We stay together translate Turkish
810 parallel translation
No, we stay together.
Hayır, yanımda kalıyorsun.
- Not give in, but I believe... that if we stay together... we can go back in and demand...
- Öyle değil, ama birbirimizden ayrılmayıp fabrikaya döndükten sonra taleplerimizi iletsek...
- But if we stay together, why would you want to?
- Neden birlikte olmamızı isteyesin ki?
- I think it's better if we stay together.
- Birlikte kalmamız daha iyi. - Saçma.
We can't get beat ifwe stay together!
Birlikte kalırsa dayak yemeyiz!
We stay together... around the radio.
Hayır. Beraber telsizin yanında bekleyeceğiz.
If we stay together, we're safe
Birlikte olursak güvende oluruz.
As long as we stay together, you have to follow my orders.
Benimle kaldığın sürece benim emirlerime uymalısın.
Guys, come on, we should stay together, yeah?
Çocuklar, hadi ama, birlikte kalmalıyız, değil mi?
You and me, we'll stay together, yeah?
Sen ve ben, ayrılmayalım, hı?
" Can we not stay together a little while longer, my lovely man?
" Bir süre daha birlikte duramaz mıyız, sevgili dostum?
We must stay together. Rumor is, this is where the action will take place.
Bir arada kalmalıyız.Söylenti şu ki, Hareketin olacağı yer burası...
Stay with me tonight after chapel, and we will pray together.
Bu akşam benimle kal, birlikte dua ederiz.
Perhaps it will stay together long enough for us to get to Rancocas. Yes, we'll get an early start.
Arabayı erken alabilmek için epey konuşmam gerekti.
Professor, so it was like I was saying we'll just stay together until we reach the San Juan River.
Profesör, daha önce de dediğim gibi San Juan Nehri'ne varana dek birbirimizden ayrılmayacağız.
I was the third wheel over there and instead we can stay here together
Orada fazlalıktım onun yerine burada baş başa kalabiliriz.
When we get onboard, stay together.
Güverteye çıktığımızda bir arada kalın.
Okay, we'll stay together.
Peki, beraber kalırız öyleyse.
From now on we're each on our own. It's no good, we've got to stay together.
Birbirimizden ayrılmamalıyız.
We'll have a good life. We'll always stay together.
Herşey güzel olacak, her zaman beraber olacağız.
We must stay together. It's our only chance.
- Tek şansımız bu.
We'll stay together.
Sürekli beraber oluruz.
Do you really think we'll stay here together all my life?
Hayatım boyunca, burada birlikte kalacağımızı sanıyorsun.
We risked death together, we'll stay friends back at the village.
Ölüm tehlikesini beraber yaşadık, köyümüze de arkadaş olarak dönelim.
We want to stay together. - But, madam -
- Birlikte kalmak istiyoruz.
We'll stay together too.
Biz de birlikte kalacağız.
We were supposed to stay together.
Bir arada kalmamız gerekiyor.
We can't stay here together.
Burada birlikte kalamayız.
We will stay together till the end.
Sonuna kadar birlikteyiz.
You stay here a day or two to rest up... then we return to Paris together.
Birkaç gün daha burada kalıp dinlen. Ardından birlikte Paris'e dönelim.
If you want us to stay together, we'll stay together.
Birlikte olmak istersen oluruz.
But stay with me and we'll live together as good friends. I ask for no more.
Ama lütfen benimle kal ve sonsuza kadar dost kalalım.
We'll stay here together.
Birlikte burada kalacağız.
We might as well stay together.
Bu yola beraber çıktık.
We can stay together now, right, Dad?
Bir arada yaşamaya devam edebiliriz değil mi, Baba?
We stay here together
Burada birlikteyiz.
I figure if things go OK tomorrow, we could stay together.
Eğer yarın işler yolunda giderse, Birlikte de kalabiliriz.
Stay with me, Dolores - we'll celebrate together, huh?
Dolores, hadi bunu birlikte kutlayalım!
Don't you think we ought to stay together?
Birlikte kalsak daha iyi olmaz mı?
We'd better stay together till things settle down.
Sular durulana kadar bir arada kalmamız daha iyi.
Don't be sad. We can stay together again
Üzülme, artık hiç ayrılmayacağız
What do you say we stay home from work... then we can all spend the day together somehow?
Ne dersiniz, bugün işe gitmeyelim ve günü beraber geçirelim.
- I'll arrange things so we can stay together.
- Beraber kalabilmemiz için gerekenleri yapacağım.
I actually was, personally, but since our efforts to break up kept failing, it seemed we were meant to stay together.
Aslında öyleydim fakat ayrılma çabalarımız sonuç vermediğinden beraber olmamız alınyazımız gibi görünüyordu.
We have to stay together!
Birlikte kalmalıyız!
So no matter what we always stay together.
Böylece ne olursa olsun bir arada kalırız.
Good, my dear, we'll stay together tomorrow morning.
Pekâlâ hayatım, yarın sabah birlikte olacağız.
This way you at least get to come to London with us and we'll stay together.
Bu şekilde, en azından bizimle Londra'ya gelirsin ve beraber oluruz.
We have to stay together.
Birlikte kalmak zorundayız.
- So you think we'll stay together?
- Sürekli birlikte yaşayacağımızı mı düşünüyorsun?
We'll stay together until we die.
Ölünceye dek birlikte olacağız.
we stay 48
we stay here 41
stay together 118
together 2280
together forever 35
together again 49
togethers 19
we started 19
we start over 23
we started talking 20
we stay here 41
stay together 118
together 2280
together forever 35
together again 49
togethers 19
we started 19
we start over 23
we started talking 20