English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Л ] / Любимчик

Любимчик translate Turkish

210 parallel translation
Анджело - мой любимчик.
Angelo gözdelerimden biridir.
О, Чарли - наш любимчик,
# Charlie, yeni sevgilimiz
Наш любимчик дорогой.
# Sevgilimiz, sevgilimiz
Любимчик! ..
Öğretmeninin canı!
Любимчик Пппроклятого Пилата, сэр.
Pilate'ın torpiliyle efendim!
Любимчик Пельтцера.
Peltzer Ev Hayvanı.
Да, но ты — маменькин любимчик...
Evet ama biricik yavrusu sensin.
Эдриан Кронауэр, ваш любимчик и возмутитель местного спокойствия...
Adrian Cronauer'in aramızda olması büyük bir kazanç.
Он мой любимчик.
Hadi bununla dövüşelim.
Он любимчик Энди еще с детского сада.
Woody, ana okuldan beri | Andy'nin en çok sevdiği oyuncak.
Сын-любимчик становится врачом.
Favori çocuk doktor olurdu.
Красавчик, везунчик, любимчик.
Yakışıklı, başarılı, zeki.
Это твой любимчик-убийца, Эл Симмонс.
Favori katilin, AI Simmons.
Ты же его любимчик.
Sen onun favorisisin.
Ваш новый любимчик - перспективный молодой судья.
- Evet duymuştum. - Gelecek vaat eden bir yargıç.
Ты же знаешь, Стэн.. Если ты хочешь, чтобы я носила тридцать семь значков... как твой любимчик, Брайан... почему ты не сделаешь необходимым минимумом... тридцать семь значков?
Biliyor musun, Stan... aynı şu sevgili garsonun Brian gibi... 37 tane rozet takmamı istiyorsan... neden takılması gereken rozet sayısını... en az 37 olarak belirlemiyorsun?
Джеффри - твой любимчик.
Senin favorin Geoffrey.
Он любимчик Апофиса.
Apophis tarafından çok sevilir.
Гэл, твою мать, Дав. Любимчик Дав!
Amına koduğumun Gal Dove'u.
" Кто твой любимчик из Foo Fighter?
En sevdiğin "Foo Fighters" üyesi kim?
ЛЮБИМЧИК УЧИТЕЛЬНИЦЫ.
Öğretmenin favorisi.
- Мой любимчик - мутант.
- Altın çocuğum bir mutantmış.
- И ты ещё удивляешься, почему Росс - их любимчик?
- Sence Ross'u bu yüzden mi daha çok seviyorlar?
Ты уже мой любимчик!
Favorimsin!
- Он любимчик.
- O favori isim. Boş ver.
Иди сюда! Тетин любимчик!
Teyzesinin minik balarısı!
- Тикл - мой самый большой любимчик на целом свете.
Nedir bu? Tickle dünyada en çok sevdiğim şeydir.
Даже Клит, любимчик твоего отца.
Cleitis bile, babanın en sevdiği.
Получается, ты больше не его любимчик.
Artık favorisi sen değilsin.
Студент-любимчик, становившийся членом семьи, внезапно исчезавший,... едва наскучив тебе.
Şu öğrenci birden ailemizin bir üyesi haline dönüştü. Sonra ondan sı kıldığın anda birden kaybolup gitti.
Любимчик.
"Hey." Doğru mu?
- Привет, любимчик.
- Merhaba, hayatım.
Прошу прощения, удачливый любимчик Королевы.
Özür dilerim, Kraliçe istediğine göre.
Ты снова шикарный парень! Мой любимчик не имеет права ходить чумазым.
En iyi çocuğumun çamur içinde görünmesine izin veremem öyle değil mi?
Привет. Вот он - мой любимчик.
Seni çok çalıştırdı, öyle değil mi?
Маленький мамочкин любимчик.
Annesinin minik sevgilisi.
Удачи, сын-любимчик. И снова Майкл последовал за отцом, который снова его бросил, только чтобы обнаружить, что он практически так же поступил со своим собственным сыном.
Michael bir kez daha, kendisini bir kez daha eken babasının peşinden gidiyordu aynı şeyi kendi oğluna yapmak üzereydi.
Эй, я тоже не их любимчик, но я же все равно иду.
Bana da bayılmıyorlar ama yine de gitmem lazım.
Ты любимчик Санты.
Noel babanın en sevdiği çocuksun.
Бабушкин любимчик?
Büyükannenin bebeği misin?
Да для вас он любимчик.
Hepiniz onu koruyorsunuz.
Ты мой любимчик, именно ты!
Sen benim gözdemsin!
Безусловно, он любимчик мэра. Это точно.
O herif belediye başkanının adamı, kesinlikle.
И так, Детектив инспектор Мэтью Йорк, любимчик Лондона.
Baş Dedektif Matthew York. Teşkilatın mavi gözlü oğlu.
Слушай, мы все знаем, что ты любимчик шефа, но это не значит, что я не могу попробовать.
Hepimiz, baş asistanlık için şefin gözdesi olduğunu biliyoruz, ama bu benim deneyemeyeceğim anlamına gelmiyor.
Вот он, мой любимчик!
İşte benim en sevdiğim yeğenim!
Любимчик!
Öğretmeninin canı!
"Когда любимчик местной публики..."
- Bir zamanlar...
Ты не его любимчик.
En sevdiği kişi olduğun söylenemez.
Кто же, как не любимчик капитана?
Bay Hornblower.
Я скажем прямо - не их любимчик.
Zaten bana bayılmıyorlar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]