English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Willow

Willow translate Turkish

1,814 parallel translation
Willow.
Willow.
Once Willow and I were watching...
Bir keresinde Willow ve ben... Buffy!
Spread beneath my willow tree
Sonunda söğüt ağacımın altına seriliyorum. ( Willow = Söğüt )
Willow and Tara.
Willow ve Tara.
I'm sure they're making every effort.
Eminim Willow ve Tara ellerinden geleni yapıyorlardır.
Willow said they have a lead on the whole musical-extravaganza evil.
Willow bu müzikal-çılgınlık kötülüğü konusunda bir ipucu bulduklarını söyledi.
But Willow will find out.
Ama nasılsa Willow bulur.
Dawn, Willow and I never fought about...
Dawn, Willow ve ben bir şey için kavga...
Willow, don't you see?
Willow göremiyor musun?
Willow?
Willow?
Willow's dating girls.
Willow kızlarla çıkıyor.
I know Willow and Buffy were meeting up with Xander to do some research.
Willow ve Buffy'nin araştırma yapmak için Xander'la buluşacağını biliyorum.
What's up with Willow?
Willow nerede?
Tara thinks Willow is doin'too much magic. And she's not the only one.
Tara Willow'un çok fazla büyü yaptığını düşünüyor ve bunu düşünen sadece o değil.
It's Willow. She of the level head.
O Willow, aramızdaki en aklı başında insan.
- Willow.
- Willow.
Willow. Get it down, now.
Willow, kaldır şunu hemen!
You are using too much magic.
Willow, çok fazla büyü kullanıyorsun.
How could you, Willow?
Nasıl yaparsın, Willow?
It's not good for you, Willow.
Bu senin için iyi değil, Will.
Willow, come on.
Willow, hadi.
I'm Willow Rosenberg.
Ben Willow Rosenberg'im.
Willow talked to Giles.
Giles'la Willow konuştu.
- Willow?
- Willow'du, değil mi?
Willow, I bet you've got some dark spell a-brewin'.
Willow. Bahse varım büyük bir büyü hazırlıyorsundur.
Maybe Willow wanted it.
Belki Willow istemiştir.
I don't think Willow feels that way about Buffy.
Willow'un Buffy hakkında öyle şeyler hissettiğini sanmıyorum.
- Willow...
- Willow...
Hi, Willow.
Merhaba Willow.
Willow's on it.
Willow başında.
I knowthatyou mean well.
Bak Willow, iyi niyetli olduğunu biliyorum.
- Willow, please.
- Willow, Iütfen.
- Willow, wait.
- Willow, bekle!
You wouldn't last five minutes with her, Willow.
Karşısında beş dakika duramazsın Willow.
How's Willow?
Willow nasıI?
I told Willow it would be like suicide.
Willow'a bunun intihar olacağını söyledim.
- Willow?
- Willow?
Xander, she's talking to Giles like I'm not here.
Xander, Willow Giles'la burada değilmişim gibi konuşuyor.
- Maybe we should just pay.
- Willow, parasını ödesek iyi olacak.
Xander, Willow's stealing.
Xander, Willow hırsızlık yapıyor.
Willow says that things always happen for a reason.
Willow her şeyin bir sebebi olduğunu söyler.
What do you say we go pick up Willow and indulge in an after-school hamburger?
Ne dersin, okuldan sonra Willow'u da alıp birer hamburger yemeye gidelim mi?
Willow and Anya were fighting, and then Xander snapped at both of them and he left.
Willow'la Anya tartışıyordu. Xander ikisine birden kızdı ve oradan gitti.
Willow?
Willow.
Buffy, something's been here and Willow's gone.
Buffy, buraya biri gelmiş ve Willow gitmiş.
I'll say something about Anya, and Willow'll get this "what do you see in her?" look.
Anya'ya bir şey söylesem Willow ters ters bakıyor. "Ne buluyorsun bu kızda?" Bakışı.
Then I get all torn because Willow's my best friend and I really value her opinion, but Anya's my girlfriend.
Aralarında kalıyorum. Willow en yakın dostum. Onun fikirlerine değer veriyorum Anya ise kız arkadaşım.
Willow stole ingredients and released him from a purple crystal.
Willow malzemeleri dükkandan çaldı ve onu mor bir kristalin içinden çıkardı.
Willow, do the spell.
Willow, büyü yap.
- Willow, again.
- Willow, tekrar.
Anya, Willow, go to the magic shop.
Anya, Willow, siz büyü dükkanına dönün.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]