English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Transport

Transport translate Turkish

4,907 parallel translation
I'm looking to get the contract to provide fuel for every piece of transport in the city of Dallas.
Dallas şehrindeki taşımacılığa yakıt sağlamak için anlaşma yapmanın yolunu arıyorum.
Tell the desk officer I'm gonna transport her to CB, okay?
Ofisi ara onu gözaltı merkezine götüreceğim, tamam?
So Clark is mid-transport to booking with Natasha when she doubles over in pain and starts spitting up.
Kız acı içinde tükürükler saçmaya başladığında, Clark gözaltına götürüyordu.
Yeah, is that regarding arranging transport for seniors staying in your homes?
Evet, bu, merkezinizde kalan yaşlıları taşıma ile de ilgili mi?
that Mr. Gold discounted his services in trade - for this transport of seniors. - That is untrue.
O da, Bay Gold'un yaşlıların transferine karşılık hizmetlerinde indirim yapmasıymış.
Transport waiting at Twentynine Palms airbase.
- Bekle! Araçlar 29. Palm Hava Üssü'nde bekliyor.
Could come out in transport ;
Ulaşım dışarı gelebilir misiniz ;
All available emergency transport teams please report to Staging Area Alpha.
Mevcut tüm acil nakil ekipleri Sahneleme Alanı Alfaya rapor edin.
I promise. You'll be reunited with him when you board the transport tonight.
- Söz veriyorum bu gece giderken onunla tekrar buluşacaksınız.
Order your people to lay down their weapons and prepare themselves for transport.
Adamlarınıza silahlarını bırakıp yolculuğa hazırlanmalarını söyleyin.
I am also removing you as the head of Ryland Transport.
Aynı zamanda seni Ryland Taşımacılığın başından da alıyorum.
Help me take down the Ewings and I will give you enough money to buy Ryland Transport right out from underneath your mother's control.
Ewing ailesini alaşağı etmemde bana yardım et ve ben de annenin kontrolü dışında Ryland Taşımacılığı satın alman için yeterli parayı sana vereyim.
A truck containing  £ 10,000 worth of cigarettes was stolen from outside a transport stop on the Botley Road last night.
10,000 poundluk sigara taşıyan kamyon geçen gece Botley yolundaki nakliye noktasından çalındı.
You use those assets to help me take down the Ewings, and I will give you enough money to buy Ryland transport right out from underneath your mother's control.
Sen bu bağlantıları kullanarak Ewing ailesini alaşağı etmeme yardım et ben de annenin kontrolü dışında Ryland Taşımacılık'ı almana yetecek parayı sana vereyim.
I am also removing you as the head of Ryland Transport.
Ayrıca Ryland Taşımacılık'ın başından seni alıyorum.
We will transport from scene for safety.
Güvenlik için bölgeden nakledeceğiz.
Ryland Transport moves cargo in Nuevo Laredo.
Ryland Taşımacılık, Nuevo Laredo'ya kargo taşıyormuş.
I'll talk to the federals, let them know there may be a connection between the cartel and Ryland Transport.
Federallerle konuşacağım, Kartellerle, Ryland Taşımacılığın arasında bir ilişki olabileceğinden onları haberdar edeceğim.
Well, a little birdie who listens to NPR in her transport van told me.
Nakliye kamyonetinde NPR dinleyen küçük bir kuş söyledi.
Well, we know he's got his own transport.
Kendine ait bir aracı olduğunu biliyoruz.
The strength required to do this and transport body parts, it's likely that she's working with a submissive partner she dominates with her agenda.
Bu ceset parçalarını taşımak bir hayli güç istiyor muhtemelen ona yardım eden ve onun isteklerine uyan itaatkar bir ortağı var.
I'll collect all the public and private transport stuff.
Tüm halka açık ve özel olanları toparlayayım.
You can get the next transport.
Sıradaki yolculuğu sen alabilirsin.
At least I can tell the movers what transport you?
En azından nakliyecilere ne taşıyacaklarını söyleyebilir miyim?
You find out when the next transport is due.
Bir sonraki nakliyatın zamanını öğren.
No transport police.
Nakliye polisi yok.
How are we going to get away without any transport?
Nakil aracı olmadan nasıl kaçacağız?
Transport Lord Megatron to the warship.
Lord Megatron'u savaş gemisine taşıyın.
They even have their own public transport system.
Hatta kendi toplu taşıma sistemleri bile var.
In Masdar's vision of tomorrow, transport will be underground in unmanned pods.
Masdar'ın yarın görüşünde, taşıma, insansız yeraltı kapsülleri olacak.
We gotta get her free enough to transport her and this piece of wood.
Onu şu odun parçasıyla birlikte transfer etmemiz lazım.
Mills, can you transport the victim out?
Mills, yaralıyı dışarı çakarabilir misin?
Two of the files have death certificates, medical records, body transport permits, and passports, but without photographs.
Dosyalardan ikisinin ölüm belgesi tıbbi kayıtları, ceset nakil izinleri ve pasaportları var. Ama fotoğrafları yok.
Death certificates, body transport permits.
Ölüm belgeleri, ceset nakil izinleri.
I could literally transport a polar bear and an orchid and not make two trips.
Bir kutup ayısı ve orkideyi iki sefer yapmadan taşıyabilirim.
But the farthest anyone can dig back is to the Manitoba rail and transport.
Ama en eski kayıtlar Manitoba Demiryolu ve Taşımacılık'a kadar.
I'll dispatch a fleet from the lot to help with transport.
- Ulaşım için çekim yerinden araç getiririm.
Dig up the body, transport it, the money was there waiting for us.
Cesedi çıkar, istenen yere götür. Para orada bizi bekliyor olacaktı.
Transport it where?
Nereye götürecektiniz?
I don't know if Mossad's budget has been cut... or maybe this is their idea of a no-frills transport, but, um...
Mossad'ın bütçe sıkıntısı mı vardı yoksa fazla göze batmadan seyahat etmek kendi fikirleri miydi bilmiyorum ama...
That was one hell of a body transport.
Ceset nakillerinden biriydi.
A transport leaves Dover for Israel in three hours.
Bir nakliye aracı üç saat içinde Doves'dan İsrail'e gidecek.
Transport is complete.
Nakliye tamamlandı.
Let's see under transport, it's a bike. - lt's all here.
- Listenin altına bir bakalım, işte motosiklet. - Hepsi burada.
With the right paperwork, which they have, they could transport him out of the country legally, no questions asked.
Ellerinde gerekli evraklar olursa, ki var da onu yasal olarak ülkeden çıkartabilirler.
That's the identity they're using to transport Nick's body.
Nick'i nakletmek için kullandıkları kimlik bu.
Therefore, we'll ask you to kindly transport our belongings to the shore.
Ayrıca, eşyalarımızı da kıyıya çıkartmanı rica ediyorum senden.
- Bring her to transport, please.
- Kızı götürelim, lütfen.
May I at least be the one to transport him?
En azından onu ben transfer edebilir miyim?
Worked in transport.
Ulaştırma bölümündeydi.
Try public transport for once.
Hadi bakalım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]