English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Б ] / Бедняк

Бедняк translate Turkish

66 parallel translation
Богач, бедняк, попрошайка, вор.
Zengin, yoksul, dilenci. - Hırsız.
А бедняк, у которого есть кое-что в голове, завтра может разбогатеть.
Ve şurası boş olmayan fakir bir adam da yarın zengin olabilir!
Ее муж, бедняк, работает... мусорщиком.
Dört çocuğu var. Kocası zavallı bir çöp toplayıcısı.
Это мальчишка-бедняк. Он сам сдастся.
O, garip ve fakir bir çocuk.
Бедняк по первому приказу умер.
Maalesef zavallı adamcağız ilk emrinizle ölmüştü.
Если бы бедняк из твоей деревни женился на мне, я бы не жаловалась.
En düşük köylün benimle evlenseydi, şikayet etmezdim.
Художник-неудачник, бедняк в дырявых штанах, он никогда не забудет людей, которые ему помогли.
Ben fakir ve sefil, pantolonları harap bir adam olabilirim.
Недостойный бедняк, вот кто.
Bişi hak etmeyen o deyersiz fakirlerden biriyim işte.
Ну и бедняк. Погодите, погодите.
Gariban birine benziyor...
- Твой отец богач или бедняк?
- Baban zengin mi fakir mi? - Fakir, işçidir.
Как сказано в Святом Писании : "Когда бедняк ест цыплёнка... один из них непременно хворый".
Kitabımızda buyurduğu gibi, "Yoksul adam tavuk yese, ya tavuk hastadır, ya adam."
Что я бедняк, и всё такое. Говорит, хочу жену в конуру привести.
Kızının o derme çatma kulübede yaşamasına izin vermeyeceğini söyledi.
Бедняк обязан выживать.
# Fakir halk bir şekilde geçinmek durumunda.
- Разве не видишь, что беден? - Кто бедняк?
Kim fakirmiş?
Раз ты у нас такой бедняк вынеси мусорный бак
"Kağıtları alın ve çöpe atın" "Yoksa harcayacak paranız olmaz"
До этого никто так не исполнял моих приказов, потому что я обычный бедняк.
Daha önce düşündüklerimi bu kadar kolay ifade edemezdim. İnsanlar, söylediğim şeyleri yapmakta isteksizdiler.
Бедняк живёт в лишениях
Biz zavallılar sefaletle yaşarız
( gueux : как "холоп", "жулик", "мошенник", так и "бедняк", "нищий" ) - Фу!
Şatomuzu bir köylü mü aldı?
- Ну и что, что бедняк?
- Bir köylü mü? Olamaz!
Я разорен... обесчещен... бедняк... отверженный.
Beş parasız, yıkılmış muhtaç bir haldeyim.
Нет, продолжай. Я бедняк.
Devam et, fakir bir adam de.
И бедняк говорит богачу :
"Bu sene karına ne aldın?" demiş.
Бедняк спрашивает : "А зачем все сразу?"
Fakir adam : "Neden ikisini birden aldın?" demiş.
Бедняк говорит : "Не понравятся тапочки - пусть сама себя трахает".
"Eğer terlikleri beğenmezse gidip kendini becersin diye." demiş.
Он бедняк, а парень, который избил его - нет
- Ona vuranlar değil. Ya sen? - Bu saçmalık!
Но он бедняк, и это твоя вина.
Fakat, o fakir ve buda senin hatan.
Я бедняк, шутить не буду.
Ben dalga geçmeyen fakir bir adamım.
Я не бедняк!
- Ben fakir değilim.
Сама идея, что Тимоти на своих делах сколотил большие деньги, абсолютно нелепа, потому что он был самый настоящий бедняк.
Hakim olan düşünce, Timothy nin yaptığı işten, çok para kazamış olması... Tamamıyle saçma, çünkü o tadığımız en fakir insanlardan birisiydi.
И что же сделал бедняк, придя в Марсель?
Marselle'e vardığında meteliksiz bir herif ne yapar?
Папа говорит, что бедняк - это как мусор.
Babam, fakir bir adamın çöp yığıntısı gibi olduğunu söyler.
Но бедняк не хотел принимать его любовь.
Fakat fakir adam onun sevgisini kabul etmiyormuş.
Хватит жить как бедняк.
Fakirmişsin gibi davranma.
А ты, ты и ты - богач, бедняк, нищий, вор.
Sen ve sen ve sen... Zengin adam, fakir adam dilenci adam, hırsız.
Но ведь бедняк может разогреть свой ужин лишь здесь в этот святой день недели.
Buna rağmen bir lokma yemek pişirebilecekleri tek yerleri her haftanın yedinci günü kapatıyorsunuz.
Она богата, ты бедняк.
O zengin, sen fakir.
Вы - по своим делам или желаньям, - у всех свои желанья и дела, - я - по своим ; точней - бедняк отпетый, пойду молиться.
Siz işinize, keyfinize bakın artık, herkesin bir işi, bir keyfi var, değil mi ya? Bana gelince, ben gidip dua edeceğim.
Богач иль бедняк ты, старик или млад
¶ Gence, yaşlıya, zengine fukaraya ¶
Сейчас я нуждаюсь... Я бедняк. Нищий.
Ama şimdi başarısız olursam ızdırap olur dostum, ızdırap.
Так сказал бедняк.
Pekâlâ. Evet, ne diyordum...
Я просто ничтожный бедняк, который пытается заработать.
Ben sadece ekmek parasını çıkarmaya çalışan fakir bir adamım.
Голодный бедняк как воск.
Aç yoksul bir adam, eriyen bir mum gibidir.
Когда мой отец приехал во Францию, он был иммигрант, жертва войны, нелегал и бедняк.
Babam cebinde tek kuruş olmayan bir savaş mağduru ve kaçak bir göçmendir.
Меня только что опустил бедняк.
Ezik birisi tarafından hezimete uğratıldım.
Я - бедняк с заиканием и степенью.
Ben kekeme, burslu, zavallı bir adamım.
Бедняк никогда не сядет за стол богача.
Düşkün hâldeyken onların karşısına çıkamazsın asla.
А из лесу шёл бедняк,
# Sonra zavallı adam geldi #
Бедняк!
Fakir adam!
... но каждый бедняк с улицы, может найти надежду здесь.
Ama şu zavallı sokak çocuğu bile burada bir umut bulmuş.
Эй, я не бедняк.
- Fakir değilim ben.
- Бедняк.
Poor Man.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]