Продаю translate Turkish
776 parallel translation
Я продаю картины.
Tablo satıyorum.
- Я не продаю фальшивые вещи. - Конечно же нет.
Dükkânımda sahte antika satmam ben.
Я продаю её Рут Уотрас.
Ruth Watress'e satacağım.
- а я всего лишь продаю сигареты.
-... benim ise bir satıcı kız olmam.
Разговариваю в стиле высокой поэзии... или продаю рекламу причёсок?
Ne yapıyorum ben? Şiir mi okuyorum yoksa saç modeli tanıtımı m?
Я не продаю свои картины.
Resimlerimi satmıyorum.
Это просто - я продаю бензин и получаю свою прибыль.
Aslında çok basit. Benzin satıyorum. Ufak bir kar elde ediyorum.
Я продаю свой товар за ширмой. Ни потолка, ни чувств.
# Mallarımı gizlice satıyorum.
Я продаю билеты на водевили, в цирк, в ночные клубы вот уже 30 лет.
30 yıldır vodviller, sirkler ve gece klüpleri için roller ayarlıyorum.
Но я не продаю надежду, когда ее не хватает.
Ama ortada hiç yokken sana umut satacak değilim.
Но я продаю себя, а не сценарий.
Senaryoyu değil, kendimi satıyorum.
- Продаю несколько.
- Birkaç tane.
Кстати, а кто вам сказал, что я продаю машину?
Arabamın satılık olduğunu nereden öğrendin?
- Продаю спортивный инвентарь.
- Spor malzemesi satıyorum.
Продаю сельскохозяйственные машины "...
"Tarım makineleri satıyorum." "Tarım" dedim...
Я продаю билеты на танец Содружества.
Nicholas kardeşlerin * dansı için bilet satıyorum.
Ну что вы, мадам. То, что я продаю, он с удовольствием купит.
İnan bana satmak istediğim şeyi almak isteyecektir.
Я продаю билеты на Александрию, а не на Эз-Заказик!
Zagazig için değil, sadece Alexandria için bilet satıyorum.
! Нет... Я их продаю.
- Bu müessesede olmaz.
Я продаю, а не покупаю.
- Ben satıcıyım, alıcı değil.
- Продаю диски.
- Kaset satıyorum.
Это место, две кондитерские и пекарню на виа Фурчелло я продаю оптом, потому что я женюсь и переезжаю в Рим.
Evlenip Roma'ya taşınacağım için hepsini birden satıyorum. Sonra görüşürüz. Hoşça kalın!
В том-то и дело, но я ведь его не продаю, а мне предлагали.
Niye telaşlanıyorsun onu satmadım ki?
Продаю оружие, зарабатываю на жизнь.
Arkadaşlık işte, yaşam tarzı.
Именно поэтому я и продаю их вместе с Модильяни за 150 миллионов.
Onları görmek istemiyorum. Bu yüzden ikisi için bir fiyat vereceğim, fiyatı 150 milyon.
Идите к своим американцам, и скажите им, что я ничего не продаю.
Çok sempatiksiniz ama boşuna ısrar etmeyin. Amerikalılarınızı bulun ve satmayacağımı söyleyin.
Нет, я просто продаю табак.
- Ben tütüncüyüm.
- Продаю книги в рассрочку.
- Kitap satıyorum.
Продаю все. Освобождаюсь.
Ben satacağım.
Продаю.
- Satıyorum.
Продаю в обмен на кофе, сахар, жвачку, табак, соль, муку и бобы.
Satıyorum. Karşılığında kahve, şeker tütün, tuz, un ve fasulye alıyorum.
- Но я всё-таки скажу. Я его не продаю.
Onu satmak istemiyorum.
я его продаю
Madem ki satmak istiyorum.
Это я их продаю.
Biliyorum.
Я продаю Библию, распространяю Слово Божье.
KutsaI kitab satyorum. Tanrnn sözIerini dagtyorum.
Я известная поэтесса, я продаю от 20 до 30 поэм в неделю, плюс открытки.
Ben çok tanınmış bir şairim. Her hafta 20 ila 30 şiir satıyorum. Artı tebrik kartları!
Мой бизнес - это купля и продажа... и я не продаю без прибыли.
Ama siz de anlamak zorundasınız, ben alım-satım işindeyim. Ve kar etmediğim sürece satmam.
- Я продаю автомобили.
Ben bir araba satıcısıyım.
Дело не в деньгах, и назад я её не возьму, потому что я продаю всю эту хрень и покупаю себе жильё.
Para önemli değil. Geri getiremezsin. Bu bok çukurunu satıp kendime bir kat alacağım.
Продаю 200 штук по 142.
Sat, 200, Nisan, 142'den.
Я сам продаю.
Kendim sattım.
Салман Тикарет, я продаю и покупаю отходы.
Salman Ticaret, hurda alım-satım.
Ученые продают свои мозги, а я продаю свое тело.
Sen aklını satıyorsun. Ben sadece bedenimi satıyorum, sana haz veriyorum.
Продаю землю.
Bu toprağı satıyorum.
Я не продаю местным.
Yerlilerle iş yapmam.
Продаю. Они у меня в машине.
Arabamda bir sürü var.
Дамы и господа, я продаю "Метро Радио Нетворк" мистеру Траску за 68,5 миллионов долларов наличными и в ценных бумагах.
Baylar ve bayanlar. Metro Radyo Kuruluşunu Bay Trask'a 68.5 milyon dolar nakit ve senet karşılığı satmaya karar verdim.
Десять кроликов, которых я продаю по лицензии.
" Satmak için iznim var.
Я продаю тело.
Ben bedenimi.
Я продаю дом, продаю всё!
Evi satıyorum...
Я там продаю пластинки.
Oraya giderim.