English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ С ] / Сломан

Сломан translate Turkish

673 parallel translation
Почему ты не сказала мне, что бачок сломан?
Bunun bozuk olduğunu neden söylemedin?
- Клинок - Сломан.
- Kılıçlı baston.
Он в больнице, сломан позвоночник.
- Hastanede sırtı kırık bir şekilde yatıyor.
Он был просто сломан как маленькая девочка может сломать тонкую веточку.
İşini çabucak bitirmişlerdi güzel bir kızın kereviz saplarını çabucak ayıklaması gibi.
- У меня он есть, но он сломан. Всего через пару дней я достану другой.
Bir tane var ama kötü durumda.
Если замок сломан, то да.
Kilidi kırıksa evet.
Ты хочешь, чтобы люди думали, что ты подавлен? Сломан?
Kederli ve huzursuz olduğunu düşünmelerini mi istiyorsun?
Часы в порядке, но контактный рычаг сломан.
Saat iyi ama bağlantı kolu kırılmış.
Должно быть - сломан.
Bozulmuş olmalı.
Боюсь, Временной Счетчик сломан.
Korkarım ki bu yılölçer doğru hesplamıyor.
Он сломан.
- Emin misin? - Bozuk.
Ну, выключатель не был сломан, поэтому, локатор дефекта не мог дать нам ни какой подсказки.
Düğme bozulmamıştı, bu yüzden hata bulucu bize hiç tanı veremedi.
13,50, Радио не исправно, Термометр сломан,
1350. Telsiz servis dışı. Voltaj regülatörleri çalışmıyor.
Ещё один сломан.
Evet, biri daha kırılmış.
Один индеец сломан.
Bir kızılderili kırılmış.
Первый далек, которого я встретила, был сломан. Он умирал.
İlk kez bir Dalek gördüğümde, bozuktu ölmek üzereydi.
Он сломан.
Kırık.
Как и у всех, кого я осмотрел. Прибор сломан?
- Belki kullandığın cihaz bozuktur?
Мой байк сломан.
Bisikletim bozuldu!
Когда я приехал к ней в госпиталь, ее нос был сломан... а две половинки челюсти... были связаны проволокой.
Hastaneye gittiğimde, onu burnu ve çenesi kırılmış buldum. Çenesini bir arada tutabilmek için telle bağlamışlardı.
Лифт сломан.
Asansör bozuk.
Он сломан.
- Bozuk.
- Твой нос сломан.
- Eskisinden daha iyi.
Ќет, твой сломан, вчера € одолжила тебе свой.
Yok, seninki arızalı. Dün benimkini almıştın.
Я стою тут, потому что сломан гик, а у члена экипажа травма ноги.
- çünkü çatlak bir gövdem, ayağından da sakat bir tayfam var.
Мой замок сломан 6 месяцев и компания ни хера не делает, чтобы починить его.
Dolabım altı aydır bozuk ve şirket düzeltmek için bir bok yapmadı.
У тебя зуб сломан.
Çatlamış, çatlamış dişin.
Да, но он сломан.
Evet, ama bozuldu.
" ерт, он сломан.
Kahretsin! Bozulmuş!
Мам, он сломан.
Anne, bozuldu.
Он сломан.
Bozuk bu.
( поют ) "Из-за виски я заложил одежду" "Из-за виски сломан нос" "Виски-о, Джонни-о"
* * oh, viski benden kıyafetlerimi aldı * * * * ve viski bana kırık bir burun verdi * * * * viski-o, Johnny-o * * * * yukarı aşağı * * * * viski, viski, viski-o * *
Ствол сломан.
Görüyor musunuz?
Но как же я пойму о чём они говорят? Бинокль сломан.
Ne dediklerini nasıl anlayacağım?
- Мой сломан.
Benimki bozuk. - Sorun yok.
Еще один барьер сломан!
Başka bir engel daha aşıldı.
А наш телефон сломан, и я прошу пойти и проверить. Скажите, что мы скоро вернемся за ним.
Birinin ona ulaşıp, onu almaya geleceğimizi söylemesini istiyorum.
Ее автоответчик сломан и она пользуется старым.
Telesekreteri kırılmış ve eskisini kullanmak zorunda kalmış.
Эй, ваш автомат сломан.
Hey, Aşk makinan bozulmuş.
Но один из них похоже сломан.
Ama bir tanesi kırık gözüküyor.
Каблук сломан.
Topuğundan kuvvet almış.
Кроме того, врач сказал, что у него только шишка и палец сломан.
Ayrıca, doktor sadece kafasına bir darbe aldığını ve ayak parmağının kırıldığını söylüyor.
У меня был сломан нос, трещины в обеих скулах и перелом челюсти.
Burnum kırıldı, iki elmacık kemiğim çatladı ve ön çenem kırıldı.
- Наверное, он сломан.
- Belki bozuktur.
Однажды в школе под ней сломался стул. О, тот стул был уже сломан.
Bir keresinde, okulda oturduğu sandalye kırılmıştı.
Который сейчас сломан и не работает.
- Şu anda işlevini yerine getiremiyor.
Мне очень жаль, но этот телефон сломан.
Üzgünüm, bu telefon arızalı. Lütfen bu arızayı bildiriniz...
- Да. У тебя зуб сломан.
- Bu mu?
- Кран сломан.
Etrafta bir tamirci olmalı.
Холодильник сломан.
Buzdolabı bozuk.
У тебя замок сломан.
Kilidin kırılmış.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]