English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ U ] / Use the force

Use the force translate Turkish

356 parallel translation
Use the Force, Luke.
Güç'ü kullan Luke.
Use the Force.
Güç'ü kullan.
- Luke Skywalker, use the Force.
- Luke Skywalker, "gücü" kullan.
Use the force.
Gücü kullan.
The force could use a 100 like you.
Polis sizin gibi 100 kişiyi kullanabilir.
Forrester thinks they generate atomic force without the screening we use.
Forrester'ın görüşüne göre, kalkanlarını atomik bir güç kullanarak oluşturuyorlar.
I admit openly, that the force, or the kind of it, that some of my compatriots believe we must use, is extremely unpleasant.
Şunu söylemeliyim ki, bazı yurttaşlarımın da düşündüğü gibi, şiddeti uygulamak beni tiksindiriyor.
Only if their main force is truly here, we can use the bombardment
Sadece ana kuvvetleri gerçekten buradaysa, bombardımanı kullanabiliriz.
Don't force it, use the pliers.
Zorlamayın, penseyi kullanın.
We can use the whole police force.
Bu sayede tüm polis gücünü kullanabileceğiz.
My dear young man, the Daleks have only feelers, no hands, and they use their brains, not brute force.
Genç adam, Dalekler sadece hisseder. Ellerini kullanmazlar. Beyinlerini kullanırlar onlar ;
Before the dispatcher put you on the table, did he use force?
Hareket memuru seni masaya yatırmadan önce güç kullandı mı?
Use minimum force. - Repeat, the impostor
- Kaptan Kirk benim!
So the main problem for socialist tactics is how to create the objective and subjective conditions which make a mass revolutionary action possible and which render the use of force against the bourgeoisie feasible.
Bu durumda, sosyalist bir stratejinin başlıca sorunu, bundan böyle kitlesel devrimci eylemi mümkün kılan burjuvaziyle güç savaşına girilip kazanılabilecek nesnel ve öznel koşulların yaratılmasıdır. "
I'm not your government's police to use force to solve the conflicts you should confront!
Ben hükümetinin polisi değilim öylece kullanasın asıl senin yüzleşmen gereken anlaşmazlıkları çözecek güç de değilim!
The first earth-built vehicle to use electromagnetic force.
Dünyada yapılmış, elektromanyetik güç kullanan ilk araç.
For the creature to be able to use gravity as a propulsive force, it would have to have this capacity.
Çekimi itici güç olarak kullanıyor, yaratık bu kapasiteye sahip olmalı.
Only the bourgeoisie has the "right" to use force.
Sadece burjuvazinin güç kullanmaya "hakkı" var.
So I thought, "I gotta find a way " to force her to use the ransom money. "
Artık fidyenin sizde olmadığı anlaşılınca belki de birazını harcamak için bir yol aramaya başladınız.
I told Margaret if she really wanted to nail you, she had to force you to use the ransom money.
Margaret'a sizi enselemek istiyorsa o parayı kullanmaya sizi zorlaması gerektiğini söyledim.
We'll use pressure on the police to force them to hand over Chen
Chen'i teslim etmeye zorlamak için polis baskısını kullanacağız.
Churchill knew to use to advantage the victory earns for the bluff and not for the force.
Churchill, bu zaferi barutla değil, blöfle kazanmıştı.
However, these pages they consider a new type of war : the intent use of tanks in combination with the infantry e the Air Force.
Fransız ve İngilizler tarafından pek dikkate alınmayan bu kitap tankların ve uçakların etkin bir şekilde kullanıldığı yepyeni bir savaş doktrininden bahsediyordu.
After the passage of the river, they could use the tunnels dug in the high falésias e to force the Germans to fight for each meter of land.
Karşıya geçince yüksek yarlarda kazılmış tünelleri kullanabilir ve Almanları her koldan muharebenin içine sokabilirlerdi.
Through the use of, uh, the maximum military force that we could bring to bear on him, through the bombing, through the mining of the harbors, through the cutting of his lines of communication, by moving in and cleaning out his sanctuaries,
Maksimum seviyede askeri güç kullanarak onları bombalayarak, limanları havaya uçurarak iletişim yollarını ve tedarik kanallarını keserek onları tapınaklarından zorla dışarı çıkararak savaşın yükünü onların üstüne yığacaktık.
We must renounce now and forever... the use of force as an instrument of national power.
Ulusal güç yöntemi olarak zorbalığı kullanmaktan artık sonsuza dek vazgeçilmelidir.
He also made use of the rebound force... to enhance his own power
Ayrıca içsel gücünü kullanarak yankı tekniğini de kullanır!
One of you will be the student, which will be forced to remember... the other one will be the instructor, which by progressive punishments... will force the pupil to use his memory more efficiently.
Sizlerden biri hatırlamaya zorlanacak olan öğrenci diğeriniz ise öğrencisine giderek artan cezalar vererek, hafızasını daha etkili kullanmaya zorlayacak olan öğretmen olacaksınız.
Law-enforcement officials, on the other hand, are poorly armed... indoctrinated in the use of non-deadly force... and, to a great extent, are not proficient in what weapons they do have.
Diğer taraftan, kanun uygulayıcı resmi kuvvetler zavallı bir şekilde silahlanmış öldürücü olmayan kuvvet uygulaması öğretilmiş ve, büyük bir çoğunlukla, sahip oldukları silahları kullanmakta da usta değillerdir.
Are the police prepared to use force to end the situation?
Eyalet polisi durumu sona erdirmek için güç kullanmaya hazır mı?
I believe that from day one the Air Force never intended to use the Peacemaker.
Bence Hava Gücü ilk günden beri Barışçıl'ı kullanmaya niyetli değildi.
Then the brother, that must be the relationship, comes over from Greece in order to intervene, they see him, use violence to force him to sign some documents, making over the girl's fortune to them. He's probably the trustee.
Sonra da kardeşi, aralarındaki ilişkinin bu olduğunu düşünüyorum, ona işkence edip kızın mirasını belkide adamın vekili olduğu bir mirası devredecek bir takım kağıtlar imzalaması için onu zorlarlar.
Well, Mr. Holmes, there's no denying that you have been of use to the force once or twice in the past, but I must insist...
Bakın, Bay Holmes. Daha önce birkaç kez yardımınız olduğunu inkar edemeyiz ama ısrar etmeliyim...
Aspiring sincerely to international peace based on justice and order, the Japanese people forever renounce war as a sovereign right of the nation and the threat or use of force as a means of settling international disputes.
Adalet ve düzen kavramlarına dayanan evrensel barışa yürekten bağlı olan Japon halkı, savaşı bir milletin egemenlik hakkı olarak hiçbir zaman kabul etmeyip, milletlerarası anlaşmazlıkların çözümünde kuvvet kullanma tehdidine inanmaz.
There's a 0.372 millisecond delay between the use of our power and the counter force of the Ferengi.
Bizim güç kullanımımızla, Ferengilerin karşıt gücü... arasında 0.373 milisaniye fark var.
Mars military restored order with minimal use of force... and all damage to the strategic facility was repaired within hours.
Mars ordusu minumum güç kullanarak restore etmiş... Ve stratejik nedenlerden oluşan bütün zararlar birkaç saat içerisinde onarıldı.
Now, believe it or not, 22 years on the force, I never had to use one of those things before.
Şimdi, ister inanın ister inanmayın, 22 yıl polis gücünde, daha önce o şeylerden birini hiç kullanmak zorunda kalmadım.
"Use any necessary force to prevent its approach to the United States."
"Birleşik Devletlere yaklaşmaması için her türlü silahı kullanın."
The commander of the California National Guard... said his troops sent into the riot area... would use whatever force is necessary to do the job.
California Milli Muhafız Komutanı, isyan bölgesine gönderilen birliklerin isyanı bastırmak için gereken her türlü gücü kullanacağını belirtti.
With all due respect, Ambassador, I should try to communicate before I sanction the use of force.
Beklenen sadece saygı, Büyükelçi, zor kullanmadan önce Bağlantı kurmayı denemek istiyorum.
Mace, I'm in the middle of negotiations, and until I decide there are no options, you don't use force.
Mace, müzakerelerin tam ortasındayım.. ... ve ben karar verene dek başka seçenek yok, güç kullanmayacaksın.
President Kennedy ordered the Secretary of Defence to use military force.
Başkan Kennedy Savunma Bakanına askeri güç kullanma emri verdi.
Earth Alliance President Santiago is bowing to pressure to use force to subdue the Mars rebellion.
Dünya Birliği Başkanı Santiago baskılar karşısında geri adım atarak Mars isyanını bastırmak için güç kullanacağını açıkladı.
Every three hours we'll re-evaluate your progress and let our tactical commander advise and update on the use of force.
Her üç saatte, gelişiminizi değerlendireceğiz. Ve taktiksel şefimizin güç kullanımına dair tavsiyelerini alacağız.
Isn't that a bit drastic? Sir, the helms amendment and nsc order 725 both specifically prohibit the use of omega force against Caucasians.
Efendim, uluslararası kanunlar, Birleşmiş Milletler emri 725 kesin bir şekilde Omega gücünün beyazlara karşı kullanıImasını yasaklamaktadır.
We will use the minimum possible level of force but if provoked, we are prepared to use deadly force even against Babylon 5 itself.
Mümkün olduğunca az güç kullanmaya gayret edeceğiz ama kışkırtılırsak ölümcül güç kullanmaktan da çekinmeyeceğiz. Gerekirse Babil 5'e karşı da.
Governor, I understand your concern, but I think the use of force would be premature at this time.
Vali, ben endişenizi anlıyorum,... fakat kuvvet kullanımının şu anda erken olacağını düşünüyorum.
If we detect a Jem'Hadar strike force heading for the Alpha Quadrant we'll use the communications relay to warn DS9. And we'll do everything we can to stop them before they reach the wormhole.
Eğer alfa çeyreğine gelen bir Jem'Hadar gücü tespit edersek DS9'u uyarır solucan deliğine ulaşmadan onları durdurmak için elimizden geleni yaparız.
Am I correct in the assumption that you will want to use minimal force?
En düşük seviyede güç kullanmak istediğinizi düşünmekte haklı mıyım?
- As guards, were you and Mr. Nokes... allowed to use force to, as you put it, keep the boys in line?
Gardiyan olarak sizin ve Bay Nokes'un kendi deyiminizle... "çocukları hizaya sokmak" için güç kullanma yetkiniz var mıydı?
I don't believe this. He could go up, use the drop zone, make par force a playoff with Jacobsen and get out of here.
Buradan devam edip vuruşu hala yapabilir... ve playoff'u alıp gidebilir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]