English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Tomorrow's a new day

Tomorrow's a new day translate Turkish

36 parallel translation
As the Hôtel Matignon falls silent, the president knows that tomorrow is a new day to start again and has clearly defined his objectives :
Son toplantısından sonra bile Pierre Laval'in günü sona ermemişti.
let's go now Weaver tomorrow, the dawning of a new day shall carry the final end of the rebelion
Artık gidelim Weaver. Yarın, sabahın ilk ışıklarıyla, isyancıların sonunu getirmiş olacağız.
Tomorrow's Founder's Day, when we all get together out at the church and mark that special day back in 1932... when Cicely and Roslyn stalled out here on the cusp of the new Alaskan Riviera... and had to make the best of a bad situation.
Yarın Kurucular Günü kilisede biraraya gelip 1932'deki o özel günü Cicely ve Roslyn yeni Alaska Riviera'sının ucunda mola vermelerini ve kötü bir durumdan iyi birşey çıkardıkları o günü anıyoruz.
It's a new day from tomorrow.
Yarın, yepyeni bir gün.
On the other hand, when it comes to tomorrow's newspaper, there's a new tune every day.
Diğer yandan yarının gazetesi geldiğinde, her gün yeni de bir ezgi gelir.
It's a new day tomorrow, or what?
Yarın yeni bir gündür, yada nedir?
Tomorrow's a new day.
Yarın yeni bir gün.
- Tomorrow's gonna be a new day.
Yarın yeni bir gün olacak.
Because tomorrow's a big day. You're gonna meet your new daddy tomorrow.
Çünkü yarın büyük gün yarın yeni babanla tanışacaksın.
Tomorrow's a new day, Ari.
Yarın yeni bir gün, Ari.
Tomorrow's a brand-new day.
Yarın yepyeni bir gün
"But every night when the lights went off, Jewel whispered to him, " Tomorrow is a brand new day. "
Ama her gece ışıklar kapandığında,... Jewel ona fısıldardı, "Yarın yepyeni bir gün olacak".
Because, Bones, the sun will come up and tomorrow's a new day.
Çünkü, Bones güneş tekrar doğacak ve yarın yeni bir gün.
It's a whole new day tomorrow.
Yarın yepyeni bir gün.
But tomorrow's a new day.
Ama yarın yepyeni bir gün.
I told her tomorrow's a new day.
Ona yarın yeni bir gün dedim.
"Tomorrow's a new day?" That's what you told her?
"Yarın yeni bir gün" mü? Ona bunu mu söyledin?
And tomorrow's a new day.
ve yarın yeni bir gün.
Sure, it's scary as hell, but as a wise man once said, tomorrow's a new day.
Elbette, ölesiye korkutucu, ama bilge bir adamın dediği gibi yarın başka bir gün.
The Captain on your oral boards has to fly to New York on a personal matter tomorrow, so he wants to push up your interview a day, get it done before he goes.
- Evet. Sözlü sınav kurulundaki Yüzbaşı kişisel bir iş için yarın New York'a gidiyor, o yüzden görüşmeyi bir gün önceye alıp gitmeden halletmek istiyor.
♪ and it's never coming back ♪ ♪ and tomorrow is a brand-new day ♪
* Asla gelmeyecek geri * * Yarın bir gün yepyeni *
Tomorrow's a brand-new day, right?
Yarın yepyeni bir gün.
Tomorrow's a new day.
Yarın yeni bir gün olacak.
Tomorrow's a new day, gentlemen, but tonight, tonight, Cedric is back on duty.
Yarın yeni bir gün beyler
RoWell, tomorrow's a new day.
Yarın yeni bir gün olacak.
Tomorrow's a new day.
- Yarın yeni bir gün.
Tomorrow's a new day.
Yarın yeni bir gün doğacak.
Tomorrow brings a new day of light.
Yarın sana yeni bir ışık getirecek.
Tomorrow's a new day, huh?
Yarın yeni bir gün ha?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]