Too much information translate Turkish
172 parallel translation
That's a little too much information, I guess.
- Bu kadar bilgi biraz fazla oldu galiba.
Too much information.
Herkese söyler misin?
There was much too much information.
Çok fazla şey söylendi.
You don't transmit too much information.
Çok bilgi aktarmıyorsun.
I said, you don't transmit too much information.
Çok bilgi aktarmıyorsun dedim.
They're afraid of giving too much information to their competitors.
Rakiplerine bu kadar çok bilgi vermek istemiyorlar.
That's too much information.
Ne çok ayrıntı veriyorsun.
I have too much information on Tamono's dealings.
Tamono'nun bağlantıları hakkında çok fazla şey biliyorum.
please don't give up too much information.
Lütfen bana fazla bilgi verme.
But there's way too much information to decode the Matrix.
Matrix, şifresi çözülemeyecek kadar çok bilgi içeriyor.
Too much information's coming in.
Çok fazla bilgi geliyor.
It's like, too much information, buddy.
Bu çok fazla bilgi dostum.
Too much information!
Zihinde canlandırma için sağ ol.
"Frightening" as in too much information and intimate detail.
Çok fazla kişisel ayrıntıya girdiği için ürkütücü dedim.
Is this too much information?
Bu bilgi yeterli mi?
Thank you. Too much information.
Fazla detaylı bilgi verdin.
All right, I think we've just reached the, uh, too much information stage.
Tamam, çok fazla bilgi düzeyine eriştik sanırım.
- Too much information.
- Çok fazla bilgi veriyorsun.
Okay, too much information. Guys...
Tamam, bu kadar yeter çocuklar.
Way too much information.
Bu bilgi benim için çok fazla.
Too much information would be telling you that after they're done I take a huge dump.
Çok fazla bilgi, işleri bittiğinde benim kocaman sıçtığımı söylemek olur.
Harper's brain is holding too much information.
Harper'ın beyni çok fazla bilgiyi barındırıyor.
That's a little too much information.
Bu bilgiler azıcık fazla.
In my experience, there's no such thing as too much information.
Bana göre gereğinden fazla bilgi diye bir şey yoktur.
Too much information at once, huh?
İlk seferde çok fazla bilgi, değil mi?
I think I have too much information stored in my brain.
Sanırım beynimde çok fazla bilgi var.
That's too much information.
Bu bilgi fazla oldu. Hayır.
Oh! Too much information.
Çok fazla detay.
Too much information.
Çok fazla ayrıntı...
Too much information.
- Çok fazla bilgi. - Hayır.
Too much information.
Çok fazla bilgi.
- Too much information.
- Öğrenmesek daha iyiydi.
Hey, too much information people.
Hey, bu kadar bilgi yeter arkadaşlar
I'm sorry. That is way too much information.
Affedersin, gereğinden fazla bilgi verdim.
Not to burden you with too much information about the woman you were having sex with on a regular basis, but, yes, her name was Zoya Petrovna.
Düzenli olarak seks yaptığın bir kadınla ilgili seni fazla bilgiye boğmak istemezdim. Ama evet, adı Zoya Petrovna.
This is a very... you know, way too much information here, okay?
Tamam, gereğinden fazla şey öğrendim.
Mom, that's too much information, he has other things to do.
3 mü? Anne, bu çok gereksiz bir bilgi, onun yapacak başka işleri var.
Would it be too much information?
Kaldıramayabilir miyim?
Too much information?
Çok fazla bilgi mi?
That is a little too much information.
- Detaylara girmene gerek yok. - Tamam.
Too much information.
O kadar ayrıntı istemiyorum.
Whoa, way too much information.
Whoa, bunlar bilmek isteyeceğimden çok daha fazlası.
TMI? Too Much Information.
ÇFB, "Çok Fazla Bilgi" demek
This is too much information about the human body.
İnsan vücudu hakkında çok fazla bilgi var.
Okay. So that's too much information, but thank you.
Tamam, bu kadar bilgi çok fazla.
Or is it becoming too much for this crew to present me with current information?
Ya da mevcut geçerli bilgileri sunması çok mu zor?
Way too much information.
Çok fazla bilgi.
T.M.G.D.I. That's too much goddamn information.
L.O.Ç.F.B. Lanet olası çok fazla bilgi.
There was so much information coming from the battlefield, if we tied it all together too well, it was a perfect intelligence report for anybody watching on the other side.
Savaş alanından gelen çok fazla haber vardı,... eğer hepsini birlikte çok iyi bir biçimde bağlayabilseydik, bu, diğer taraftan izleyen biri için mükemmel bir rapor olurdu.
Are you worried I'd withhold information or tell them too much?
Benim bilgi saklamam mı endişelendiriyor seni, yoksa onlara çok fazla şey anlatmış olmam mı?
There is such a thing as too much information.
Çok fazla bilgi diye bir şey var.