Wall translate Turkish
22,333 parallel translation
We are old, and the Old Wall...
Biz yaşlıyız ve Eski Duvar...
I cannot command the Old Wall with a weakened hand nor do I have the strength to muster an offensive to turn the tide on this war.
Zayıf bir elle Eski Duvar'a egemen olamam ne de savaşı lehimize çevirecek orduyu toplayacak gücüm var.
All lands beyond the Wall are to be relinquished to the empire.
Duvar'ın ötesi imparatorluğa devredilecek.
Rats, snuck in from beyond the Wall.
Duvar'ın ötesinden içeri sızmış sıçanlarız.
Long as they're calling them from behind the Wall ain't nothing gonna change around here.
Duvar'ın arkasından konuştukları sürece buralarda hiçbir şey değişmez.
Outside the Wall.
Duvar'ın dışı.
The Wall.
Duvar.
We have broken the Wall.
Duvar'ı yıktık.
The Old Wall.
Eski Duvar.
Summon your Wall.
Duvar'ınızı çağırın.
How will you save Insomnia with no wall to protect you?
Koruyucu duvar olmadan Insomnia'yı, nasıl kurtaracaksın?
So this is the might of the Old Wall.
Demek Eski Duvar'ın gücü bu.
The man who cowered behind his wall and abandoned us to save his throne and his son.
Bu duvarın arkasına saklanan ve tahtını ve oğlunu kurtarmak için bizi terk eden adamı.
♪ We built the Wall ♪ ♪ We built the pyramids ♪
Bir duvar ördük Piramitleri diktik
- It used to hang on the wall.
- Eskiden duvarda asılı olurdu.
One, become one of them on Wall Street.
Birincisi, Wall Street'te onlardan biri olmak.
Okay, we got teenagers stealing a stuffed gorilla, old lady siphoning gas out of a go-kart, junkie ripping copper wires out of the wall...
Pekâlâ, oyuncak gorilla çalan ergenlerimiz var go-kart araçlarından gaz çalan bir yaşlı kadın var bakır kabloları duvardan söken bir keş var.
Jude : Oh, watch out or the wall!
Dikkat et, duvar!
Brant Country Day wasting no time in clearing that wall obstacle.
Brant Country Day duvar engelini temizlemekte hiç zaman kaybetmiyor.
What we're thinking is blowing this wall out and making the bedroom on the other side a master bath.
Bu duvarı yıkmayı ve diğer taraftaki yatak odasını ana banyo haline getirmeyi düşünüyoruz.
I'm knocking this wall out so that they can fit side by side.
Yan yana sığabilsinler diye bu duvarı da kırıyorum.
Just a wall of gas.
Sadece gazdan bir duvar vardı.
You'd risk tearing your uterine wall.
Rahim duvarını parçalama riskin var.
"With that, " she became bitterly angry and threw him against "the wall with all her might."
Bunun üzerine Prenses çok kızmış ve onu tutup bütün gücüyle duvara çarpmış.
She's supposed to kiss him, not throw him against the wall.
Onu öpmesi gerekiyordu, duvara çarpması değil.
I am through the uterine wall.
Rahim duvarını geçiyorum.
Dad, Dad, I may have brushed against the wall, but...
Baba, arabayı duvara sürtmüş olabilirim ama- -
Well, it... it was the wall of a hospital, but didn't I say that?
Hastanenin duvarı olduğunu söylemedim mi?
- Chest wall's involved.
- Göğüs duvarına yayılmış.
Either way, she's got a wall of reps surrounding her.
Her halükârda bir sürü yardımcısı var.
Yeah, but if you're getting brain surgery, which diploma do you want to see on your doctor's wall?
Evet ama beyin ameliyatı olacaksan doktorunun duvarında hangi diplomayı görmek istersin?
Over here, we've got examples of wall art.
Burada duvar sanatı örnekleri var. Burada öküz başları var.
The two central pillars stand in the middle of a round oval building and the wall surrounding it, at regular intervals we see smaller t pillars.
İki merkez sütun, oval bir yapının ortasında yer alıyor. Bunu çevreleyen duvarda da düzenli aralıklarla dizilmiş sütunlar görüyoruz.
It's on their wall as well.
Onların duvarında da yazıyordu.
Remember how we used to mark Sue and Axl's height on the wall?
Sue ve Axl'ın boyları ne kadar uzadı diye duvarı işaretlememizi hatırlıyor musun?
It's on the wall.
Duvarda yazıyor.
The wall is burning.
Duvar yanıyor.
It totally broke off the wall and flooded the entire room.
Duvarla birleştiği yerden kırıldı ve tüm oda sular altında kaldı.
Dave came over to, uh, help with the dishwasher... and then fix the hole in Sue's... wall.
Dave bulaşık makinesini kurmaya yardıma gelmişti ve sonra Sue'nun odasındaki duvarı tamir etmişti.
That our flat-screen would go great up on this wall?
Dev ekran televizyonumuzun bu duvara nasıl gideceğini mi?
You risk tearing your uterine wall, the internal bleeding could kill you.
Rahim duvarını parçalama riskin var. İç kanamadan ölebilirsin.
Yeah, okay, I'm not chopping my company up into pieces so that you can ring a bell on Wall Street.
Pekala, sen Wall Street'de at koştur diye şirketimi parça parça edecek değilim.
I'm not chopping my company up so that you can ring a bell on Wall Street.
Sen Wall Street'de at koştur diye şirketimi parça parça edecek değilim.
And isn't that what Wall Street likes?
Ve Wall Street'te de böyle değil midir? Büyümek?
Yeah, no thanks. Last time we sparred, you thunder-clapped me into a wall.
Geçen sefer tartıştığımızda, beni duvara yapıştırmıştın.
Bang on the wall?
Duvara mı vurayım?
He's worried that Wall Street's gonna pull their PAC money, but he doesn't have enough votes without your moderates.
Wall Street'in PAC parasını çekeceğinden endişeleniyor. ... ama sizin ılımlarınız olamadan yeterli oyu yok.
Hit the wall, make sure...
Duvara vur ve emin ol...
Check this out. " There is now a wall
Şuna bak.
Hey, put that on the wall.
Şunu duvara koy.
I found them sitting against the wall.
Duvara yaslanmış oturur halde buldum.