Догадки translate Turkish

Это лишь его догадки.

Sadece meşhur önsezileri.

Все, что я могу - продолжать строить догадки.

Tek yapabildiğim, tahmin yürütmek.

Давайте уйдем отсюда, будем строить догадки в другом месте.

Buradan çıkıp başka bir yerde tahmin yürütelim öyleyse.

Строй догадки. Я могла бы тоже напридумывать себе.

Ben de tahminlerde bulunabilirim.

- Оставь свои догадки при себе.

- Kendine sakla.

Какие-нибудь догадки?

Tahminin nedir?

Наши догадки были верны.

Doğru tahmin etmişiz.

Мои догадки, д-р, не в счет.

Tahminim Doktor, değersiz olmalı.

У меня были только догадки.

Ben sadece sezgilerime güveniyordum.

Слушайте, Фернан, ваши догадки просто гениальны.

Baksana, ortaya çıkardığın şey çok zekice, biliyor musun?

Вместо этого, используя блестящие догадки английского физика Томаса Юнга, он пошел в другом направлении :

Bunun yerine,... Thomas Young isimli parlak bir İngiliz fizikçinin.. ... öngörülerine dayanarak, şöyle bir fikir silsilesi kurdu :

Мы не будем бояться строить догадки.

Kuramlar gelistirmekten çekinmemeliyiz.

Но будем тщательно отделять догадки от фактов.

Gerçek olanla olmayani da ayirt etmeliyiz.

Мы строим догадки, критикуем, спорим, считаем, размышляем и думаем.

Tartışıp, analiz edip, hesap, kitap yapıp, paylaşıyoruz.

Со времен Демокрита в пятом веке до нашей эры люди строили догадки о существовании атомов.

Milattan önce 5. yüzyılda Democritus döneminde insanlar atomun varlığı hakkında kuramsal düşünceler üretiyordu.

— Еще какие догадки у кого?

Başka tahmin etmek isteyen var mı?

Мы строили всевозможные догадки и всё напрасно.

İstediğimiz kadar tahmin yürütelim, bir yararı yok.

Пусть все твои догадки, окажутся верными.

Tüm tahminlerin doğru çıkar umarım.

Он имел в виду, что полагается на твои догадки больше, чем на чьи-либо факты.

Senin yapacağın tahminleri, başkalarının olgularından daha emniyetli görüyor.

Он точно знал, как выглядит рай, а сейчас лишь строит догадки.

Cenneti gözünün önüne getirebiliyordu, şimdi ise tahmin ediyor.

Конечно, это мои догадки.

Tabii ki de vahşi bir tahmin.

Теперь остаются только догадки, но я уверен, они верны.

Şimdi varsayımda bulunmalıyım. Ama varsayımımın doğru olduğuna inanıyorum.

Это все догадки.

Bu sadece bir spekülasyon.

Это догадки, но это точно не я, по-другому сказать не могу.

Ben köstebek olmadığımı söyleyebilirim çünkü ne yapıp yapmadığımı biliyorum. Ama bunu diğerleri için söyleyemem çünkü emin değilim.

Если ваши догадки верны, они постараются всё скрыть.

Dediğin gibiyse, Mattiece olayı örtecek.

Но и ты оставь свои догадки.

Ama sen de hisse hilekarlığı hikayesiyle sınır aştın.

Это всего лишь догадки, и ничего более.

Bunlar sadece tahminler, kesin olup olmadığını bilmiyorum.

Одни догадки и косвенные улики.

- Bir iddia. - Değil.

Мы получили сообщение от 007... которое подтверждает наши догадки относительно ситуации в Китае.

007'den mesaj var. Çin'deki karşı numaramla onaylandı.

Но... я боюсь даже строить догадки, пока не посмотрю на большом электронном микроскопе.

Örnekleri transmisyon elektron mikroskobunda görmeden neden böyle olduğunu tahmine bile başlayamıyorum.

Но это лишь догадки.

Ama bunlar bir varsayım.

У вас нет ни глаз, ни ушей, одни догадки!

Yukarıyı görmüyor, duymuyorsun, yalnızca varsayımlar!

Если мы и дальше будем шпионить друг за другом, строить догадки, то можем дойти до войны.

Birbirimize casusluk ettiğimiz sürece, muhtemelen, karşılıklı savaşa gireceğiz.

Будем надеяться, ваши догадки о существе такие же проницательные.

Yaratıkla ilgili sezgilerinde umarım aynı derecede başarılı olur.

- Меня не интересуют догадки, господа.

- Tahminlerle işim yok, beyler.

Это просто мои догадки.

Sadece söylüyorum.

Пятеро рядовых в коме, и у нас ни единой догадки?

Beş kişi komada ve elimizde tek bir ipucu bile yok mu?

- Какие-нибудь догадки?

- Burada ipucu var mı?

Не признание, отец мой, а лишь догадки.

Hiçbir şeyi kabul etmedim efendim.

Бендер и Сол подтвердили догадки Перрона.

Bender ve Sol, Perron'un teorisini ispatlayan Allen'ın çalışmasını tamamladılar.

Мне нужно больше, чем просто догадки, иначе я должна буду его перевести.

Devam etmek için fazlası gerekli. Yoksa onu yukarı yollamalıyım.

- У вас есть догадки о том, кто мог убить вашу сестру?

Kardeşinizi kimin öldürmüş olabileceğini biliyor musunuz?

Ни догадки.

Henüz birşey yok.

Ох, у меня только собственные догадки.

Benim de fikirlerim var.

Должно - не должно - мне не нужны догадки!

"Eğer" ler, "ve" ler ve "ama" lar istemiyorum!

Ты строишь догадки.

Sadece bir şeyler söylüyorsun.

Это лишь догадки, просто теория.

Eğer. Belki.

Есть какие-либо догадки?

Şimdi tahmin et.

Ловушки расставлены, дело расследуется, полиция не говорит есть ли догадки.

# İzleyicileri ayağa kaldırmadan önce Çivilermiş oturdukları yere #

Можно лишь строить догадки...

Niye böyle yapıyorsun?

На основании чего? Моей догадки.

Bir içgüdü diyelim.