English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Б ] / Бросишь

Бросишь translate Turkish

746 parallel translation
" Чего ты не бросишь эту сеть?
" Neden o ağı çıkarmıyorsun?
Детка, может, бросишь грошовую работу и устроишься тут?
O parasız işi bırakıp buraya taşınmaya ne dersin?
Эй, Нейгел, те ведь не будешь настолько глуп, что бросишь сейчас трубку.
Hey, Nagel, telefonu yüzüme kapatacak kadar kazma olamazsın ya. Yapma.
И бросишь меня здесь одного?
- Beni burada mı bırakacaksın?
И если ты пойдешь туда и бросишь хоть маленькую тень... на самый светлый момент в жизни Лиззи... клянусь, я пойду вслед за тобой с кнутом!
Gidip, Lizzie'nin hayatındaki en güzel ana küçük bir kara gölge düşüreceksen... Yemin ederim, bir kamçı alır, peşine düşerim!
А Кенави считает, что ради него ты бросишь Абу-Сери.
Aklını kaçırmış. Onun için Abu-Serih'i terk edeceğini düşünüyor.
Ты поедешь в Гонфлер и бросишь ее, как подобает мужчине.
Honfleur'e gidip, o kadını erkek gibi dışarı at.
А когда ты бросишь меня, как ты бросил Инесс де Сюван...
Inès des Cévennes'i terk ettiğin gibi beni terk ettiğin zaman da.
Развлекаешься с девочкой пару раз в неделю, а она думает, что ты ради неё жену бросишь.
Bir kızı haftada birkaç kez, eğlenmek için gördüğünde hemen karını boşayacağını düşünüyor.
Обещай, что ты не бросишь меня.
Beni hiçbir zaman terk etmeyeceğine söz ver.
Ты же меня здесь не бросишь!
Beni burada bırakamazsın!
Когда закончишь, бросишь его рядом с телом.
Bununla yap. İşin bittikten sonra cesedin yanında bırak.
Когда ж ты бросишь валять дурака?
Bırak şu soytarılığı.
Ты правда меня не бросишь?
Sahiden beni bırakmayacaksın, değil mi?
Место, где я хожу и думаю, когда же ты, наконец, бросишь этот проклятый аэропорт и заглянешь домой.
Şu havaalanından çıkıp, birkaç dakika da olsa uğrarsın diye sürekli volta atıp seni merak ettiğim bir yere dönüştü.
Просто опустишь руку и бросишь пистолет.
Kolunu yana indir ve silahı hafifçe bırak.
Бросишь монетку, она тебя развлечет.
Içine bir sey at, geri bir sey çkarr.
Что же ты не бросишь ее?
Neden brakmyorsun?
- Что значит "бросишь"? !
Neden bırakacakmışım?
Что бросишь всё это. Спи.
Tam zamanında geldim.
И если он доверится тебе, то когда ты почувствуешь себя уверенно, то бросишь его.
Onunla birlikte olup kendini güvende hissetmeye başlayınca onu da bir kenara atacaksın.
Ты бросишь мне ключ, а я отпущу девушку.
Anahtarı bana at ben de kızı bırakayım.
Ты его бросишь.
Onu terk et.
Ты меня не бросишь?
Beni yalnız bırakmayacaksın değil mi?
Ты меня не бросишь?
Beni bırakamaz mısın?
Бросишь открытку в почтовый ящик.
Posta kutusuna atıver.
Я чувствую себя ответственной за тебя, за твою учебу, если бросишь, я больше не увижусь с тобой.
Kendimi sana karşı sorumlu hissediyorum. Derslerini bırakırsan seninle görüşmeyi keserim.
А ты знаешь, что будет в тот день, когда бросишь листовку? - Знаешь, что покатишься по наклонной плоскости?
Ne olacağını biliyor musun?
Ты ведь не бросишь меня, правда? Не бросишь?
Beni bırakmayacaksın değil mi?
Ты ведь не бросишь меня, правда?
Beni bırakmayacaksın değil m?
Не бросишь, Эш?
Değil mi Ash? "
Ты меня здесь не бросишь!
Beni böyle bırakamazsın! Bir ke... ke.. ke...
Ты меня бросишь?
Beni bırakacak mısın?
Если ты бросишь меня, это ничего.
Bırakırsan da sorun değil.
что все поглощает, и что ты бросишь меня.
Çok muazzam ki hepsi tükenmiş durumda ve sen beni bırakacaksın.
Ну что, ты меня не бросишь?
O zaman beni bırakmayacaksın.
Когда ты меня бросишь, я выйду замуж за Барклей Кола.
Beni terk ettiğin zaman Berkeley Cole'la evleneceğim.
Почему не бросишь?
Neden vazgeçmiyorsun? Sana yardım ederim.
Ты что, бросишь меня здесь?
Beni burada mı bırakacaksın?
Сейчас бросишь, будешь жалеть всю жизнь...
Devam etmezsen hayatın boyunca pişman olabilirsin.
Я же говорила, что бросишь меня!
- Anlıyorum merak etmeyin. - Üzgünüm...
Может, бросишь?
Sigarayı bıraksana.
Ты бросишь и меня, и всех остальных.
Beni terk edeceksin, vesaire.
Ты бросишь работу няни?
Hemşireliği bırakacak mısın?
Когда бросишь искать потерянное, увидишь его перед носом.
Bir şeyi aramayı bıraktığınızda, tam gözünüzün önünde olduğunu farkedersiniz.
Ты не бросишь меня?
Benimle kal.
- Ты же не бросишь меня?
Beni yarı yolda bırakmayacaksın, değil mi?
Ты бросишь нам камеру... и мы тебя не тронем.
Fotoğraf makinesini aşağıya atarsan sana zarar vermeyeceğiz.
- Джон, может бросишь это?
- John, neden?
- Небось, бросишь каскадёрство?
Gil Ra Im, dublör olmayı bırakacak mısın?
- Ты меня бросишь?
- Beni bırakamazsın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]