English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / A new day

A new day translate Turkish

1,642 parallel translation
- It's a new day.
- Bu yeni bir gün.
A new day, a new attitude.
Yeni bir gün yeni umutlar demek.
Let's not talk of it again, it's a new day.
Bir daha bunu konuşmayalım, bugün yeni bir gün.
'Cause it'll be a new day in America.
Çünkü o gün Amerika'da yeni bir günün doğuşu olacak.
Yeah, well, a new day has come.
Evet, ama, yeni bir gün doğuyor.
AL GHAZl : The rules for tonight still stand, But tomorrow is a new day.
Kurallar bu gece için geçerli ama yarın yeni bir gün.
Let's go over all this in the morning, in the promising light of a new day.
Bunu sabah konuşalım. Gündüz gözüyle.
Hey. It's a new day, and I have no idea what to expect.
Bu yeni bir gün ve ne bekleyeceğim hakkında hiçbir fikrim yok.
Tomorrow's a new day, Ari.
Yarın yeni bir gün, Ari.
Start a new day with lots of fresh energy and a smile.
Yeni güne bol bol taze enerji... ve bir gülümsemeyle başlayın.
It's just after 7 : 00 a.m. here on the east coast, and, as we face a new day,
Doğu yakasında saat sabah yedi,... ve, yeni bir güne uyandık,
'Cause it's a new day.
Uyansan iyi olur! Çünkü yeni bir gün doğuyor.
A new day! And?
Yeni bir gün!
It's a new day. No more games. No more waiting around.
Bugün yeni bir gün, kimsenin beni beklediği yok.
- It's a new day.
- Bugün yeni bir gün.
We kicked that idiot's psychotic ass, so a new day dawns, P. Sawyer.
O aptal psikopatı sepetledik. - Şimdi de yeni bir gün doğuyor, P. Sawyer.
So, let's start again on a new day, shall we?
Öyleyse, yeni bir güne tekrardan başlayalım, ne dersin?
So, let's start again on a new day, shall we?
Yeniden başlayalım, olur mu?
So like I was saying, you learn a new thing every day.
Daha önce de söylediğim gibi, hergün yeni birşey öğrenirsiniz.
Because tomorrow's a big day. You're gonna meet your new daddy tomorrow.
Çünkü yarın büyük gün yarın yeni babanla tanışacaksın.
She did return one day... with a new child.
Bir gün yeni bir çocukla geri dönmüş.
Give me a new draft by the end of the day.
Bana gün sonunda yeni bir taslak ver.
Every day he's got a new obsession.
Her gün yeni bir takıntı.
Every day's a brand-new place, people, what have you.
Her gün yeni bir yere gider, yeni insanlarla tanışırım.
I just got a new account the other day.
Geçen gün yeni bir müşteri verdiler bana.
One day I received some material from a new nightclub.
Bir gün yeni açılan bir gece kulübünden bazı malzemeler geldi.
He wanted a new wedding menu the next day.
Yepyeni bir menü hazırlamamı istedi.
One day I'm a bachelor, and the next I'm married and driving a minivan to peewee cricket matches in suburban New Delhi.
Bir gün dertsiz bir bekârken, sonraki gün evli ve mini kriket maçi için minibüsüyle Yeni Delhi'nin kenar mahallelerinde araba süren birisi oluyorum.
Thanks to you, it was an exciting day. And made a new friend
Sana teşekkür ederim, heyecanlı bir gündü ve yeni bir dost kazandım.
It is as well we do not have a new carpet every day of the week!
İyi ki haftanın her günü yeni bir halımız yok!
The ancient prophecy said a girl from the bloodline of leaders would one day command us and lead us into a new age of hope and glory.
Çok eski kehanetin dediğine göre, liderlerin soyundan gelen bir kız bir gün bize önderlik edecek ve bizi umut ve şerefli olan yeni bir çağa götürecek.
This could be a tragic day for the people of New York.
New York halkı için bugün trajik bir gün olabilir.
# Yeah, yeah, yeah # # Welcome to the rhythm of a brand-new day #
# Yepyeni bir güne hoş geldin anneciğim #
# #'Cause tomorrow is a brand-new day #
# Çünkü yarınlar yepyeni olacak #
This guy, Leigh, just lays out his entire evil plan to a fishing buddy on New Year's Day?
Yani şimdi bütün şeytani planlarını balığa gittiği arkadaşına mı anlatmış?
NARRATOR : In March of 1967, they played a nine-day showcase in New York City.
1967 Martında New York'ta dokuz günlük bir konser dizisi yaptılar.
Every day a new adventure
Her gün yeni bir macera
"I look at each game, each day, as a new chance."
"Her gün, her oyunu yeni bir fırsat olarak görüyorum."
And a new one that I create every day.
Ve her gün benim icat ettiğim yeni bir turta.
Uh, my perfect day would start with going to a country where they speak a language I don't know, new customs, someplace where I'm completely out of my element.
- Mükemmel bir günüm bilmediğim bir dilin konuşulduğu bir ülkeye gitmemle başlar, yeni adetler ve tamamen yabancı olduğum bir yer.
I'm about to board a plane to come to New York for the Puerto Rican Day Parade.
Bugün uçağa atlayıp Porto Riko geçidi için New York'a gideceğim.
One day, she bought a pair of new shoes,
Bir gün bir çift yeni ayakkabı aldı.
Okay, Eric, the producer and his new high-powered agent are trying to hold a gun to our heads and you're falling for it.
Tamam, Eric, Prodüktör ve yeni gizli güçleri olan temsilcisi kafamıza bir silah dayıyorlar ve sende buna inanıyorsun.
Proposed to her the day the rescue ship docked in New York a week later.
Kurtarma gemisi bir hafta sonra New York'a demir attığı gün teklif etmiş.
Well, it's the... first day on a new job.
- Ah, şey için, yeni işteki ilk günüm.
You could take off this weekend, fly the coop, go to New York, see old Billy and surprise him on Valentine's Day.
Bu hafta sonu evden ayrıl ve New York'a git Billy'i gör ve sevgililer gününde ona bir sürpriz yap.
What is this, your first day with a new brain?
Nedir bu, yeni beyninizle ilk gününüz mü?
In four minutes, the day nurse... who is new to this floor... is going to walk in, read this chart, and administer a massive dose of intravenous tetracycline.
Dört dakika içinde bu katta yeni görevlendirilen hemşire içeri girecek ve bu kartı okuyacak,
A day earlier than expected, an nypd detective shows up in new orleans with id, badge, gun, all the necessary paperwork.
Beklenenden bir gün önce NYPD dedektifi, New Orleans'a gidip onu geri getirmiş.
One day, Stanley picked up a cleaver and put a new entrée on the menu.
Bir gün, Stanley satırı kapmış ve menüye yeni bir yemek eklemiş.
That was a bad day, huh? the.new.adventures.of.old.christine. Season 02 Episode 19
Ne kötü bir gündü, değil mi? çeviri : wustimusti - divxplanet -

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]