English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / What's this one

What's this one translate Turkish

1,149 parallel translation
Hmm? What's the matter? Can't you fix this one, Maggie?
- Sorun ne, bunu halledemiyor musun?
In this courtroom, I am the one who decides what is or is not okay.
Bu mahkeme salonunda, neyin doğru neyin yanlış olduğuna ben karar veririm.
What's it? This is sent by my girl, it's one of a pair. We can communicate through it in short distance.
Sevgilim Joyce birbirimize mesaj göndeririz diye vermişti.
He's really excited about this one. - Mom, what is it?
Bu sefer oldukça heyecanlı.
What's gotten into you? I was... You are the one that decided to climb into this...
- Buraya atlamayı aklı kesen tek kişi sen misin?
- What's the bullet on this one?
- Bunun durumu ne?
When the paramedics asked what happened, this one reenacted the crime.
İlk yardım ekibi ne olduğunu sorunca, bu da suçu yeniden canlandırmış.
- What's the story with this little one?
- Nesi varmış bu miniğin? Yanıyor!
But think of it this way. What's the one thing better than an exquisite meal?
Enfes bir yemekten daha güzel olan şey nedir?
What if this is one of Bill Church's lieutenants?
Ya bu Bill Church'ün teğmenlerinden biriyse?
What's the difference between this lamb and the one that kissed me?
Bu kuzuyla beni öpen kuzu arasındaki fark nedir ki?
What's this, a two-for-one sale?
Nedir bu, iki al bir öde kampanyası mı?
That's one strategy, but what they'll be thinking, what they'll see in their mind's eye... and never forget is this.
Bir tek ihtimal var onlar hep kalp gözleriyle gördükleri şeyi düşünecekler... ve asla bunu unutmayacaklar.
What's this little bitty one- - What's this little bitty- -
Bu ufak olan ne için? Bu ufaklık da ne için?
Hey, this one to all my dead homies, you know what I'm sayin'?
Hey, bunların hepsi benim ev yapımı şeylerim? Ne söylediğimin farkındamısın?
What's that little guy's name? This one?
O ufaklığınki ne?
And then this one night, we were just watchin'TV after dinner like we always do, and that's when Larry told me... that one of Mama's chores had always been to massage his you-know-what.
Daha sonra o gece, yemekten sonra televizyon izliyorduk. Her zaman yaptığımız gibi. Ve sonra Larry bana dedi ki annenin en önemli görevlerinden birisi de daima masaj yapmakmış onun...
- One, two, three, hey! - What's this about?
- Neden buradasın?
The town's in shock, and no one can quite believe what has happened here although this is not the first time this small community of Woodsboro has endured such tragedy.
Tüm kasaba şokta. Hiç kimse olanlara inanamıyor. Böylesi bir olay kasabada ilk defa olmuyor.
The riddle of the lie from the weapon's victim. In other words what remains in this court is just the guy with the one and only truth.
Hayır, aslında o numara, özellikle biri için hazırlanmış bir tuzaktı.
- What caused this one to bleed?
- Kanamasına ne yol açmış bunun?
- Is that what this one's about?
- Bu filmin konusu bu mu?
- So... if you lose an arm, you can replace it with another one, and over the years, you've learned to make new arms, because they're all the same and your programming is sophisticated enough to allow you to reproduce what you see, but each power module has a slightly different energy signature, so, even if you copy this guy's module exactly, it wouldn't work in any other unit.
- Bu yüzden... kolun bozulacak olursa, yenisi ile değiştirebilirsin, ve geçen yıllar boyunca yeni kol yapmayı öğrendiniz, çünkü hepsi aynı ve programınız gördüklerinizi yeniden yapmanıza izin verecek seviyede, ama her güç modülü farklı enerji izine sahip,
- Hey, what's this one for?
- Bu ne için peki?
What this principle fails to take into account... is that competing rights cannot be weighed one against the other.
Bu ilkenin hesaba katmakta başarısız olduğu nokta ise karşı karşıya gelen hakların birbirleriyle kıyaslanamayacağı gerçeğidir.
What'd you think would happen if I got in my car one Sunday and drove over to this kid's house...
Söyle, ne olacağını sanıyorsun?
What's this one here? Is this a helicopter... ... or a UFO?
Bu çizdiğin nedir, bir helikopter mi yoksa bir UFO'mu?
B'Elanna, I know this is a pretty bizarre situation- - probably not what either one of us had in mind- - but it's too late to worry about that now.
B'Elanna, senin için tuhaf bir durum olduğunu biliyorum- - muhtemelen, bizden birisi aklında bile değildi- - ama bunu düşünmek için artık çok geç.
You didn't tell me she's the reason you wanted to keep this car... and what's worse... I'm the one who's stuck driving this piece of crap.
Ve onun, bu arabayı tutmandaki sebep olduğunu söylemedin... ve daha kötüsü... bu pisliği kullanmaya çalışanda benim.
- What's this one?
- Bu ne böyle?
This feels angry. What's wrong?
Bay Rydell, öne çıkmanıza saygı duyuyoruz.
What's best for this one particular baby.
Bu tek bebek için en iyi yolu.
What strikes me about this book is that Eddington said that it's one of his favorites.
Bu kitapla ilgili beni şaşırtan şey Eddington'ın en sevdiklerinden biri olduğunu söylemesi.
I don't see what's wrong with this one. Oh.
Neyi bozuk anlamadım.
- What's this one, a streetwalker?
Bu ne, sokak çocuğu mu?
Now that I have your attention, there's just one thing I wanna mention. What's this I hear about you wanting to have the baby at home?
Bu duyduğum bebeği evde doğuracağım lafları da ne oluyor?
What's wrong with this one?
Bunun nesi var?
Behind me is the habitat of what the experts are calling... one of the worlds's most important zoological finds of this century.
Uzmanların söylediğine göre... bu yüzyıldaki, dünyanın en önemli zoolojik keşiflerinden birisi yapılmış.
It's what's ruining this country - the obsession with being number one starts here.
- Ulkeyi yok ediyorlar. Neye mal olursa olsun, sahip olma isteği. Lşte burada başlıyor.
What's this one? "Where dreams have no end. 1983".
Bu nedir? "Hayallerin sınırsız olduğu yer. 1983"
- Can one nation be so abysmal? "-" What is this nonsense? "
Bir ülke bu kadar sıkıcı olabilir mi? Bu saçmalık!
Well, what I mean by that, sir, is if you was to put me and this here sniper rifle anywhere, up to and including one mile of Adolf Hitler with a clear line of sight, sir...
Bununla kastettiğim, Efendim, eğer Tanrı beni bu dürbünlü tüfekle Adolf Hitler'e 1,5 km.lik bir alan içerisinde, net bir görüş açısına sahip herhangi bir yere koysaydı, efendim :
At last I'm going to see what's in this hut where no one else has been!
Sonunda, daha önce kimsenin görmediği kulübenin içinde ne olduğunu görebileceğim.
One of a kind she gave this kid Dorski a BJ in a parking lot of TGI Fridays. What?
İçlerinden Dorski denen bir çocuğa, TGI Friday's'in otoparkında sakso çekmiş.
I felt like this cheap one-night stand. - You what? - Let's face it.
Kendimi şu ucuz bir gecelik aşklardan biri gibi hissettim.
Wonder what this one's about.
Acaba bu sefer ne oldu?
What do you think it's going to take to change just one little answer on this test?
Ne değişebilir ki siz sadece şu testteki küçük bir cevabı değiştirseniz?
What's this one for?
Beyin iltihabı mı diye bakıyoruz.
If this is page one and this sequence of numbers indicates exponential growth,..... what does that mean?
Eğer bu 1. sayfaysa ve bu sayı dizisi üssel bir artışı gösteriyorsa, bu ne demektir?
What " s this one, snake?
Bu da nedir? Yılan mı?
What's this one's name?
Bunun adı ne?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]