Налейте translate Turkish
202 parallel translation
Налейте мне виски, мадам Пойнт.
- Bir viski alabilir miyim Madam Point?
Сядьте около его головы. Если он очнётся, пока я режу,... налейте немного на платок и дайте ему понюхать.
Ben iş görürken kendine gelecek olursa... bir pamuk parçasına biraz döküp ona koklatın.
Налейте бурбона и закройте глаза. Вы окажетесь на пятидесятой авеню.
Burbonunu yudumlayıp gözlerini kapatırsan kendini 56. cadde üzerinde ufak bir mekanda sanabilirsin.
Налейте себе выпить. Там в ведёрке лёд.
- Kendine bir içki koysana.
Налейте ему побольше - он сразу же растает.
Boks ringine fazla çıkmak onu böyle hassas yaptı.
Тогда налейте мне стаканчик Кальвадоса в темноте.
- Bu karanlıkta bir Calvados alayım bari.
Налейте себе что-нибудь.
- Hayır, teşekkür ederim.
Джонатан, мой дорогой друг, налейте же брэнди доктору Мэтьюсону.
Jonathan, sevgili arkadaşım Bay Matheson'a biraz daha brendi ver.
( a ) Да, официальный, и ( б ) налейте чего-нибудь.
( a ) Evet öyle ve ( b ) elbette hazırlayabilirsin.
Налейте сюда воду.
Vazoya su koy.
Боже, я больше не могу! Налейте мне.
Daha fazla dayanamayacağım.
Налейте и мне тоже.
Sanırım şundan biraz alacak kadar cesurum.
Налейте и вы мне.
Biraz da bana koy.
Налейте мне поменьше, чем ей.
Benimki onunkinden biraz daha az olsun.
Налейте ему.
Ona bir içki ver.
Налейте себе сами.
Keyfinize bakın.
Налейте всем!
Herkese içkiler benden.
Налейте немного воды в стакан.
Bir bardağa biraz su koy.
Садитесь... и налейте себе горячей воды.
Yukarı git Biraz içecek bir şey getir.
И налейте моему другу ещё "Джэй Ти Си Браун".
Arkadaşıma bir J.T.S. Brown daha ver.
Хорошо. Налейте чашечку.
Tamam, bir fincan alayım.
- Налейте из бутылки, так лучше.
- Şişe suyunu kullanın, daha iyidir.
Хорошо. Тогда налейте две чашки кофе и пойдем внутрь.
Neden bize birer fincan kahve alıp içeri gelmiyorsun?
Налейте, пожалуйста, натуральный томатный сок, на три четверти, плесните немного коктейля, совсем чуть-чуть, и ломтик лимона.
Şunu istiyorum. Bildiğimiz domates suyu, dörtte üç doldurun içine biraz votka ekleyin - sadece bir kadeh - yanında biraz limon.
Налейте мне стаканчик вина.
Bart'ın getirdiği o şaraptan bir kadeh isterim.
- Да, да, налейте.
Doldurun, lütfen.
- Хотите - налейте себе кофе. - Спасибо.
Birer kahve alın.
- Налейте мне стаканчик!
Bana da bir bardak!
Налейте и ему стакан!
Ona da bir bardak.
Налейте нам немного.
Ver de tadına bakalım.
Налейте пинту пива, пожалуйста... Спасибо!
Acı bira alayım, teşekkürler.
Пожалуйста, налейте мне кружку пива.
Bak, kusura bakma. Bir bardak acı bira alabilir miyim?
Налейте ему пару пива, и он все расскажет.
Ona birkaç bira ısmarlayın size her şeyi anlatır.
Налейте, пожалуйста.
Bir içki daha alabilir miyim, lütfen?
Налейте себе стакан, Кавендиш.
- Kendine şarap koy, Cavendish. - Teşekkürler, efendim.
Налейте дочери портвейна, чтобы я мог выпить с ней.
Ona şarap verin kadehlerimizi kaldırabilelim.
Налейте портвейна, чтобы мы могли выпить с ней.
Kızıma şarap verin de kadehlerimizi kaldırabilelim.
Тогда налейте ему.
Ondan verin biraz öyleyse.
Налейте и мне стаканчик.
Ondan bir bardak da ben alayım.
Хорошо, налейте две большие порции.
Pekala, sodaları büyük yap.
Налейте.
İçki ver.
Налейте кто нибудь шампанское Мэрилин.
- Biri Marilyn'e şampanya getirebilir mi? !
Налейте мулам одну бутылку.
Katırlara bir şişe versen yeter
Налейте мулам четыре бутылки.
Katırlara dört şişe alkol ver.
Налейте ему две рюмки.
- Annen öğlen gelmeyecek miydi? - Duble olsun.
- Налейте три.
Üç olsun.
Налейте мне выпить.
Bana içki bul. Kaka si traka ka mookni.
Налейте ему еще.
Ona bir içki verin.
Налейте мистеру Ричарду Бартону.
- Bay Richard Burton için içelim.
Гастингс, будьте добры, налейте мне немного бренди.
Hastings, bana biraz brendi getirebilir misin?
- Налейте ещё вон там.
- Şunu doldur. Boş.