Не усугубляй translate Turkish
43 parallel translation
Не усугубляй свою вину, иначе тебя привлекутза соучастие.
Durumu daha da kötüleştirme.
Не усугубляйте свое положение сопротивлением аресту.
Onların arasına tutuklamaya mukavemeti de eklemeyin. Size inan... Canımı yakıyorsun!
Не усугубляйте.
Daha da kötüleştirmeyin.
Не усугубляйте свою ошибку дальше.
Hatanı büyütme.
Не усугубляй своё положение.
İşleri olduğundan daha kötü hale getirme.
Не усугубляй ситуацию.
Durumu daha da kötüleştirme.
Не усугубляй положение.
Koşulları güçleştirme.
- Не усугубляй положение, Джордж.
- İşleri daha karmaşık hale getirme George. - Kes sesini Millie.
Не усугубляй его.
Onları daha da arttırma.
Не усугубляй все еще больше.
Bu durumu olduğundan daha kötü bir hale getirme.
Не усугубляй своего положения.
Bu işi olduğundan daha fazla zorlaştırma.
Не усугубляйте свой сегодняшний провал ещё и потерей драгоценного корабля.
En değerli savaş gemimizin yok edilmesine göz yumarak bugünkü başarısızlığınıza bir yenisini eklemeyin.
Прошу тебя, не усугубляй!
Lütfen bunu daha da kötüleştirme.
- Не усугубляй, отойди...
- İndir şu silahı! - Uzaklaş onlardan!
- Не усугубляй вину.
- Olduğundan daha da zorlaştırma.
- Дженни, не усугубляй положение.
- Jenny, durumu kötüleştirme.
Не усугубляй, Дуайт.
Bu işi zorlaştırma, Dwight.
Не усугубляй положение.
Buna bir anlam yüklemeyelim.
- Не усугубляйте ситуацию.
- Durumu olduğundan daha kötü yapma.
- Не усугубляй.
- Hiç yardımcı olmuyorsun.
Пожалуйста, не усугубляй ситуацию, хорошо?
Elimizdekiyle yetinelim lütfen.
Не усугубляй!
Durumu daha da kötüleştiriyorsun, kanka!
Сделайте себе одолжение, не усугубляйте ситуацию.
Bir iyilik yap bundan önce itiraf et.
Не усугубляйте ситуацию. Выходите прямо сейчас!
- Durumu kötüleştirmeyin ve ortaya çıkın.
Не усугубляй ситуацию.
Durumu alevlendirme artık.
Слушай, Бет, я знаю, что ситуация и так не сахар, но не усугубляй ее еще больше.
Bak Beth, bunun gittikçe zorlaştığını biliyorum ama daha da kötü bir hale sokma.
Не усугубляй его загадками и неясными мыслями.
Gizem ve meçhul niyetinle daha da sinirimi bozma.
Твою же... не усугубляй давление в своём члене!
Sen sikini sakinleştir. Sen...
Не усугубляй своё положение, Иван.
Olayları daha da kötü hale getirme, Ivan.
Не усугубляй свой положение, Иван.
Olayları daha kötü hale getirme, Ivan.
Не усугубляй ситуацию своими извинениями.
- Özür dileyerek durumu daha da kötü hale getirme!
Не усугубляй ситуацию.
- İşleri daha da berbat etme.
Не усугубляйте ситуацию.
Bunu olması gerekenden zor hale getirmeyin.
- Не усугубляйте ситуацию.
- İşi kendiniz için zorlaştırmayın.
Не усугубляй свою вину, отрицая это.
İnkâr ederek durumu kötüye götürme.
Не усугубляй.
- Yine mi annem? - O kadar feci değil.
Не усугубляй свое положение!
Durumu daha da kötüleştirme.
Не усугубляй, Рик!
Olayı daha da zorlaştırma Rick.
Прошу вас, не усугубляйте ситуацию.
Durumu olduğundan daha zor hâle getirmezseniz seviniriz.
Мистер Хантли, пожалуйста, не усугубляйте свое положение.
Bay Huntley, lütfen bunu daha önce olduğu gibi zorlaştırma.
- Не усугубляй.
Durumu kötüleştirme.
Не усугубляй ситуацию.
Birine mi baktınız?
Пожалуйста, не усугубляй положение.
Lütfen her şeyi daha da kötüleştirme.