Anladığıma göre translate English
424 parallel translation
Bence, benim anladığıma göre yani bu hikâyeyi sadece kötü şeyler olduğunu anlatmak için kullanıyorsun.
I think... I get that you're using the story to say that bad things happen.
Anladığıma göre, sana tahsis ettiğim üniformayı beğenmemişsin.
I understand you didn't like the uniform I issued to you.
Anladığıma göre, Dr. Kemp'in haricinde, bir yardımcınız daha var ; o da Dr. Griffin.
I understand you have another assistant besides Dr Kemp, a Dr Griffin.
Ama bir şan hocan olduğunu daha bu akşam öğrendim. Hem de anladığıma göre çok yakışıklı bir hocaymış.
But I'd never realized till this afternoon that you had a teacher... and a very handsome one, I understand.
Giyiniş şeklinden anladığıma göre, nasıl göründüğün de hiç umurunda değil.
I can see by the way you dress, you don't care a hoot how you look.
Evet, ve anladığıma göre tereke hepimize eşit olarak bölünmüş... İki iş konusu bundan hariçtir...
Yes, and I gather the estate is divided equally between all of us... with the exception of the two business interests...
Anladığıma göre bizim tarafta işler o kadar iyi gitmiyor.
Well, the way I see it, it means our side ain't doing so good.
Anladığıma göre, basit :
As I see it, it's simple :
Anladığıma göre, Bay Birnley'in niyeti bu ürünü imal edip, piyasaya sürmek.
As I understand it, Mr. Birnley intends to manufacture and market this product.
Bu gibi şeylerde pek fazla bir tecrübem yok, ama anladığıma göre iyi ödeme yapılıyor.
I haven't had much experience with these sort of things, But I've always understood it was comparatively well paid.
Ve sen... sen de kartından anladığıma göre Jack Amca'nın kardeşisin. Kuzenim Ernest.
And you... you, I see from your card... are Uncle Jack's brother, my cousin Ernest.
Tek çocukmuş ve anladığıma göre eşi ölmüş.
He was an only child, and I gather the wife's dead.
Anladığıma göre bilim adamları yakında televizyona fırlatılan bir eşyanın oyunculara gerçekten isabet etmesini sağlayacaklarmış.
I understand that scientists will soon make it possible... for any object thrown at the television screen... to actually hit the performer.
Anladığıma göre- - Duyduğuma göre- - Spartacus bir zamanlar senin himayende eğitilmiş.
I understand- - I'm informed- - that Spartacus once trained under your auspices.
Anladığıma göre Tientsin'e gidiyorsun.
I understand you're going to Tientsin.
Anladığıma göre adam başına bir hisse düşüyor aşağıya inmek bir hisse, araç sahibi olmak bir hisse,..
Let's see now. I got one share for being one person one share for going down the hill, one share for the truck one share for being a person in the truck.
Ama anladığıma göre uzmanlık eğitiminiz Veterinerlikmiş?
But I understand that you were trained only as a veterinarian?
Anladığıma göre birisi kitap yazıyormuş.
I understand someone's writing a book about it.
Üniversiteden anladığıma göre bu kitaplar ihtiyar adamın en değerli koleksiyonuymuş.
I understand from the university that these books were the old man's prize possession.
Anladığıma göre doktor Çayır'a taşınmış.
I understand the doctor's moved out to the Meadows.
Pekala, anladığıma göre Danny'nin babası sizinle evlenmeye gerçekten hazırdı?
Well, I understand that Danny's father was quite prepared to marry you?
Anladığıma göre, Buckley senin şamar oğlanınmış.
I understand that Buckley is a pet whipping boy of yours.
Anladığıma göre, kasa hazırmış.
The vault has been prepared, I understand.
Senyora Santel, anladığıma göre eşiniz, eski eşiniz bu odada çok vakit geçirirmiş.
Seсora Santel, I understand that your husband, your late husband, spent a great deal of time in this room.
Anladığıma göre bütün bu kitaplar San Cordova'yla mı ilgili?
Am I correct in assuming that all these books are on San Cordova?
Anladığıma göre sanatçının Yararlılık Nişanı varmış ve yedi odalı bir evde yaşıyormuş.
I understand the artist who did it got the Order of Merit and lives in a house with seven rooms.
Artık anladığıma göre ve siz de bana karşı büyük sevgi beslediğinize göre ben de kendi sevgimi göstermekte beis görmedim.
Since I understood, I wanted to demonstrate my love, since you had so much of it for me.
Anladığıma göre Bayan Leeb'in para ile bazı sıkıntıları varmış, siz de onu burada tutarak...
I was given to understand that Fräulein Leeb had some difficulty with the currency, and that you are holding her here...
Haftaya programı ben sunar mıyım bilmiyorum çünkü anladığıma göre benim kısımlar çok fazla beğenilmemiş. Ama önemli değil. Olan oldu.
I don't know if I shall be introducing the show next week as I understand that my bits in this show have not been received quite as well as they might but er, never mind, the damage is done
Anladığıma göre, bütün tablolarını yeğeni seçiyormuş.
I understood his nephew picked out all his paintings.
Anladığıma göre büyücüsün.
I understand you're a magician.
Fakat yine anladığıma göre, hepsinin en tepesindeki kişi bu gece buraya geliyor, değil mi?
But I also understand that the biggest brass of them all is arriving here tonight, isn't he?
Anladığıma göre size orospu dememe alınmışsınız.
I understand you've taken exception... to my calling you whores.
Bu cevaptan anladığıma göre ; şansımız bir hayli yüksek.
I assume from that answer that you rate our chances as good.
Fakat anladığıma göre, bugün kovulacakmış.
But I understand he was going to be fired today.
Anladığıma göre, avukatlarınız Bay Mallory'nin metinlerinin bırakılmasını sağlamağa çalışıyorlar.
I understand that your attorneys are tryin'to get a release of Mr. Mallory's manuscript.
Ve anladığıma göre bu gece her şey serbest.
And it's my understanding that everything is free tonight.
Anladığıma göre orada hiçbir şey yok.
I understand there's nothing there.
Anladığıma göre... karanlık bir hikaye.
A dark parable it is... to my understanding.
Öyleyse, anladığıma göre, Palomino ile gezinizi izlemek istiyorsunuz.
So, as I understand it, you want the Palomino to monitor your journey.
Senin kaldığın yere çok yakın, anladığıma göre.
Very near your lodging, I understand.
Şimdi efendim... anladığıma göre bu büyük ülkenin parlak bir denizinden ötekine bizi taşıyacak destanımsı yolcuğa atılmadan önce telâfisi gereken bir durumum var.
Now, sir, before we commence this odyssey... which I understand will carry us across this grand nation... from sea to shining sea... there's the matter of my compensation.
Anladığıma göre çok tuhaf bir vaka.
A very strange case, as I understand it.
Anladığıma göre gözlem yapmaya hazırsınız.
See you are ready for the experiment.
Anladığıma göre insanların beğenmiyeceğinden korkuyorsun.
You mean, you're just terrified that somebody won't like it.
Benim anladığıma göre böyle.
Now, I just want to see it in this other place.
Konuşan kesinlikle bir bayan tahminen 18 yaşında kötü konuşma stilinden anladığıma göre sınırlı bir eğitim geçmişi var.
( KITT ) The speaker is indeed female, approximate age 18 years, limited educational background indicated by broken speech pattern.
Anladığıma göre bu otobüs son model teknolojiyle hazırlanmış yani her türlü darbeye karşı tamamen dayanıklı.
From what I understand, the vehicle is a state-of-the-art armored bus capable of withstanding virtually any impact.
Anladığıma göre faillerden biri gösterge tablosuna sıçmış.
I understand one of the perpetrators defecated on the dashboard.
Anladığıma göre bizim eşsiz samurlarımzı Amerika'ya ithal ediyorsunuz.
I understand you import our wonderful Soviet sable into America.
Anladığıma göre yüzücüsün.
I understand you're a swimmer.
gore 22
görev 62
göreceğiz 617
görevli 39
göreceğim 28
görevi 115
görev tamamlandı 49
göreceksin 766
göremedim 51
göremiyorum 394
görev 62
göreceğiz 617
görevli 39
göreceğim 28
görevi 115
görev tamamlandı 49
göreceksin 766
göremedim 51
göremiyorum 394
görevin 17
göreyim seni 19
görevim 43
göreviniz 18
görevimiz 59
göreyim 23
göremezsin 24
görebiliyorum 215
görelim 143
görev çağırıyor 20
göreyim seni 19
görevim 43
göreviniz 18
görevimiz 59
göreyim 23
göremezsin 24
görebiliyorum 215
görelim 143
görev çağırıyor 20