You can do better translate Turkish
1,332 parallel translation
PUT SOMETHING INTO IT. OH, YOU CAN DO BETTER THAN THAT.
Hadi ama daha iyisini yapabilirsiniz.
You can do better than that.
Bundan daha iyisini yapabilirsiniz.
Come on, you can do better than that.
Daha iyisini yapabilirsin.
And--and what, you think you can do better?
Sen daha iyisini mi yaparsın yani?
Surely you can do better.
Daha iyisini yapabilirsin.
You can do better than that, can't you baby?
Daha iyisini yapabilirsin, öyle değil mi bebek?
- You can do better than that.
- Bundan daha iyisini yapabilirsin.
I suppose you think you can do better?
Sanırım daha iyisini yapabileceğini düşünüyorsun ha?
You can do better. All right.
Daha iyisini yapabilirsin.
You think you can do better, Bobby Joe or whatever your name is?
Daha iyisini yapabileceğini mi sanıyorsun Bobby Joe, ya da adın her neyse?
- You can do better?
- Daha mı iyisini yaparsın?
Let's see if you can do better.
Bakalım daha iyisini yapabilecek misin?
Come on, I know you can do better than that.
Oh, hadi. Bundan daha iyisini yapabilirsin.
Good luck. Come on, now, you can do better than that.
İyi şanslar.
- You can do better?
- Sen daha iyisini yaparsın ha.
- You know you can do better than me, right? - ( Laughs )
Benden iyisini bulabilirdin biliyorsun değil mi?
So I took the liberty of jotting down a few suggestions... on how you can do better in the future.
böylece sadece bir kaç fikri yazmanın özgürlüğünü aldım. gelecekte daha iyi nasıl yapabileceğim üzerine - ne söyledin?
Think you can do better?
Sence daha iyisini bulabilir misin?
Oh, come on, you can do better than that.
Hadi bu kadarcık mı yani?
- You can do better than him.
- Ondan daha iyisini bulabilirsin - Onu seviyorum.
Come on, you can do better than that.
Hadi, bundan daha iyisini de yapabilirsin.
Come on. You can do better than this, Sarah
Haydi, daha iyisini yapabilirsin Sarah!
Fine! You think you can do better?
Daha iyisini mi yapacaksın?
/ You can do better than him.
- Ondan daha iyisin.
Let's see if you can do better.
bakalım daha iyisini yapabilecek misin?
You can do better than me!
Benden daha iyisini bulursun sen! Buna emin olabilirsin.
You know, I can do better.
Daha iyisini yapabilirim.
God knows she has quite the fan club around here, but I think you can do much better.
Buralarda herkes ona epeyce hayrandır kesin. Ama bence daha iyilerini hak ediyorsun.
We'll see if you can do any better tomorrow.
Yarın daha iyi yapabilirsen yarın görüşürüz.
What do you mean? We can write a better letter than Saint Theresa.
Azize Theresa'dan iyisini yazarız.
You're right about one thing- - Sam can definitely do better.
Bir konuda haklısın Sam kesinlikle daha iyisini hak ediyor.
If you want to know yourself better... I can do a test for you.
Kendini daha iyi tanımak istersen... sana bir test yapabilirim.
Can't you do anything better!
Daha iyi bir şey yok mu be?
It already is a better one, because now I know what I can do to make it better, for you, for the rest of the crew, for the universe.
Daha iyisi oldu bile. Çünkü daha iyisini yapabileceğimi biliyorum. Senin için, mürettebatımız için evren için.
We're doing everything we can We need to do better As soon as you can
Yapabileceğimiz her şeyi yapıyoruz. Daha iyisini yapmamız lazım. En kısa zamanda.
- If you can do a better job, be my guest.
Benden daha iyi yapacağını düşünüyorsan... - Yaptım bile.
- Can you do a little better?
- Daha iyisini yapabilirmisin?
Hey, listen, if, uh, there's anything we can do to--to help Arthur feel better, please, you know, just say the word.
Arthur'un kendini daha iyi hissetmesi için yapabileceğimiz bir şey varsa, lütfen, söylemeniz yeter.
I've got better things to do with my time, Dennis, than make trouble for you, but that's exactly what I will do if you are not straight with me.
Sana bela olmaktan daha önemli işlerim var, Dennis ama bana sıkıntı çıkartırsan, canını kötü yakarım. Tamam, tamam.
YOU CAN DO BETTER THAN THAT.
Bu daha iyi.
- I can do you one better.
- Daha iyisini söyleyeyim.
God say, "You can do what you want, Abe, but the next time you see me coming, you better run."
Tanrı, "Nasıl istiyorsan onu yapabilirsin Abe, ama bir defaki sefere beni gördüğünde kaçsan iyi olur" dedi.
- Think you can do it better?
- Sen daha mı iyi yaparsın yani?
Maybe you can do it better and we'll have an extra crate.
Belki sen o işi daha iyi yapabilirsin.
You can do much better.
Daha iyisini yapabilirsin.
- My job. You think you can do it better, so here's your chance.
Benden daha iyi yapabileceğini sanıyorsun, işte sana bir fırsat.
But forging forward is the only thing we can do now lf you have a better idea please speak
Daha iyi bir fikrin varsa, lütfen konuş.
Hey, can't you do any better?
Hey, daha iyisini yapamaz mısın?
- Can't you do any better?
- Daha iyisini yapamaz mısın?
You can do much better.
Sen çok daha fazlasını başarabilirsin.
Fifteen corporations would like to control the conditions of our life. And, millions of people are saying not only do we not need you, we can do it better ;
Onbeş şirket kontrol etmek istiyor yaşamımızın koşullarını ve milyonlarca insan diyor ki sadece size ihtiyacımız yok biz daha iyisini de yapabiliriz.
you can do better than that 115
you can do it 1412
you can 2818
you can't miss it 64
you can't 4106
you can't beat me 46
you can't be serious 595
you can't kill me 112
you can talk to me 162
you can't fool me 70
you can do it 1412
you can 2818
you can't miss it 64
you can't 4106
you can't beat me 46
you can't be serious 595
you can't kill me 112
you can talk to me 162
you can't fool me 70
you can't beat that 16
you can't go wrong 20
you can't make me 84
you can't help me 85
you can't understand 78
you can trust me 449
you can't have it 85
you can't stop me 130
you can't do it 187
you can't leave me here 50
you can't go wrong 20
you can't make me 84
you can't help me 85
you can't understand 78
you can trust me 449
you can't have it 85
you can't stop me 130
you can't do it 187
you can't leave me here 50