English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / We still do

We still do translate Turkish

1,561 parallel translation
She said, "No." Should we still do it?
"Hayır." dedi. Yine de yapalım mı?
Why the hell do we still do it?
Hâlâ daha biz neyi yapıyoruz?
And this is something we still do every single year, and what it is is, there are 4 couples, and we take a 7-day vacation anywhere in the world that we choose, and while we're on that vacation, we ask ourselves,
Şöyle oluyor : 4 çift olarak dünyanın seçtiğimiz herhangi bir yerinde 7 günlük bir tatile çıkıyoruz. Tatildeyken de kendimize soruyoruz.
We still do.
Hala benziyoruz.
Hey, can we still do it with a condom?
Bari prezervatifle yapabilir miyiz?
No, but still... We can't do it alone.
Hayır ama yine de bunu yalnız yapmamalıyız.
We do this now, while she's still a smile on your little face.
Bunu şimdi yapıyoruz, hala yüzünde gülücükler varken.
We do know, that she got back here two years later, 340-1 00 : 34 : 13,780 - - 00 : 34 : 14,995 The girl was gone 340-2 00 : 34 : 15,117 - - 00 : 34 : 18,467 And the house was still a mess. Did you...
Bildiğimiz ise iki sene sonra buraya geri döndüğü...
Still think we can do this?
Hala bunu halledebileceğimizi mi düşünüyorsun?
We still leave tomorrow, on the tide, do we not?
Yarın sular yükselince buradan ayrılıyoruz, öyle değil mi?
♪ Deep down inside we wanna believe they still do
Derinde bir yerde hala olduklarına inanmak isteriz
- And we can still do things together, right?
- Bu arada hala birlikte bir şeyler yapabiliriz, değil mi?
But we still won't know the order, So what good does that do us?
Ama sıralanışını bilmeyeceğiz, bize ne faydası olacak?
When you Indians are supposed to be so great and wise and everything, and I got sympathy for your situation, I do, but you'd still be dragging everything around on the ground if we hadn't brung wheels to this country.
Siz kızılderililer müthiş bilge olduğunuz durumlarda... size büyük sempati besliyorum. Biz bu ülkeye tekerleği getirmemiş olsaydık.. siz hala her şeyi yerlerde sürüklüyordunuz.
- We still got three jobs to do!
- Yapacak 3 işimiz var zaten!
Why don't we do five a rack, and I'll still take the weight.
Oyun başı 5 dolar yapalım ve ağırlığı da alayım.
All these years we do business and I never once cheated you, and still you stand there and count like I've taken your last cent.
Bunca yıl iş yaptık ama seni bir kere bile kazıklamadım. Şimdi kalkıp parayı son sentine kadar saymanın alemi var mı? - 5 dolar eksik.
Still, on the outside, we do get to spend a glorious week without devil-child Carter.
Neyse ki şeytan çocuk Carter olmadan bir hafta geçireceğiz.
We still have a lot to do here.
Burada yapacak daha çok işim var.
If you think the arteries are narrowing, you're gonna need still shots, which we can do without you.
Eğer arterlerin daraldığını düşünüyorsan, sabit resimlere ihtiyacın var, ki bunu sensiz de yapabiliriz.
We still have hopes that even if they do not recognize it, they might respect it.
Ve hâlâ Bölgeyi tanımasalar da, saygı duyacaklarını umuyoruz.
Listen, we could still do this.
Dinle, bunu hâlâ yapabiliriz.
Of course, there are ways we could keep our pledge and still do other things.
Pis İşler'in çok gerçekçi, orjinal bir sonla bitmesi gibi. Kimse bir Bebeği köşeye oturtamaz. Ben oturturum, çünkü onun babasıyım ve o da 16 yaşında.
We never did find out who took the heroin, and I guess there's some cunt still out there praying that we never do.
Hiçbir zaman eroini kimin aldığı bulunamadı, ve temin ediyordum ki hala etrafta hiç dua etmediğimiz kadar dua eden birileri vardı.
We still get together and do that vacation. As a matter of fact, I'm leaving right after the lecture to meet my friends.
Aslında bakarsanız dersten hemen sonra arkadaşlarımla buluşmaya gideceğim.
How do we know Snarr's still in there?
Snarr'ın hâlâ içeride olduğunu nereden biliyoruz?
But we still got this little dilemma, now, do we not?
Ama hala bir ikilem içindeyiz, değil mi?
We've still got to do Jack's.
Hala Jack'in retinasına ihtiyacımız var.
Hey, Malik, do we still have the chart on Anna Hayes?
Malik. Anna Hayes'in dosyası hâlâ duruyor mu?
I still do not know exactly when it started. But, eventually we grew apart. And then our fights and divorce.
Bunun tam olarak ne zaman başladığını hala bilmiyorum, fakat daha sonra kavgalarımız başladı nihayetinde boşandık.
In part because we still have more work to do.
- Ne işi?
Look, we can still do this.
Bak, bunu yine de yapabiliriz.
Well, we still have laws in Jericho, and tomorrow I'm going to let the town decide what to do with you.
Ama Jericho'da hala kanunlar geçerli, yarın ne yapılması gerektiğine kasabanın karar vermesine izin vereceğim.
Do we still have a deal, Jack? Don't worry.
Merak etme, gelecek.
Mr. Scofield, I'm sure you are right, but we're still gonna do this my way.
Mr. Scofield, haklı olduğunuza eminim. Ama yine de ben ne diyorsam o olacak
Do we still have that perfume called "Grovel at my Feet"?
"Ayaklarıma Kapan" parfümünden elimizde var mı?
How do we know they're still alive?
Nasıl bileceğiz hayatta olduklarını?
We've still got a lot of work to do, people!
Hala yapmamız gereken bir sürü işimiz var beyler!
I think we are all still very shocked. I do not kill people.
Şimdi daha iyi bir yerde.
If you still ain't talking, maybe we do it my way in philly.
Döndüğümde de konuşmazsan, belki de bu işi Philadelphia'da, benim yöntemimle yaparız.
We had made this dish before, do you still remember how to do?
Bunu önceden yapmıştık nasıl yapıldığını hala hatırlıyor musun?
You know what? I just remembered we still have a bit more work to do on it.
Şimdi hatırladım, biraz daha çalışmamız gerekiyordu.
So now that we have a new anniversary to celebrate I just want you to know that even though I am a feminist I still do enjoy a nice box of chocolates.
Madem kutlayacak bir olayımız daha oldu bir feminist olmama rağmen bir kutu çikolataya hayır demezdim.
- There's still something we can do.
Hala yapabileceğimiz bir şey var.
When we were kids, this was the only thing to do on the weekends. Still is.
Çocukluğumuzu hatırlıyorum da, haftasonları tek yaptığımız buydu.
Although still well, naked... I do not think we luzcamos much as brothers, or themselves?
Gerçi çıplak olduğumuzu düşünürsek, pek de iki erkek kardeşe benzemiyoruz, değil mi?
Well, we still have to do the exit interview.
Çıkış mülakatımı yapmam gerekiyor.
So do you think we're still delightful, Ping?
Hâlâ harika insanlar olduğumuzu mu düşünüyorsun, Ping?
Do we still have that German's uniform?
Elimizde hiç Alman üniforması kaldı mı?
Yeah, but I mean we still have much more to do here.
Evet, de bizimde yapacak bir sürü işimiz var.
I really did, but somehow I had the feeling that we both had more Iife-work to do, and she was still wearing my Quentin Tarantino earrings.
Gerçekten, ama içimde bir yerlerde, ikimizin de hayatla ilgili daha yapması gereken çok şey olduğunu biliyordum, ve hala benim Quentin Tarantino küpelerimi takıyordu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]