Anladığını sanmıyorum translate English
880 parallel translation
- Beni anladığını sanmıyorum.
- I don't think you understood me.
İkinizin de anladığını sanmıyorum.
I don't think you understand, either of you.
Ne demek istediğimi anladığını sanmıyorum, öyle değil mi?
I don't suppose you understand what I mean, do you?
Sam'ın pek anladığını sanmıyorum.
Does not understand the situation between Sam and me.
Seni anladığını sanmıyorum.
I think he don't understand you.
- Bak, Jonathan anladığını sanmıyorum
Look, Jonathan, I don't think you understand.
Anladığını sanmıyorum.
I don't think you understand.
Ne demek istediğimizi bile anladığını sanmıyorum onun, değil mi, Jake?
I don't think he ever understood what we was talking about. do you. Jake?
Ama şunu anladığını sanmıyorum... koloniler dini yaşamda kusursuz hale gelmiş rahibeler içindir.
But I don't think he understands... that the colonies are only for sisters perfected in the religious life.
Buradaki krizi ne taburun ne de alayın anladığını sanmıyorum.
Tell'em I do not think the crisis up here is appreciated, by Battalion or by Regiment.
Anladığını sanmıyorum.
I'm not sure you do understand.
Ateşkes emrini anladığını sanmıyorum evlat.
son.
Neler yaşadığımı tam olarak anladığını sanmıyorum.
I don't think you quite appreciate what I went through.
Tabi, benim anlattıklarımı anladığını sanmıyorum, öyle mi, evlat?
Of course, I don't suppose you know what I mean, do you, Boy?
Hayır, senin tam olarak anladığını sanmıyorum.
No, I don't think you quite understand.
Burada neler olduğunu tam olarak anladığını sanmıyorum.
I don't think it's got through to you yet what's going on around here.
Anladığını sanmıyorum.
You don't seem to understand.
Hoşça kal, bol şans. Pek iyi anladığını sanmıyorum.
Well, goodbye, and good luck.
İngilizce anladığını sanmıyorum.
I don't think he understands English.
Ve durum böyleyken ne halt etmeye çalıştığını anlayabilmiş değilim ve senin de anladığını sanmıyorum, Mario.
by more that make turns not yet understood... not understand that devils you want me to say, Mário.
İkinizin de sorunu anladığını sanmıyorum.
I don't think either one of you are familiar with our problems.
Ne dediğimi anladığını sanmıyorum.
I don't think you see what I mean.
Ve FBI ya da savcıların bunu anladığını sanmıyorum.
I don't think the fbi or the prosecutors understand that.
Ben Boykins hakkında anladığını sanmıyorum.
I don't think you understand about Boykins.
bunu anladığını sanmıyorum ama çevresindeki herkesi baskılama eğiliminde.
I don't think he realises it, but he tends to dominate everybody around him.
Mali işlerden anladığını sanmıyorum.
I don't think you understand finance.
Sahip olacağınız mevkinin önemini tam olarak anladığınızı sanmıyorum.
I don't think you realize the full importance of the position you are to occupy.
Anladığınızı sanmıyorum, Peder.
I don't think you understand, Father.
Müdürün demek istediğini pek anladığınızı sanmıyorum.
I don't think you quite understood what the warden meant.
- Bak, Kathy, anladığını sanmıyorum.
- Look, Kathy, I don't think you understand.
Bu tür işlerden anladığınızı sanmıyorum.
- Yeah? I don't think you understand about arrangements like this.
Bunun nasıl büyük bir manzara olduğunu anladığınızı sanmıyorum.
I don't believe you realize what a great sight it is.
Pek anladığınızı sanmıyorum, efendim.
I don't think you quite understand us, Sir.
Beni anladığınızı sanmıyorum.
I don't think you know what I meant.
Hayır, anladığınızı sanmıyorum.
No, I don't believe you do.
Şu an içinden geçtiğimiz sürecin ne olduğunu anladığınızı sanmıyorum, Bay Graham.
I don't think you understand what we've been through, Mr. Graham.
Mevkiimi tam olarak anladığınızı sanmıyorum.
I do not think you quite realize my position.
Anladığınızı sanmıyorum. Herhangi bir yetkin Bayan Claypoole, bu testi anlamayan sizsiniz.
It's had the rare privilege of listening to an honest man.
"Bu denklemden benim anladığımdan fazlasını anlayacağını sanmıyorum."
I don't suppose that you can make anything more out of that equation than I have.
Kurallarımı anladığını sanmıyorum.
I don't think he understood my rules.
Hayır efendim, anladığınızı sanmıyorum, Bay Shocker.
No, sir. I-I-I don't think you understand, Mr Sharker.
Durumun ciddiyetini anladığınızı sanmıyorum.
I don't think you realize the gravity of the situation.
Tam olarak anladığınızı sanmıyorum.
I don't think you quite understand.
Görevimin önemini anladığınızı sanmıyorum.
Captain Kirk, I cannot believe that you do not understand the importance of my mission.
- Anladığınızı sanmıyorum, binbaşı.
I don't think you understand, Major. The war is over.
Bu bayın pek anladığını sanmıyorum, Patrick.
I don't think he heard very well, Patrick.
Bunun ne ifade ettiğini anladığınızı sanmıyorum.
Wait a minute. I don't think you guys understand what this means.
Anladığını sanmıyorum
I don't believe you understand
Bu sözü pek anladığını sanmıyorum, başçavuş.
Look, um, I don't think you've quite got
Çocukları anladığını hiç sanmıyorum.
I really don't think you understand kids at all.
Anladığınızı sanmıyorum.
I don't think you understand.
sanmıyorum 1596
sanmıyorum efendim 16
anladım 3457
anladim 18
anladın mı 3957
anladin mi 16
anladın 107
anladın mı beni 67
anladın mı şimdi 18
anladınız mı 673
sanmıyorum efendim 16
anladım 3457
anladim 18
anladın mı 3957
anladin mi 16
anladın 107
anladın mı beni 67
anladın mı şimdi 18
anladınız mı 673