Who'd have thought translate Turkish
443 parallel translation
Who'd have thought of seeing you here?
Seni burada görmek kimin aklına gelirdi?
Who would have thought that I'd find the celebrated Dr. Jekyll?
Kimin aklına gelirdi ünlü Dr. Jekyll'ı bulacağım?
- Who'd have thought it?
Kimin aklına gelebilirdi ki?
Who'd have thought a week ago that we'd be playing together again?
Kim derdi ki tekrar beraber çalacağız?
- Who'd have thought that you two...?
- Kimin aklına gelirdi ikinizin...
Who'd ever have thought...
- Öyle mi? - Kim düşünürdü ki...
Who'd have thought that of Benny?
Benny kimin aklına gelirdi?
Who'd have thought of it?
Kimin aklına gelirdi?
Six months ago, who'd have thought we'd be spending Christmas together?
6 ay önce, Noel'i birlikte geçireceğimiz kimin aklına gelirdi ki?
Who'd have thought a son of his?
Kim sanırdı ki?
Who'd have thought a fat, sloppy drunk lying in the gutter would have a pistol hidden in his boot?
Şişman, sarhoş bir serserinin çizmesinde silah sakladığını bilemezdi.
Who'd have thought...
Kimin aklına gelirdi ki...
Who'd have thought we'd meet in here?
Orada buluşacağımızı kim düşünmüş?
- Now who'd have thought of that?
- Bu kimin aklına gelirdi ki?
- Who'd have thought he'd do a thing like that?
- Böyle bir şey yapacağını kimin aklına gelirdi?
Who'd have thought we could grow a sprout like this?
Böyle fideler yetiştireceğimiz kimin aklına gelirdi ki?
Who'd have thought?
Kim düşünebilirdi ki?
Who'd have thought a ruddy great lust-box like her would have found her way into anybody's feelings?
Kim derdi ki o şehvet kutusu insanın kalbine girebilsin?
Well, who'd have thought!
Kimin aklına gelirdi!
But if there are... any of you who are not old... not women... and are really men... someone who in life, at least once... have thought of killing his Portuguese master... then now is the time to act.
Ama eğer içinizde yaşlı olmayan kadın olmayan varsa ve gerçekten erkek iseler hayatında en az bir kez Portekizli efendisini öldürmeyi... düşünmüş olan işte şimdi harekete geçme zamanıdır.
Yet who'd have thought the old man to have so much blood in him?
İhtiyarda o kadar kan olduğu kimin aklına gelirdi?
Now, who'd have thought we'd have been here two years ago?
İki yıl önce burada olacağımızı kim düşünürdü?
Brother Tieh, who'd have thought We'd be on such a big mission?
Yieh birader... kim derdi bu durumlara gelecez diye!
Who'd have thought.
Kim bilebilirdi ki.
Who'd have thought that Hamza, Hamza above all, with his wine drinking, lion hunting will come to join Muhammad?
Kim derdi ki Hamza, o şarap içen, tek başına aslan avına çıkan Hamza... Muhammed e katılacak.
Who'd have thought old Marcellus go and buy himself?
Yaşlı Marcellus'un kendini alacağını kim bilebilirdi?
Who'd have thought it?
Sence bunu düşünmek gerekmiyor mu?
Who'd have thought that, huh?
Sorumlu bir önder gibi. Kimin aklına gelirdi bu?
Who'd have thought it?
Kimin aklına gelirdi bu?
Who'd have thought it?
Kimin aklına gelirdi ki?
Who'd have thought it of Johann?
Bunu Johann'dan kim beklerdi?
Who'd have thought Master Chu did it without my help.
Kim tahmin ederdi ki, Üstad Chu'nun yardımıma bile ihtiyacı yokmuş.
Well, well, who'd have thought it?
Vay be, kimin aklına gelirdi?
Oh, you're right there, Obadiah. Who would have thought, thirty years ago, we'd all be sitting here drinking Château de Chaselet, eh?
30 yıl önce kimin aklına gelirdi burada oturup Chateau de Chasselas içeceğimiz?
Who'd have thought it, eh?
# Kara Yılan, Kara Yılan
Who'd have thought they'd have built paradise at the end of our street?
Sokağın sonunda bir cennet yarattıklarını kim bilebilirdi?
Who'd have thought he'd take a flier.
Tüyeceği kimin aklına gelirdi?
Who would have thought that we'd ever be standing here as friends?
Burada arkadaş olarak duracağımızı kim düşünebilirdi ki?
Who would have thought the Vice President knew I was opening the door. But the Secret Service, they...
Ahlak masası şefi kapıyı açtığımda beni tanıdı... fakat gizli servis...
Who'd have thought you could still combine them?
Bunları bir araya getirebileceğini kim düşünebilirdi?
At most, we thought it might help... Jews from Poland, or Jews from Theresienstadt ( the Czech family camp ), who'd already spent 6 months in Birkenau, we thought it might have been of use in such cases to tell people.
Nihayetinde, bunun Polonyalı Yahudiler'in ya da Berkenau'da 6 ay kalmış Theresienstadt'lı Yahudiler'in yararına ve insanlara anlatılacak bir şey olduğunu düşündük.
who'd ever have thought we'd see the day, when they'd trust me to feed you?
- Seni beslemem için bana güvenecekleri günleri de mi görecektik?
Who'd have thought you'd betray her for another?
Kim bilebilirdi ki onu başkasıyla aldatabileceğin?
Who would ever have thought that you'd be living in a nice, big place like this?
Böyle güzel ve büyük bir evde oturacağını hiç tahmin edemezdim.
Who would have thought that we'd be fighting together?
Benim tarafımdayken birlikte dövüşmek eğlenceli olacak.
Uhhh, " Send my love to Uncle Rupert, who'd have thought it, mad Uncle Rupert, Minister of War with power of life and death over every bally soldier in the army.
" Rupert Amcaya selamlarımı söyle, hatırlarsın, ordudaki bütün yaman askerleri idam etme ve af yetkisine sahip olan, Harbiye Nazırı, Çılgın Rupert Amca.
Who'd have thought it, eh?
Kimin aklına gelirdi, değil mi?
Who'd have thought that you'd learn so much from your snooping?
Hiç tahmin etmezdim, her şeye burnunu sokarak bu kadar çok şey öğreneceğini.
Well, I thought I'd go to Hawaii, have a couple of kids who grow up to be Olympic champions.
Hawai'ye gitmeyi düşünmüştüm bir kaç çocuğu olimpik şampiyonaya hazırlamak.
WHO WOULD'VE THOUGHT WE'D EACH HAVE TWO HUSBANDS IN A ROW WHO WERE IN THE FEDERAL WITNESS PROGRAM?
Kim sanır, her ikimizinde art arda federal tanık koruma programında olan iki kocası olacağını?
Right from the beginning who'd have thought that we were so important?
En başından beri bizim bu kadar önemli olduğumuz kimin aklına gelirdi?