Шпионил translate Turkish
216 parallel translation
Я слышала, что во время войны он шпионил на правительство.
Duyduğuma göre savaş zamanı hükümete çalışıyormuş, casus olarak.
Я шпионил за вами потому что знал что происходит.
Sizi izliyordum. Zira içeride neler döndüğünü biliyordum.
Ты за мной шпионил, но я не собираюсь давать тебе отчет.
Sana hiç bir şey açıklamak zorunda değilim.
Ты сказала, что я шпионил, но в эту ночь...
Casusluk yaptığımı söyleyeceksin ama dün gece olanlar?
Следил, шпионил...
Casus gibi hayatıma burnunu soktun.
Он не шпионил.
Güvenmediğimden değil.
Так что, он шпионил за нами? ! Да, он за нами шпионил.
Yani bizi röntgenliyorlar mıymış?
Неужели за нами шпионил вуайерист?
- Bizi röntgenliyorlar mı?
Давайте уточним, майор. Вы хотите, чтобы я шпионил за Кварком для вас?
Senin için Quark'a casusluk yapmamı mı istiyorsun?
Он уже шпионил на кардассианцев во время нашей службы на "Ратледже"?
Demekki Rutledge'dayken de Kardasyan'lar adına casusluk yapıyordu?
Если бы стало известно, что он шпионил за своими музыкантами, он бы потерял все контракты, ему была бы крышка.
Eğer ortaya çıkartsaydı bu kendi sanatçıları.. üzerinde kötü bir etki yaratır, ve onları kaybetmesine sebep olurdu.
Они освободили его, чтобы он шпионил за нами.
Bunu sadece içimizde casusluk yapsın diye kurtardılar.
И ты включила Ленье в команду для того, чтобы он за ними шпионил.
Lennier'i de casusluk etmesi için mürettebatın arasına soktun.
Ты за мной шпионил?
Beni mi gözetliyordun?
Ты шпионил на "Cortical"?
Cortical Sistemleri için casusluk mu yapıyorsun?
" Я шпионил за вами в автобусе и мне удалось выследить, где вы работаете.
Çalıştığın yere geldim ve seni buldum. Benimle yemeğe çıkar mısın "?
Я не... Нет, я не шпионил за тобой.
Seni gözetlemiyordum.
Ага, знаешь что, я шпионил за тобой.
Evet, seni gözetliyordum.
Ты вломился в мою квартиру и шпионил за мной?
Yani gizlice daireme girdin ve casusluk yaptın?
Я не шпионил.
Casusluk yapmıyordum.
Потому что, кто бы не спрятал там эти камеры, он шпионил и за мной тоже.
Çünkü bunu her kim yaptıysa beni de gözetliyordu.
Я не шпионил.
Burnumu sokmak istemedim.
Ты еще и шпионил за мной?
Bu doğru değil. Beni gözetliyormuşsun.
- О, шпионил, обедал, ну ты знаешь.
- Oh, gözetlemek, öğle yemeği yemek, bilirsin.
Ты шпионил.
Ceplerimi karıştırıyorsun.
Ты шпионил за мной. И ты шпионил за Кларком.
Bana ve Clark'a karşı casusluk yapıyorsun.
Нет, ты угрожал мне, а теперь я узнаю, что ты шпионил за мной?
Hayır, beni tehdit ettin ve şimdi de hakkımda rapor mu tutuyorsun?
Они хотят, чтоб я шпионил за Канцлером?
Casusluk mu yapacağım?
А шпионил я за красоткой в коротеньких шортиках.
Koşu şortu giymiş bir MILF'i gözetliyordum.
Мы случайно его встретили, когда он шпионил за вами
Ancak, bu beyefendiyi, ikinizi gizlice dinlerken hiç beklenmedik bir vaziyette bulduk.
Так вы хотите, чтобы я шпионил за ними?
Ne yani, casusluk mu yapacağım?
Я уже извинился перед Элизабет и Радеком, поблагодарил полковника Колдвелла, за то, что, мм, он достаточно внимательно шпионил за экспериментом с орбиты.
Çoktan Elizabeth'ten özür diledim. Ve Radek ve... Albay Caldwell'e teşekkür ettim... yörüngeden deneye casusluk yapacak kadar önemsediği için.
Этот молодой человек шпионил в пользу Франции.
O delikanlı, Fransa'nın bir casusu.
Ты шпионил за мной? !
Beni mi gözetliyorsun sen?
- Я не... - Ты шпионил за мной?
- Bilmiyordum.
Ты все это время шпионил за нами?
Aramızda casusluk mu yapıyordun?
И почему он уходит от тебя утром? Ты за мной шпионил?
- Ian, sen beni mi gözetliyordun?
- Ты шпионил за мной?
Kumar makinelerinin yanında mı?
Я заплатил частному детективу, чтобы он шпионил за тобой.
Seni izlemesi için bir özel dedektif tuttum.
- Он шпионил за тобой. - Это больной ребенок!
Sorunlu bir çocuk o!
Значит, вы думаете, он не шпионил за нами?
Yani, bize karşı muhbirlik yapmıyor.
Полярный круг, шпионил за пингвинами, думаю, там.
Kuzey kutbu. Penguenlere casusluk yapmak içindi galiba.
Там сзади лежит бинокль. Помнишь, ты шпионил за соседями?
Arkada, komşuları dikizlerken kullandığın dürbün var.
Ты что, шпионил за нами?
- Sen beni mi gözetliyorsun?
Но я не хочу, чтобы ты за мной шпионил.
İspiyonlayacak birine değil.
Шпионил?
Gözetleme?
Наш гость шпионил за нами.
Misafirimiz bizi gözetliyormuş.
- Ты шпионил за мной?
- Beni mi takip ediyorsun?
Ты что, шпионил за мной?
Beni gözetliyor musun?
Шпионил?
Beni gözetliyor musun?
Простите, я тут шпионил
her şeyi unutturuyor. - Affedersiniz.