English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Wish i did

Wish i did translate Turkish

789 parallel translation
I wish I did have time to do all those things.
Keşke bunları yapmaya vaktim olsaydı.
- Right now, I wish I did.
- Şu an keşke o durumda olsaydım.
I wish I did.
Keşke ben de öğrensem.
And I wish I did, but I don't understand any of it.
Keşke anlayabilseydim ama hiçbir şey anlamıyorum.
I wish I did.
Keşke ben de tanısaydım.
- Well, I wish I did. Drink it!
- Keşke ben de öyle olsaydım.
I wish I did, but...
Keske bilseydim ama...
I wish I did.
Keşke olsaydı.
- More than you wish I did.
- Gayet iyi anlıyorum.
- I wish you did. Yours.
- Evet, sizin sonunuz.
I wish I did.
Keşke ben bilebilseydim.
I clearly said I did not wish to be disturbed.
Açıkça söylemiştim, rahatsız edilmek istemiyorum.
I wish I did.
Keşke yapabilseydim.
I wish you did.
Keşke inansaydın
I wish you did, Mr. Collins.
Keşke, Bay Collins.
But never did I wish it so hard as since Martin and I...
Ama hiç bu kadar içten istememiştim, Martin ile...
I did not wish to disturb you, as you seemed engaged.
Meşgul görünüyordunuz, sizi rahatsız etmek istemedim.
Did I wish you a merry Christmas?
Sana mutlu Noeller dilemiş miydim ben?
I beg your pardon, whom did you wish to see?
Afedersiniz, kimi görmek istemiştiniz?
I did not wish Latour to stay in the house.
LaTour'un evde kalmasını istemiyordum.
- I wish he did.
- Keşke uçursaymış.
Sure they did and I wish they'd pay us for all those cannons.
Tabii katkıları oldu, keşke o topların bedelini bize ödeselerdi.
Sir, this report of his did Hamlet so envenom with his envy that he could nothing do but beg and wish your sudden coming o'er to fence with him.
Bu anlattıkları öyle kıskandırdı ki Hamlet'i, en çok dilediği, özlediği şey, senin çıkagelmen oldu boy ölçüşmek için seninle.
- No. I wish she did.
Keşke geçirseydi.
I wish I could do this like Buttons did it.
Bunu dilerim Buttons gibi yapabilirim.
- I wish you did.
- Keşke sevsen.
I wish I could stay in your arms, just as I did tonight, for the rest of my life.
Keşke ömrümün geri kalanında dün geceki gbi kollarında olsam.
I wish you hadn't said what you did about us in front of all your homefolks.
Keşke hemşehrilerinin önünde ikimiz hakkında konuşmasaydın.
I wish I could see you now as I did on that first day, when you were so gay and brash and good-looking, and very, very American.
Keşke seni şu anda ilk gün gördüğüm gözle görebilsem. Canlı, atılgan ve yakışıklı ve çok ama çok Amerikalı.
- I wish you did.
- Keşke olsaydı.
I wish he did have a good dog, like Old Bell.
Keşke Bell gibi iyi bir köpeği olsaydı.
I wish my father could meet you, so he could thank you for what you did.
Keşke babam sizinle tanışabilseydi, böylece yaptığınız için size teşekkür ederdi.
- Then why did you kill him? - l wish to help you all I can, Inspector. But I cannot answer that question.
- Size yardımcı olmak isterdim müfettiş ama bu soruya cevap veremem.
Got myself a heap of sins to answer for. Wish I hadn't did'em. I reckon old Saint Pete's gonna slam them
Bazı şeyler için, vicdan azabı çekiyorum,... bazıları çok büyük,... af edilmemin mümkün olmadığı günahlar işledim.
I wish I'd known before that you did this kind of work.
Böyle işler yaptığınızı keşke daha önceden bilseydim.
I did not wish her death.
Ölmesini istemedim.
If you want something from me... I would be lacking in respect for my own conscience... if I did not say that I wish something from you.
Siz benden bir şey istiyorsanız... ben de sizden bir şey istediğimi söylemezsem... kendi vicdanıma karşı saygısızlık etmiş olurum.
I wish we did.
Keşke evelenseydik.
Did he now? Hmm. I wish you could have met him.
Bir rakun bir kuzu leşini mağaranın ağzına kadar taşıyabilir mi?
I asked if I might visit him at his bedside, but he sent word back that his pain was so great that he did not wish to be seen in his present state.
Onu yatağında ziyaret edip edemeyeceğimi sordum ama acısının çok büyük olduğunu ve bu haliyle görünmek istemediğini belirtmiş.
I wish to God I did.
Keşke bilseydim.
I wish you did, too, Admiral.
Bence de Amiral...
And I wish they had beautiful lives and remained friends forever. I wish they did not have to face the nightmare that befell on us in June 1941, when the day turned into the night.
Onların günü, bizim yaşadığımız, 22 Haziran 1941'deki gibi kararmaz umarım.
I did not wish to assume the responsibility... nor commit the sacrilege of exhumation... for there's a cross at its head.
Ne bu mezarı açma sorumluluğunu... ne de kutsal birşeye saygısızlık etmeyi göze aldım... Mezarın başında bir haç vardı.
I still did not wish to go.
Yine de gitmek istemiyordum.
I wish to hell we did.
Keşke olabilseydi.
I did not wish to.
- Uzak durmak istemiyorum.
I wish I could take the credit for it, but she did the work.
Keşke bu işte parmağım olsaydı ama tüm işi o yaptı.
I wish I did.
- Sanmıyorum.
I wish we did have a moat and drawbridge.
Keşke hendek ve köprü yaptırsaydık.
I wish you did have TB instead of that damn, rotten tattoo.
Göğsüne şu lanet dövmeyi yaptırmak yerine zincir taksan olmaz mıydı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]