English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Wednesday morning

Wednesday morning translate Turkish

133 parallel translation
Wednesday morning.
Çarşamba sabahı.
On Wednesday morning, by plane.
Çarşamba sabahı uçakla.
I understand there were six busts of Napoleon here on Wednesday morning last.
Anladığım kadarıyla geçen Çarşamba sabahı burada altı Napolyon büstü vardı.
I didn't say - - at 5 : 00 wednesday morning, our plane will land at your field.
Çarşamba sabahı 5 : 00'te, uçağımız havaalanınıza inecek.
- Uh, let's see. - Wednesday morning.
Çarşamba sabahı varmalıyız.
Those 2,000 men on Kheros will die next Wednesday morning unless someone climbs the cliff.
Biri o uçurumu tırmanmazsa, Kheros'taki 2000 asker Çarşamba sabahı ölecek.
Wednesday morning.
- Çarşamba sabahı.
He's getting a colectomy on Wednesday morning.
çarşamba sabahı kolostomi yapılacak
You arrive in Hamburg Wednesday morning.
Çarşamba sabahı Hamburg'a varacaksın.
We wanted to talk to you about a car accident that happened in that parking lot on Wednesday morning at 6 : 00.
- Evet, kendisi özel dedektif. Çarşamba sabahı saat 6 : 00'da o otoparkta olan bir kaza hakkında sizinle konuşmak istiyoruz.
I didn't tell him that you left here on Tuesday night with a certain young lady and that you came back wednesday morning, and you were alone.
Ve çarşamba sabahı buraya yalnız döndüğününü ona anlatmadım. Şimdi eğer özel dedektifle hatta polisle bile konuşursam,
Were you in the marina Wednesday morning? - No.
Çarşamba sabahı marinada mıydınız?
You know what happened on Wednesday morning and so do we. - You do?
Bizim ne yaptığımızı ve çarşamba sabahı ne olduğunu biliyorsunuz.
And your mother doesn't go into surgery, say, until Wednesday morning.
Ve annen de Çarşamba sabahına kadar ameliyata girmeyecek.
Can we talk Wednesday morning?
Çarşamba sabahı konuşabilir miyiz?
- I saw them Wednesday morning.
- Ben de çarşamba sabahı gördüm. - İğrenç.
It was Wednesday morning. We were in the Volley playing pool, that much is true.
Evet, çarşamba sabahı Volley'de bilardo oynuyorduk.
OB kicked her out Wednesday morning.
Çarşamba sabahı çıkarmışlar.
Arrived on my desk Wednesday morning.
Çarşamba sabahı benim masama geldi.
That was Wednesday night, this is Wednesday morning all over again.
O perşembe akşamıydı, şimdi yine perşembe sabahı.
- Stefan Tanzic was murdered, late Tuesday night or early Wednesday morning.
- Stefan Tanzic, salı gecesi ya da çarşamba sabaha karşı öldürüldü.
We spent Wednesday morning meeting investors in San Diego.
Çarşamba sabahını San Diego'daki yatırımcılarla tanışarak geçirdik
Wednesday morning if you can.
Yetiştirebilirsen, Çarşamba sabahı.
We'll give you to wednesday morning. Get her out, Archie!
Elinizdeki sorunları konuşup duruyorsunuz.
You know how hard it is to get a doctor on Wednesday morning.
Çarşamba sabahları doktor bulmak neredeyse imkansız.
- Is it Wednesday morning?
- Çarşamba sabahı olmadı mı?
But I want my battle by Thursday, Wednesday morning would be perfect.
.. Ama savaşımı perşembeden önce istiyorum. çarşamba sabahı iyi olur.
- Would Wednesday morning suit you?
- Çarşamba sabahı sana uyar mı?
For 24 years every Wednesday morning at 10 I habitually use heroin.
24 yıldır her çarşamba sabahı 10'da eroin kullanırım.
But can you picture me at three on a Wednesday morning when I'm in a closet crying as quietly as I can not to wake the family?
Bilgisayarlarla çalışıyorsun. - Ne demek bilgisayarlarla? - Bilgisayarlarla çalışıyorsun.
We got downstairs hardware being delivered on Wednesday morning.
Çarşamba günü alt katın cihazları geliyor.
We always have our Wednesday morning sales demonstration, Mr. Adamian.
Her Çarşamba sabahı... satış tanıtımı yaparız, Bay Adamian.
Shall I exempt him from duty and send him to you Wednesday morning.
Onu görevinden muaf edeyim ve çarşamba günü size yollayayım o zaman.
11 : 30, wednesday morning.Right?
Çarşamba sabahı 11 : 30, değil mi?
Two days - Wednesday morning. Wednesday?
Çarşamba sabahı Çarşamba mı?
He is certain thatJoanne Raphelson died of ligature strangulation on Wednesday morning... while your man was in space.
O kesinlikle Joanne Raphelson'ın çarşamba sabahı iple asıldığından emin Senin adam uzaydayken
Second-day mail. Wednesday morning.!
İkinci gün postası çarşamba günü
On Wednesday, I will be in Saint-Calais at Hotel European, room 30. I am expecting you at 9 AM in the morning.
Önümüzdeki çarşamba, Saint-Calais'de genelde kaldığım Avrupa Oteli, 30 numaralı odada sabah 9'da sizi bekliyor olacağım.
( Stagg ) On the evening of that Wednesday, 31 May, even then I advised General Eisenhower that conditions for the oncoming weekend, especially over Sunday night and Monday morning, the crucial times for Overlord, were going to be stormy, but we went on with the meetings.
31 Mayıs çarşamba akşamı General Eisenhower'a havanın gelecek haftasonu özellikle pazar gecesi ve pazartesi sabahı yani harekâtın en kritik zamanlarında fırtınalı olacağını söylememe rağmen, toplantı yapmaya devam ettik.
Tuesday, Wednesday, Thursday, Good morning.
Salı, Çarşamba, Perşembe, günaydın.
On the morning of Wednesday, November 7th, there is no milk to be had in Berlin.
7 Kasım Çarşamba sabahı, Berlin'de içilecek süt kalmamıştı.
It happened at the Marina Wednesday morning.
çarşamba sabahı Marina'da olmuş.
I want them two flats gutted by Wednesday... And the shopping'goes up on the top on Monday morning.
Onların çarşambaya kadar boşaltılmasını istiyorum çünkü pazartesi sabahı döküm işlemine başlayacağız.
Isn't everybody else going to morning training... on Monday, Wednesday and Friday?
Diğer herkes pazartesi, çarşamba ve cumaları sabah kursunda.
" at 2 : 00 in the fucking morning on a Wednesday night?
" saat ikide gece kulübünde ne arıyorsun?
Drinks Wednesday night, so keep Thursday morning clear.
Çarşamba gecesi birşeyler içiyoruz. Perşembe sabahı geç kalabilirim.
Wednesday morning good for you?
Çarşamba sabahı müsait misiniz?
I embroidered none-stop, from Monday dusk till Wednesday morning,
Hiç durmadan işledim.
How about Tuesdays and Fridays in the evenings... and Wednesday in the morning?
Salı ve cuma günleri akşam çarşamba günleri... sabah olmasına ne dersin?
LIKE YOU TWO HAD ABOUT THE KETCHUP LAST WEDNESDAY AND THIS MORNING.
Sizin geçen çarşamba ve bu sabah ketçap yüzünden yaptığınız gibi.
This morning I heard her ordering flowers for Wednesday night.
Bu sabah Çarşamba gecesi için çiçek sipariş ettiğini duydum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]