Anladınız translate English
8,373 parallel translation
- Anladınız mı?
Do you understand?
Havacılar, beni anladınız mı?
Drivers do you understand me?
- Sen ve sen, ben söyleyince bağırın, anladınız mı?
You and you... scream when I say. - Get it.
Anladınız mı?
Get it?
Anladınız mı?
Did you get that?
"Kellik", "haykırmak" ve "sikmek", anladınız değil mi?
So you got "bald," "bawled," and "balled," right?
Anladınız mı?
Do you get it?
- Anladınız mı?
- You got that?
Kraliçe İspanyol ya, anladınız mı?
The Queen was Spanish, you see?
Cevizle doldurulmus prezervatife benziyordu, anladınız mı?
He looked like a condom stuffed with walnuts, you know?
Anladınız mı!
Understood!
Geldiğimi nasıI anladınız Lordum?
How did you know, My Lord?
- Millet anladınız mı?
- Are you guys okay?
Koyun gibi. Dışarıdan sakin görünüyor olabilir ama içinde kazan kaynıyor anladınız mı?
No, look, he-he might look calm on the outside, but there's a storm brewing on the inside, okay?
- Her şeyi hallederiz anladınız mı?
Look, we can handle all of this, all right?
Ama rüşvet fonu dosyasını batırdığını nereden anladınız?
But how did you know he messed with the slush fund?
Ne zamandır... Ne demeye... Anladınız işte, niye?
When did you- - why would either one of you, uh, you know, why?
Anladınız mı?
You know?
- Yanlış anladınız galiba.
You might have the wrong idea.
Kimse yerinden ayrılmıyor anladınız mı?
No one moves from that spot, you hear me?
Yanlış anladınız, Çavuş.
No disrespect, Sergeant.
- Anladınız mı?
- Do you understand? - Yeah.
Anladınız mı?
Do you understand?
Burada komşularımız var, anladınız mı?
We have neighbors, alright?
Anladınız mı?
Understood?
- Beni anladınız mı?
Do you understand me?
Filmin konusunu anladınız anlaşılan.
You get the picture.
Korkuyu uzun zaman önce bir kez anladınız ama anlamını unuttunuz.
You understood fear once long ago, but you've forgotten what it means.
Ne dediğimi anladınız mı?
You understand what I'm saying?
Şimdi anladınız mı?
Do you see it now?
Beni anladınız mı?
You understand me?
Beni yanlış anladınız lordum.
You mistake me, my Lord.
Anladınız mı?
You understand?
Bay Nix, ne söylediğimi anladınız mı?
Mr. Nix, do you understand what I'm saying?
Chet'in bağlantıları vardı, anladınız mı?
Now, Chet was connected, see?
Anladınız mı?
You got that?
- Yanlış anladınız.
You misunderstand.
- Eğer hala bekar, malt olmamızın sebebi ı anladım düşünüyorum.
Think I figured out why you're still single, Walt.
Demek istediğimi anladınız mı Bay Norrell?
You understand what I mean, Mr Norrell?
Benim anladığım kadarıyla... eğer kapıyı açarsanız, hatta aralasanız dahi, yalanın serbest olduğu bir dünyayı kabul etmiş olursunuz.
Yeah, I can see the logic that if you open the door, even just a crack, you accept a world where lying is permitted.
son dediğinizi anlamadım taşınman lazım Gustaf şimdi anladım beni evden atmak istiyorsunuz bana dondurma verdiniz kendimi iyi hissetmemi sağladınız insan dondurma yerken kötü birşey söyleyemezsiniz
_ _ _
Dr. Jordan anladığım kadarıyla arkadaşlarınız ve siz yakında gidiyorsunuz.
Dr. Jordan. I understand you and your friends will be leaving us soon.
Gördüklerimden anladım ki siz durmayacaksınız.
From what I can see, you're not going to stop.
- Frank, tüm tıra mikrop bulaştırmalıyız anladın mı?
- then we're gonna put the chickens onto the truck. - Why? Frank, we're gonna contaminate the whole truck, all right?
Bunlar kızından duyacağın son sözler eğer dediklerimi harfiyen yapmazsan paketi kuzey korelilere teslim edeceksin, anladın mı?
Those are the last words you're going to hear from your daughter unless you do exactly what I say and you deliver that package to the North Koreans, you understand?
Eğer yemeye başlarsan duramazsın ve o ölür. Biz de burada hâlâ aç kalırız anladın mı?
If you start feeding, you won't be able to stop, and then he's dead, and the rest of us still starve, all right?
Güzel, anladığınız sürece yani.
- Good, as long as you understand. - Mmm.
Durumu anladığınızı sanmıyorum.
I don't think you understand.
Sanırım nereye varmaya çalıştığınızı anladım.
I think I see what you are getting at.
Beni içerden çıkarıp Angela'nın başını yaktığında tüm bu zırvaların altında senin hâlâ o eski Ghost olduğunu anladım, kardeşim.
And I thought when you got me out of jail and burned Angela that you were still the same old Ghost underneath all the bullshit, my brother.
Cesetten saç, kan ve kokunuz bulundu. anladığınız gibi bu kanıtlıyor.
Blood, hair, semen collected from the victim's body, as well as... but that proves it.
anladınız mı 673
anladım 3457
anladim 18
anladın mı 3957
anladin mi 16
anladın 107
anladın mı beni 67
anladın mı şimdi 18
anladım efendim 33
anladım ki 24
anladım 3457
anladim 18
anladın mı 3957
anladin mi 16
anladın 107
anladın mı beni 67
anladın mı şimdi 18
anladım efendim 33
anladım ki 24