English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Б ] / Бросил

Бросил translate Turkish

5,592 parallel translation
Тогда сверг он нас со своего трона небесного и бросил вниз, на землю и в ад.
" Bu yüzden de bizi kutsal tahtından savurdu... ve dünyayla cehenneme attı.
Отец бросил тебя умирать, забыл о тебе в погоне за славой. А со мной поступил иначе : он смотрел мне в глаза, когда стрелял.
Babamız seni ihmalkârlığından... ve şöhret arzusundan ötürü ölüme terk etmiş... fakat benim durumumda, gözlerimin içine bakıp çekti tetiği.
Кто бросил меня умирающим с голода?
Ben açlıktan ölürken kim çekip gitti?
Это правда, что он бросил пару миллионов баксов?
- Dur da sana bir şey sorayım.
Потом я подумал, что это твой обожаемый брат, но мама расколола его на 1000 кусочков, и вместо того, чтобы помочь ему, ты бросил его на произвол судьбы бог знает где.
Sonra da yoksa ev sevdiği kardeşi midir dedim. Ama annem onu bin parçaya ayırdığında onu kurtarmak bir kenara acısını tek başına yaşaması için Tanrı bilir nerelerde terk ettin.
Нет, он задушил её на крыше общежития, а потом бросил в бак с водой.
Hayır, kızı dernek evinin çatısında boğazlamış ve ardından su deposuna atmış.
Он бросил тебя на склоне лет.
Son yıllarında seni terk etti.
Так что сегодня бросил работу, оставив сообщение на долбаный автоответчик.
O yüzden bugün, hem de kahrolası bir sesli mesaj ile bıraktı.
- Ты забыл про меня. Бросил.
Beni unuttun.
Хавьер бросил её пару месяцев назад ради молоденькой.
Javier onu daha genç biriyle birkaç ay sonra terk etti.
Он поразил его проказой и бросил на кучу пепла.
Ona çıbanlarla bela olup onu kül yığınına atar.
Солдат бросил ее на землю.
Asker yere attı.
Он услышал, что ты приедешь, и всё бросил.
- Senin geldiğini duyunca, bütün işlerini bıraktı.
Мои ритмы сна сбились, потому что я бросил пить.
Benim uyku ritimlerim karışmış çünkü içmeyi bırakıyorum.
Ты была моим партнером, когда я бросил Эми.
Amy beni terkettiğinde sen benim ortağımdın.
Он упал в реку, и я бросил ствол ему вслед.
Nehirin içine düştü, ondan sonra ben silahı attım.
С этого момента ты просто говнюк, который бросил мою маму.
Şimdiden itibaren, sen sadece annemi hamile bırakan götsün.
Один мужчина зажёг спичку и бросил её...
Sonra adamın biri bir kibrit yaktı ve onu şeye attı...
Он бросил спичку к нам.
Kibriti bize attı.
Оберин бросил свое копье мне под ноги и сказал :
Oberyn mızrağını ayağıma attı ve...
Я бросил её.
Ondan ayrıldım.
- Нет, это я ее бросил.
- Hayır, ben onu terk ettim.
Без сомнения, это я её бросил.
Onu kesinlikle, kesinlikle ben terk ettim.
Но, может быть, ты бросил её первым, потому ты знал, что в конце концов она тебя бросит.
Ama belki de sen ondan önce davrandın. Çünkü senden ayrılacağını anlamıştın.
- А потом я бросил фонарь, чтобы доказать мнение.
Sonra ben de ispatlamak için feneri içine attım! - Neyi ispatlamak için?
Он бросил меня на кровать, а потом около минуты стоял и тер себя.
Beni yatağa fırlattı ve sonra da orada bir süre öylece durup kendini kurcalamaya başladı.
Мой настоящий отец бросил меня, когда мне было 8.
Adı Ed Clark'tı. Asıl babam sekiz yaşımdayken onun yanına bıraktı.
Папочка бросил?
Baban mı kaçtı evden?
Человек, который бросил вызов картелю, найден мертвым с сиропом в легких не так далеко от вашего склада...
Kartele karşı koyan adam ciğerlerinde sizin şurubunuzla birlikte sizin deponuza uzak olmayan bir yerde bulunuyor.
Вас парень бросил?
Adam seni terk mi etti?
Я просто не хотела, чтобы ты нас бросил.
Sadece bizi terketmeni istemedim.
Нет, я думаю он, хм, бросил нас.
Evet, sanırım bizi terk etmişti.
- Ты бросил трубку!
- Suratıma kapadın!
- Опромет... Бросил.
Kapattı.
- Ублюдок бросил трубку.
Şerefsiz yüzüme kapattı.
Это я бросил ее.
Ben ondan ayrıldım.
- Я бросил пить лишь из-за Келли и всей этой истории с опекой, и не думаю, что получил от этого хоть какой-то положительный результат.
- İçkiyi Kelly ve şu velayet meselesi yüzünden bırakmıştım ama bıraktığımdan beri tek bir olumlu şey olmadı hayatımda.
И ты вернулся через неделю и бросил его тело в реку, взял его бумажник и телефон?
Sen de bir hafta sonra geri gelip, cesedini nehre atıp cüzdanını ve telefonunu aldın öyle mi?
Прости. Этот парень бросил тебя?
Seni fırlatan adam bu mu?
Вы ищите его после того, как он бросил вас с улыбкой на лице?
Sana bir gülümseme bırakmışken onu hala neden arıyorsun?
Может, если бы ты не бросил последнюю... любой инженер заранее планирует провал.
Belki sonuncusunu düşürmeseydin - İşini hakkıyla yapan her mühendis başarısızlık planı da yapar.
Я бросил вызов смерти.
Ölüme meydan okudum.
Он ходил туда полсеместра, потом бросил.
Yarım dönem gitmiş ve bırakmış.
Я сбежал и бросил машину.
Olay yerinden ayrıldım ve arabayı bıraktım.
Ты втравил его в опасные разборки и бросил.
Onu tehlikeli bir yola sokup buraya kilitledin.
Ты поэтому бросил меня?
Beni bu yüzden mi terk ettin?
Он бросил тебе вызов.
Sana karşı geldi.
Я бросил.
Bıraktım...
Бросил вам вызов, чтобы увидеть, как вы оба можете работать...
Sizi zorlamak için, bu tür zorluklarla...
Он бросил и меня тоже.
Beni de terk etti.
Я не могу поверить, что он бросил нас.
Bizi terk ettiğine inanamıyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]