English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You fuckin

You fuckin translate Turkish

5,486 parallel translation
- No, you fuckin'piece of shit.
- Hayır, lanet olası pislik.
say something now, you fuckin'stupid bitch.
Bir şeyler desene salak sürtük.
So just go ahead and look for me in the spotlight you fuckin'dick head.
Yani devam et ve beni sahnelerde ara sik kafali.
You fuckin'cracked the code man.
Kodu kirdin be ahbap.
You fuckin'pinko.
Seni kokuşmuş.
You fuckin'crazy.
Sen delisin!
Don't you fuckin'move.
- Sakın hareket etme.
You fuckin'made me jump.
Korkudan zıplattın beni.
Get the fuck off me, you fuckin'...!
Bırak beni orospu çocuğu- -
You fuckin'stupid?
Kodumun salağı?
- Come on, you fuckin'zombies!
Hadi gelin lanet zombiler!
I'll fuckin'find you, wedding ring.
Seni bulacağım alyans.
You're a fuckin'steroid monkey boy from hell.
Cehennemden gelen steroitli maymunsun sen.
Without me... you, your sister, and your little brother are out in the fuckin street.
Ben olmasam, sen, annen ve küçük kardeşin sokağa düşersiniz.
Why don't you take your fuckin'ass back to Haiti?
Neden o lanet kıçını Haiti'ye geri götürmüyorsun?
Hey, yo, you got a fuckin death wish or something, nigga?
Gebermek falan mı istiyorsun yoksa, ahbap?
Yeah, dog, you're fuckin wasting your time with that boxing bullshit, dog.
Evet adamım, zamanını boks saçmalıklarıyla boşa harcıyorsun be adamım.
And I will fuckin'- - I will fuckin'die for you.
Ve sizin için ölürüm bile..
And now, here I am on a piss smelling pay-phone asking you to pretty please pick me up before the fuckin'cops do.
Ve şimdi, burdayim, çiş kokan ödemeli telefonda... siktigim polisleri almadan beni almani kibarca rica ediyorum.
Whoooee! I'm fuckin'you up!
Ezip geçiyorum!
You're like gum on a fuckin'shoe.
Ayakkabiya yapişan lanet bir sakiz gibisin.
What I hear is, you can't keep your fuckin'mouth shut about shit you know nothing about.
Benim duyduğum, lanet çeneni bilmediğin bir bok hakkında kapalı tutamıyormuşsun.
All you gotta do is blow on it and this fuckin'town'll go off like a Roman candle.
Tek yapman gereken üflemek. Sonra bu lanet kasaba maytap gibi yanar.
You put your jacket back on, or you leave your fuckin'guns in the car.
Ceketini geri giy, ya da lanet silahları arabada bırak.
Why would you wanna be reminded on such a grand scale of just how fuckin'hot it is here?
Buranın ne kadar sıcak olduğunu hatırlatması için neden bu kadar büyük bir hatırlatıcıya ihtiyaç duyuyorsunuz ki?
How do you stand this fuckin'heat?
Bu lanet sıcağa nasıl dayanıyorsun?
- [London sobbing] - You're a fuckin'dead man.
Sen öldün.
Jesus Fuckin'Christ man, and we elected you sheriff?
Tanrı Aşkına, bizde seni Şerif diye mi seçtik?
- Yeah, fuckin'oath you'll pay for it.
- Evet tabiki ödeyeceksin..
- Are you a fuckin'Kiwi?
- Yeni Zelandalı mısın?
Oh, fuckin'come on, you bastard!
Siktiğimin arabası çalış hadi!
Suburban scum just like you and your dopey fuckin'mother.
Aynı sen ve senin salak annen gibi.
You're fuckin mine now, arsehole!
Sen artık benimsin pislik!
My God, you're so fuckin'crazy!
Tanrım, manyaksın lan sen!
Dad, I hate to break it to you, but I'm a fuckin'adult.
Baba, kötü bir haber olacak ama ben bir yetişkinim.
This fires, you won't be worryin about no fuckin'neighbors.
Ateş edersem senin lanet komşularının umurunda bile olmaz.
Would you just fuckin'think?
- Düşünebildin mi?
You watch your fuckin'mouth.
Ağzından çıkanı kulağın duysun.
You ain't no fuckin'lawyer, and I ain't paying you shit!
Sen avukat değilsin ve sana para ödemeyeceğim.
You're Dominic fuckin'Gray.
Sen namussuz Dominic Gray'sin.
So they stop, they stop to see what they've done, and you know, they know they just haven't ran over some fuckin'kangaroo or anything like that.
Ne yaptıklarını görmek için duruyorlar. Kanguru ya da, başka bir hayvan ezdik diye düşünüyorlar.
And that's how you tell a fuckin'story. A real story.
İşte, siktiğimin bir öyküsü, böyle anlatılır.
There it fuckin'is! What did I say, what did I tell you?
Söylemiştim!
Basically, to sound Australian, you've gotta say fuckin in front of everything.
Aslında, Avusturalya'da her kelimenin başına "siktiğimin" konur.
You were so fuckin'cool.
O kadar havalıydın ki.
How the fuck you know what a fuckin'Marc "Jenkins" dress is?
Marc Jenkins elbisesinin ne olduğunu sen nereden biliyosun?
I know you've been getting my calls. You're fuckin'ignoring'em.
Niye telefona çıkmıyorsun lan?
You are so fuckin'whipped.
Sen sikik bir mağlupsun.
You call Spinks right fuckin'now, and you tell him, she pulled out.
Hemen şimdi Spinks'i arıyorsun, ve ona kızın vazgeçtiğini söylüyorsun.
You're fuckin'normal.
Sen normalsin.
Just fuckin'can't get used to it in my head, you know?
Bu lanet şeylere alıştık artık ha?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]