theresa falls up the stairs.

Theresa merdivenlerden yukarı düşer.

Theresa falls down the stairs.

Theresa merdivenlerden aşağı düşer.

Theresa falls up the stairs...

Theresa merdivenlerden yukarı düşer.

Who's Theresa?

Theresa kim?

- " Theresa falls up the stairs.

- Theresa merdivenlerden aşağı.

Theresa falls down the stairs. "

Theresa merdivenlerden yukarı.

- Theresa.

- Theresa.

Theresa, she was my nanny.

Theresa, dadımdı.

Crane, Theresa Crane.

Crane, Theresa Crane.

Theresa.

Theresa.

The place where Ryan may have conceived Theresa's baby and where Marissa's mom and Luke got it on?

Ryan'ın Theresa'yı hamile bırakıp bırakmadığının belli olmadığı ve Marissa'nın annesiyle Luke'un seviştikleri yerde mi?

I'm a New York City firefighter, Theresa!

New York İtfaiyesinde çalışıyorum, Theresa!

Hey, Theresa.

Theresa.