Видимо translate Turkish
7,648 parallel translation
Видимо, они думают, что прислав меня, убедят тебя помочь им.
Sanırım, beni yollayınca onlara yardım edeceğini sanıyorlar.
Видимо, нужен мощный сигнал, чтобы посылать данные.
Sanırım veri dosyalarını yollamak için çok fazla sinyal gerekiyor.
Видимо, ты считаешь, что я что-то скрываю...
Görünüşe göre bir şey sakladığımı düşünüyorsun, o yüzden... Tamam.
- Видимо, кому-то нужна моя обнажёнка.
Belli ki birileri çıplak resimlerime bakıyor.
Видимо все для вас, ничего для себя?
Peki ya hepsi sana hiç bana desek?
Видимо умер с смеха.
Fail, polisle dalga geçiyor.
Видимо получишь рак, но найдешь свою машину быстрее.
Sanırım seni kanser eder ama arabanı daha çabuk bulursun.
Видимо по работе.
- Muhtemelen iştir.
Не уверена где ты сейчас. Видимо в Бостоне.
Şu anda nerede olduğundan emin değilim ama sanırım Boston'dasın.
— Она того стоит? — Видимо, да.
- Değiyor mu bari?
Это эксперимент, видимо.
Söylediğine göre bir deney yapıyormuş.
Кто-то, видимо, решил спасти его от забот.
Ancak sonradan gitmesine gerek kalmadı.
Потом они помирились, и теперь, видимо, они снова работают вместе.
Sonra öpüşüp barıştılar ve sanırım şimdi yine beraberler.
Видимо, я не настолько отчаялся.
Sanırım o kadar umutsuz değilim.
Видимо, это привычка.
Alışkanlık sanırım.
И так как он и ваш враг тоже, то, видимо, это означает, что вы теперь мой друг.
Hem sizin de düşmanınız olduğuna göre aslında siz benim dostum olmalısınız.
Видимо, мне очень повезло.
Sanırım bu da beni çok şanslı bir adam yapar.
Видимо, придётся терпеть.
Sanırım bunu yapmak gerek.
Видимо, я... услышала ложные слухи о его кончине.
Galiba kardeşiniz vefatıyla ilgili yanlış bir dedikodu duymuşum.
Как жаль... Видимо граф всё же смог обмануть её сердце.
Zavallı kız gönlünü bir sahtekâra kaptırıyor.
Но, видимо, кто-то меня опередил.
Sanırım birileri bana kalmadan öldürdü.
Ну, родители, видимо не хотят знать что их дети этим занимаются.
Anne babalar, evlatlarının o tip şeylere baktıklarını bilmek istedikleri için herhâlde.
Вы, видимо, заждались следующей жизни.
Sonraki hayatı iple çekiyorsundur.
Видимо, все тут ангелочки.
Kimse bir şey yapmadı zaten.
Видимо, болезнь лёгких из-за угольной пыли.
Havadaki kömür tozundan kaynaklanan bir akciğer rahatsızlığı olabilir.
Видимо, сюда забрали Отомо.
Burası Otomo'yu götürdükleri yer olmalı.
Эсэсовское оцепление пока что стоит вокруг больницы, так что, видимо, он ещё жив.
Ama SS hastanenin etrafını sardığına göre muhtemelen hâlâ yaşıyor.
Она, видимо, у Лайз.
Lize'in evinde olması lazım.
Видимо, дело в крови. Дело не в крови.
Elimizdeki bütün cihazlarla test ettik onu.
Видимо, этот парень долго спокойно сидеть не будет.
Hiç de şüphelerimizi boşa çıkaracak bir adama benzemiyor.
- Видимо, и правда плохая примета.
- Evet, belki gerçekten kötü şanstır.
- Видимо, это достаточно близко.
- Görünüşe göre, bu yeterince yakın.
Видимо, наша жертва частенько сюда приходила.
Anlaşılan kurbanımız buraya çok gelmiş.
- И, видимо, не врет.
- Ve görünüşe göre aldatan bir tip değil.
Твои читатели, видимо, думают, что эти двое - единственные чёрные в зале суда, которые пытаются делать свою работу.
Herhâlde okuyucuların mahkemede işini yapan siyahilerin... -... bu ikisi olduğunu düşünüyor.
Она, видимо, упала.
Düşmüş olmalı.
Видимо вы не знаете, что такое анекдот.
Sen daha fıkranın ne olduğunu bilmiyorsun.
Видимо. Да!
- Görünüşe göre, evet!
- Видимо, пытался хоть что-то выведать.
Bir şeyler arıyordu anlarsın ya.
Видимо Хоан позвонил ей, чтобы узнать, о чем ты гововрила.
Belli ki Xoan ne söylediğini öğrenmek için onu aramış.
Видимо, сказал ей, что мы нарушили перемирие.
Ateşkesi bozduğumuzu söylemiş galiba.
Видимо, мне нужен новый ассистент менеджера.
Yeni bir müdür yardımcısına ihtiyacım olacak.
Да, видимо, придётся искать и натаскивать нового ассистента менеджера.
Evet, sanırım yeni bir müdür yardımcısı bulup eğitmek zorundayım.
Наших угроз вашей сестре, видимо, было мало.
Belli ki kız kardeşinizi tehdit etmek yeterli olmamış.
Они не ожидают нападения, так что... он, видимо, один.
Kimseyi beklemiyorlar, bu yüzden yalnız gitmelisin.
Видимо, она очень больна.
- Belli ki çok hasta.
Видимо, потому, что Джим Гордон ещё дышит.
Jim Gordon hâlâ yaşadığı içindir belki de.
Я сам оформлю эти дела и проведу занятие по химзащите, я сделаю работу за всех, потому что, видимо, только на мне этот участок и держится.
Dosyaların günlüğünü ben tutarım, Tehlikeli madde dersi veririm herkesin işini yaparım, çünkü görünen o ki bu merkezi bir arada tutmaya çalışan tek kişi benim!
Видимо нет.
- Hayır, belki değilimdir. - Evet, iyisin.
Видимо, тот же проект Отомо.
İkisini de Otomo tasarlamış olmalı.
Видимо, что-то важное.
Disculpen, tengo que atender.