English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Weirdness

Weirdness translate Turkish

286 parallel translation
We ain't gonna stand for no weirdness out here.
Burada acayip davranışları sevmeyiz.
Sharks and weirdness.
Köpekbalıkları ve garip şeyler.
You know the way everybody's into weirdness right now?
Şu sıralar herkesi ilginç fenomenler meşgul ediyor.
And the weirdness really rubs off on the picture.
Bu tuhaflıkta filme yansıyor.
I used to think that my family was the only one with weirdness in it
Sadece kendi ailemin tuhaf olduğunu düşünüyordum.
now we can relax, catch some boob tube, and forget about all that weirdness we just went through.
artık hayatımıza bakabiliriz, bol bol televizyon izleyip bütün bu yaşananları arkamızda bırakabiliriz.
Mom, weirdness is not a criminal offense.
Anne, acayip olmak ceza gerektiren bir şey değildir.
- Just The Usual Weirdness.
- Her zamanki gariplik.
First snarl, first any kind of weirdness, and he's gone.
İlk hırlama, ilk garip davranış. Gider.
Weirdness?
Gariplik mi?
On a weirdness scale of one to ten... he rates about 13.
Gariplik konusunda birden ona kadar puan verilse o on üç alır.
Weirdness.
Çok garip.
Weirdness.
Acayip bir şey.
Behold the weirdness.
Ve işte tuhaflıklar kraliçesi geliyor.
Don't call her that... because we're going to get back together... and then there will be weirdness between you and me... so just watch it.
Onun için böyle şeyler söyleme çünkü yeniden bir araya geleceğiz ve sonra seninle benim aramda tuhaflık olacak. Bu yüzden dikkatli ol.
Have you noticed the weirdness of them?
Tuhaflaştıklarını fark ediyor musun?
- Oh, yeah, that's... the weirdness.
- Evet. Garip bir durum bu.
Weirdness abounds lately.
Son günlerde gariplikler arttı.
And you are still a slave to my weirdness.
Ve sende hala benim garipliğimin kölesisin.
Let His Weirdness through.
Acayip Hazretleri geçsin.
- Listen, I know you're probably freaked out by my weirdness yesterday, and actually, that's why I came in here to talk to you but you're kind of losing me on everything else.
Dünkü garipliğim için ürkmüşsündür biliyorum. Aslında, bu yüzden seninle konuşmaya geldim. Ama senin, sanırım bana karşı bir şeyin var.
The weirdness, the awkwardness... the little looks you keep giving each other.
Gariplik, tuhaflık birbirinize attığınız bakışlar.
And then, there's this weirdness.
Bir tuhaflık daha var.
She helped me sort through all this weirdness with my parents.
Ailemle ilgili tuhaflığı çözmeme yardımcı oldu.
So there should be no weirdness between us.
O zaman aramızda gariplik olmamalı.
If there's even an ounce of weirdness about it, I'll cancel.
Eğer biraz bile garip görünürse, iptal edeceğim.
You think I don't get the weirdness factor?
Tuhaf olduğunu anlamadığımı mı sanıyorsun?
Two of them had some weirdness going on between them.
İkisinin arasında dönen tuhaflıklar vardı.
WEIRDNESS OVER?
Tuhaflık bitsin?
WEIRDNESS DEFINITELY OVER.
Tuhaflık kesinlikle bitti.
My weirdness. He loves all of my eccentricities.
Garipliklerimi, bütün sıra dışılıklarımı seviyor.
Uh, weirdness incoming.
Uh, tuhaflık bir şey geliyor.
weirdness alert.
Genel alarm.
Ergo the weirdness.
Garipliği bundan kaynaklanıyor.
Well, now there's just a whole bunch of weirdness in it.
Eee, şimdi sadece birsürü gariplik var içinde.
Your charm is a perfect antidote for the complete wave of weirdness... -... that just crashed over me.
Senin bu tatlılığın yaşadığım bu tuhaflık hissine en iyi ilaç.
That's part of all this weirdness inside me.
Benim içimdeki tuhaflık da bu.
No, I think she had enough weirdness for one day.
Hayır, bugün yeterince gariplik yaşadı.
I mean, ever since he proposed there's been nothing but weirdness but he should not have asked me like that, right?
Teklif ettiğinden beri, aramızda gariplikten başka bir şey yok. Ama bana o şekilde sorma hakkı yoktu, değil mi?
Even with this town's reputation for, you know, unexplained weirdness.
Bu şehrin açıklanamayan gariplikler konusundaki ününe rağmen...
plus a whole lot of other weirdness.
Başka tuhaflıklar da varmış.
That's verbatim, moment for moment... what I was thinking when I was looking at you with the weirdness.
Garip bir şekilde sana bakarken... aklımdan geçenler, kelimesi kelimesine ve bu zaman sıralamasında bunlardı.
Yeah, just you know, all the weirdness at the mansion.
Evet, sadece işte, malikanedeki gariplikler.
Guys, I'm getting some weirdness from Cousin Penny.
Çocuklar, Kuzen Penny'de biraz gariplik seziyorum.
A couple a these, you know like--like this... weirdness
Bir çift bundan, bu tuhaf şey gibi.
life, we don't directly experience the weirdness of quantum mechanics. But here in the Quantum Café, big, everyday things sometimes behave as if they were microscopically tiny. And no matter how many times I come here,
Diğer ihtimaller için de hiç endişe etmeye gerek yoktur, çünkü kuantum mekaniği sarı veya kırmızı veya başka bir meyve suyu gibi tüm değişik olasılıklara da şans tanır.
I'm not talking about normal Vegas weirdness. Like when we had to fill up a bathtub with peeled grapes.
Hiç çoklu kişilik bozukluğu olan birini inceledin mi?
The weirdness is because everyone knows.
İşin tuhafı artık herkes biliyor.
There's no weirdness, no tension.
Gariplik yok, gerginlik yok.
I was born with this weirdness.
amam, dinlemelisin.
NO WEIRDNESS.
Tuhaflık yok.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]