English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Wild animals

Wild animals translate Turkish

423 parallel translation
I hope there are no wild animals around here.
Umarım etrafta vahşi hayvanlar yoktur.
It so happens his nibs is at my employer's compound checking out a shipment of wild animals.
Kayıt defteri patronumun yanında ve kendisi vahşi bir hayvan yüküyle ilgileniyor.
He could lecture on wildlife and handle wild animals as never before.
Vahşi hayat ve hayvanlarla ilgili dersler verebilir.
Tarzan and I have a high opinion of wild animals and their habits.
Tarzan'la ben vahşi hayvanlara çok değer veririz.
Do you suppose well meet any wild animals?
Sence, vahşi hayvanlara rastlar mıyız?
Cargo of wild animals, three men and a boy.
Hayvan yüklü, üç adam ve bir çocuk.
Tarzan says it's full of wild animals and all sorts of mysterious things.
Tarzan oranın vahşi hayvanlarla ve türlü gizemli şeylerle dolu olduğunu söylüyor.
Our first real break, and we throw wild animals at the audience.
İlk fırsatta seyircilere vahşi bir hayvan salıyoruz.
Wild animals are so fortunate.
Vahşi hayvanlar çok şanslılar.
'Apaches are wild animals', we all said.
"Apaçiler vahşi hayvanlardır", denmişti hep bizlere.
The way you were looking at each other tonight like a couple of wild animals.
Bu gece birbirinize bakış şekliniz vahşi hayvanlar gibiydi.
The world she lives in is a jungle, where people prowl like wild animals.
Yaşadığı dünya orman gibiymiş, insanlar vahşi hayvandan farksızmış.
From the wild animals, you mean.
Vahşi hayvanları kastediyorsun sanırım.
The country is full of wild animals.
Bu memleket vahşi hayvanlarla dolu.
Do you think these are the skins of wild animals sewn together for your pleasure?
Sizce bunlar sizin memnuniyetiniz için dikilmiş olan vahşi hayvanların derileri mi?
How to deal with an IQ of 66. How to quiet a class of screaming, wild animals.
IQ'su 66 olanlarla uğraşmayı, vahşi hayvanlar gibi bağıranları susturmayı.
Well, could I be wrong, have you got these wild animals trained?
Yanılıyor muyum, yoksa bu vahşi hayvanları eğittin mi?
Maybe wild animals use it.
Belki hayvanlar buraya su içmeye geliyor. Bakalım bu yol nereye gidiyor?
You gotta remember, Indians are wild animals - when they taste blood, you gotta kill'em.
Sakın unutma, yerliler de insan değiller onlar vahşi hayvanlar. Bir kez kan tadı aldılar mı, öldürülmeleri gerek.
Like wild animals.
Vahşi hayvanlar gibi.
It's for killing rattlesnakes and wild animals.
Çıngıraklı yılanları ve vahşi hayvanları öldürmen için.
Wild animals
Vahşi hayvanlarsınız.
Squirrels are wild animals.
Bu sincap vahşi bir hayvan.
Not only keeps out wild animals, but any neighbors who might become a nuisance, you know, always wanting to borrow.
Sadece vahşi hayvanları uzak tutmak için değil... bela olan komşular içinde bilirsin, daima ödünç birşeyler isterler.
You chain up wild animals.
Vahşi hayvanları zincirlersiniz.
- Wild animals do not count.
- Vahşi hayvan öldürmek cinayet sayılmaz.
He knows there's wild animals up there.
Şu ileride vahşi hayvanlar olduğunun farkında.
Get those wild animals out!
Vahşi hayvanları uzaklaştırın benden! Onlardan nefret ediyorum!
They even build zoos so wild animals live good.
Hatta vahşi hayvanların daha iyi yaşamaları için hayvanat bahçeleri yapılıyor.
Terror-stricken herds of wild animals fleeing from the blazing forests to the open plains are dying of thirst around mud-caked water holes.
Yanan ormanlardan açık düzlüklere kaçan terörize olmuş vahşi hayvan sürüleri kuruyup çamurlaşmış su gölcüklerinin yakınında ölüyorlar.
There were blasts of wind... and wild animals came down out of the mountains towards the village.
Aniden şiddetli rüzgârlar çıktı vahşi hayvanlar dağlardan köye indi.
- Wild animals they were!
Yabani hayvanların tekiydiler!
You talk about wild animals, Taras, but if we fall killing each other right under the enemy's nose, that is like wild animals.
Vahşi hayvanlardan bahsettin Taras ama düşmanın burnunun dibinde vahşi hayvanlar gibi birbirimize düştük.
Wild animals belong to the king and the princess.
Vahşi hayvanlar Kral ve Prenses'e aittir.
He'll like you, he loves wild animals!
- Senden hoşlanacak, vahşi hayvanları sever.
Driving thousands of half-wild animals across thousands of miles.
Binlerce yarı vahşi hayvanı binlerce kilometre sürmek.
We whip wild animals when they try to rebel.
Vahşi hayvanları baş kaldırmaya kalkıştıkları zaman kırbaçlarız.
Kill wild animals, fish, get a tan.
Vahşi hayvanları öldürdüğün, balık tuttuğun, güneşlendiğin yerler.
All the wild animals in the zoo have broken loose.
Hayvanat bahçesindeki tüm vahşi hayvanlar kaçmış.
It sounds like wild animals.
Vahşi hayvan sesine benziyor.
They are young, wild animals.
Genç ve vahşi hayvanlar gibidirler.
You see, I don't believe that libraries should be drab places where people sit in silence, and that's the main reason for our policy of employing wild animals as librarians.
Kütüphaneler insanların sessizce oturduğu kasvetli yerler olmamalı. Bu yüzden kütüphaneci olarak vahşi hayvan kullanıyoruz.
If we start behaving like that, we'll turn into wild animals like the Germans.
Böyle davranmaya başlarsak Almanlar gibi vahşi hayvanlara döneriz.
Like wild animals, they're smelling blood.
Vahşi hayvanlar gibi, kanı kokluyorlar.
Biggest expert we got on wild game, animals and rocks.
Vahşi hayvanlar ve kayalıklar konusundaki en bilgili kişi.
I train animals by the score Lions, tigers and wild boar
Aslan, kaplan ve yabani domuzları müzikle eğitirim.
I've trained animals by the score Lions, tigers and wild boar
Aslan, kaplan ve yabani domuzları müzikle eğitirim.
There were wild animals all around.
Farklı hayvan türleri..
All crazy about animals, and the minute they got nothin'else to do,..... they run up in the mountains and bother those poor wild horses.
Hayvanlar için deli olurlar ve yapacak işleri olmayınca da, dakika şaşmaz dağlara kaçıp, o zavallı yabani atları rahatsız ederler.
Nothing but a pack of wild and dirty animals.
Pis ve vahşi bir hayvandan başka bir şey değiller.
Running in the wild like animals.
Hayvanlar gibi yaban arazide koşarak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]