Tie him translate Turkish
1,033 parallel translation
Nothing to tie him in with the tunnel job or us.
Tünel işiyle ya da bizimle bağlantısını bulamazlar.
Strip this man to the waist and tie him to a wagon wheel.
Şunun üstünü soyun ve bir arabanın tekerine bağlayın.
Better tie him in so he wont roll!
Onu daha sıkı bağlarsanız yuvarlanmaz!
- Let's tie him to a stake!
- Bir kazığa bağlayalım.
Well, let's tie him to a stake and scalp him! That's it!
Bir kazığa bağlayalım ve derisini yüzelim.
Tie him up!
Ellerini bağla
Tie him up.
Onu bağla.
Take him out and tie him up.
Onu dışarı çıkarın ve bağlayın.
Tie him to this chair securely.
Güvenli bir şekilde sandalyeye bağla.
The bear! Make haste with the bear! We'll tie him with Temüjin.
Eğlenmek isteyenler gelsin, Timuçin'in yanına gidiyoruz.
He's gonna stay on that saddle if I have to tie him on.
Bağlamak zorunda kalsam bile, o eyerden inmeyecek.
Tie him to the chair, boys!
Onu sandalyeye bağlayın çocuklar!
It didn't take you long, Rosine, to tie him in knots.
Ona düğüm atman, Rosine, uzun zamanını almadı.
Doc, I'm going back over there and tell Bart about this whole mess if I have to hit him over the head and tie him up.
Doktor ahıra döndüğümde eğer kafasına vurup Bart'ı sakinleştirebilirsem bütün bu meseleyi anlatacağım.
My advice is to tie him to a stretcher so he won't slip when you tilt it.
Tavsiyem onu bir sedyeye bağlamanız böylece sallandığında kayıp düşmez.
First, tie him up and then fix us some food, then I... I ain't sure.
İIk olarak, onu bağla ve bize biraz yemek ayarla, sonra ben... emin değilim.
Tie him up.
Ellerini bağlayın.
Put the boy in the back and tie him down.
Onu arkaya alıp iyice bağlayalım..
You can tie him around your leg for a garter, or around your neck, or anywhere.
Onu jartiyer yerine bacağının etrafına bağlayabilirsin, ya da boynunun etrafına, herhangi bir yerine.
We're gonna have to tie him down.
Onu bağlamamız gerekecek.
Tie him loose.
- Gevşek bağla.
Tie him up
Bağlayın!
Let's tie him down!
Kayışla bağlayalım!
Let's tie him up, then.
Onu bağlayalım.
- Tie him up!
- Bağla!
Tie him up.
Bağlayın.
Tie him up.
Onu bağlayın.
Tie him up for the boys in the white jackets.
Onu sıkıca bağlayın.
Tie him on his horse.
Atına bağlayın. Gidelim
I will tie him up and make him helpless.
Onu bağlayıp güçsüz kılacağım.
Cuff his wrists together, and I'll tie him out in the barn.
Bileklerini kelepçele, dışarıda ambara bağlarım.
I wanted to tie him up in the barn.
Samanlığa bağlamak istedim.
Tie him up, fatten him up and eat him up.
Bağlayıp besiye çekecek ve yiyecekler.
You tie him up and put him on his horse.
Onu bağla ve atına bindir.
Tie him on if necessary.
Gerekirse bağlayın.
I'll have to tie him to the kitchen table, Mr. Brtko.
Onu mutfak masasına bağlamak zorunda kalacağım, Bay Brtko.
I'll tie him and gag him here.
Baglayip agzini tikayayim.
For example, we could tie him to a bed and whip him.
Mesela, onu yatağa bağlayıp kırbaçlayabiliriz.
Tie him up?
Bağlayacak mıyız?
Adams, tie him to the post!
Adams, onu direğe bağla!
Tie and gag him.
Ellerini bağla, ağzını bantla.
- Like to buy him a tie?
- Ona kravat almak ister misin?
You might tie up with him.
Senin onunla aynı kader bağın olmalı.
Tie him on the horse.
Ata bindirin hadi.
And tie his hands behind him.
Ve ellerini arkasından bağla.
I should have told him to tie her to a mule and send her home.
Ben bir salağım. Onu bir katıra bağlayıp eve göndermesini söylemeliydim.
Tie that vile Tartar on his back and turn him loose.
Şu aşağılık Tatar'ı sırtına bağlayıp atı serbest bırakın.
Tie him up.
Bağlayın onu.
Put a tie on him.
Bir kravat takın.
Charlie, there's only a slim chance North could tie in with him. You know that.
Charlie, North'un bu adamla ilişkili olması çok küçük bir ihtimal, biliyorsun, değil mi?
Catch him! Tie his hands!
Kollarını tutun!
tie him up 103
himself 154
himura 39
him again 23
him too 56
him and me 36
him or me 60
him who 26
tie her up 32
himself 154
himura 39
him again 23
him too 56
him and me 36
him or me 60
him who 26
tie her up 32