Еде translate Turkish
740 parallel translation
Обычно я не думаю о еде.
Yemek düşünmem hiç.
Мадам, если вы не думаете о еде, то о чем же вы думаете?
Madam, yemek düşünmüyorsanız ne düşünüyorsunuz peki?
И о такой еде я забыла.
Böyle yemekler de görmedim.
— просите его обо всей бесплатной еде, что он там получал.
Oradaki tüm o bedava yemekleri sorun!
Как ты можешь думать о еде?
Böyle bir anda nasıl yemek düşünürsün?
Даже к еде не притрагивается. Только пьет.
Yiyecek gönderdim, ama hiç dokunmadı, sadece içiyor.
- Дядя, вы не притронулись к еде.
Amca, yemeğine dokunmadın bile.
Не нуждаются в еде?
Yemeye ihtiyaç duymadan mı?
Мы поболтали о разной еде, сравнивали путешествие на поезде и в самолете,
Havadan sudan konuştuk, yemeklerden... tren ve uçak yolculuklarından falan.
У тебя хороший вкус в одежде, еде, и в женщинах.
İyi giyinmekten, güzel yemeklerden tat alıyorsun... Kadınlardan da. Senin tadını beğendim.
Как вы можете думать о еде в такой момент?
Böyle bir zamanda nasıl yemek düşünebilirsin?
Надеюсь, мой костюм будет соответствовать вашей еде.
- Ne yemek istediğini söylersen ona uygun bir kıyafet seçebilirim.
Нам не нужно будет заботиться о еде, и там будет весело.
Ama oraya gittiğimizde yiyecek için endişelenmeyeceğiz ve hayat kolay orada.
- Слушаю. - Я в душ, а вы позаботьтесь о еде.
Ben banyo yaparken, git biraz yiyecek getir.
Нет, мама, не вините себя. Мы не привыкли к такой еде.
Hayır, kendini suçlama, anne, biz o tür yiyeceğe alışkın değiliz.
Вот, он - чемпион по еде этого лагеря.
Ama bu kamptaki şampiyon yemek torbası burada.
- К еде не притрагивается.
- Yemeğine dokunmadı bile.
Некоторые рады любой еде, особенно после таких вещей, которые я видел, живя с каннибалами.
Özellikle yamyamlarla birlikteyken gördüğüm şeylerden sonra insan her yemekten hoşlanır.
Возможно в моей еде яд, но со мной всё хорошо.
Yemeğimde zehir olabilir ama bana bir şey olmaz.
Его нужно остановить, Я еде немедленно!
Kocam durdurulmalı, acilen gidiyorum.
Пюре - это дополнение к еде.
Güzel püre.
- Как ты можешь думать о еде после того что видел?
- Şunu gördükten sonra nasıl aç olabilirsin?
Вот и всё, что можно сказать о твоей еде.
Ünlemlerle noktalamıyorsun artık öğünlerini.
Вы даже не притронулись к еде.
Yemeğine bile dokunmadın!
Страх мешает еде.
Yemeyi engeller.
До свидания! Увидимся через неделю! Вы еще пожалеете о моей вкусной еде!
Bir hafta sonra görüşürüz, Yemeklerimi özleyeceksin.
вкусной еде, доброй улыбке,
Güzel yemekler,.. ... içten, sıcak gülüşler,..
Как вы можете думать о еде в такой момент?
- Böyle bir zamanda nasıl yemeği düşünebiliyorsun?
Сейчас не время думать о еде!
Yiyecek hakkında konuşacak zaman değil.
Она заботится о доме, еде и одежде?
Çamaşır, bulaşık gibi ev işeriyle ilgileniyor mu?
- Нет, я ем. - Как ты можешь думать о еде?
Yemeği nasıl düşünebiliyorsun?
Я еде на выходные домой, к папе и маме.
Hafta sonu annemle babamı görmek için eve gideceğim.
Я буду скучать по вашей еде, песням и танцам.
Aşçıları, şarkıları, dansları özleyeceğim.
И тогда забудь о еде.
Sonra yemekleri nah yersin.
Каждый раз, когда мы садились обедать, он не приступал к еде, пока не приходила бабушка.
Büyükannem sofraya oturmadan yemeğe başlamazdı.
- В их еде больше нет души.
Yemekleri özünü kaybetmiş.
могу я предложить соревнование в еде?
Affedersin, bir yeme yarışması önerebilir miyim?
От глутамата натрия в этой еде у меня будет удар.
Bu yemekteki katkı maddeleri sayesinde felçgeçirmeyi düşünüyorum.
- В еде. Не чувствую вкуса еды. - Ах вот как...
- Yemeklerden tat alamıyorum.
Мы привыкли к тому, что вы консервативны в еде, мистер Спика.
Tutucu bir yiyici olarak yetiştirildik.
Я имею в виду, господи боже, Пино, они выросли на моей еде.
Tanrı aşkına Pino, onlar benim yemeğimle büyüdü.
На моей еде.
Benim yemeğimle.
Хелен Еде...
- Helen Edela mı?
Потому что я американец, и я готов найти в еде и в воде немного стимуляции раковых клеток!
Çünkü ben bir Amerikalıyım ve suyumda ya da yemeğimde biraz kanser olmasını umuyorum.
Ты самовыражаешься в своем доме и еде, которую ты готовишь.
Evi idare edişinle ve yemek servisinle kendini ifade ediyorsun ama.
Я думаю, самое ужасное - не быть увереным, что в вашей еде нет мух.
Galiba yemeğimde böcek olup olmadığını söyleyememek olurdu.
Он очень разборчив в еде.
Çok yemek seçen bir yapısı var.
- Она плачет по хорошей еде.
- Güzel bir yemek uydurmak için çağırıyor!
Мне нравится много химических добавок в еде и питье.
Hey, kötü haberin çokluğu, sistemin daha hızlı çöküşünün göstergesidir.
Больше нет работы. Больше нет достатка в еде.
İnsanlar işsiz ve aç.
Ты не обязана на нас работать. Не беспокойся об одежде, еде, лекарствах.
Yiyecek, giyecek veya ilaç için endişelenmene gerek yok.
едем 599
едем домой 67
едет 97
едешь домой 16
едем дальше 64
едешь 48
едем туда 31
едет сюда 16
едем со мной 18
едем домой 67
едет 97
едешь домой 16
едем дальше 64
едешь 48
едем туда 31
едет сюда 16
едем со мной 18