Anlaştık translate English
11,608 parallel translation
Anlaştık sanıyordum...
I thought we agreed- -
Anlaştık mı?
Do we agree?
Anlaştık dedi.
He said deal.
- Anlaştık.
- Deal.
Isırmazsanız ben de üzerinize basmam, anlaştık mı?
You don't bite me, I don't step on you. Deal?
Anlaştık mı?
So we have a deal?
Anlaştık mı? - Evet, elimden geleni yapacağım.
Yes, I'll do my best.
- Anlaştık o halde.
Then we have ourselves a deal.
Tamam Harvey, anlaştık.
Okay, Harvey, You have a deal.
Işıkları söndürün demek, ışıkları söndürün demektir anlaştık mı?
Come on. Lights out means lights out, okay?
O zaman anlaştık.
Then we have a deal.
Zihninden çıkar, anlaştık mı?
Get it out of your system, all right?
- Anlaştık.
- M'kay.
Anlaştık mı?
Uh-huh.
Anlaştık o zaman Böyle gelseniz de olur.
It's just... - then it's settled. No need to pack.
- Peki. - Anlaştık.
- Okay.
Tamam, tamam. Anlaştık.
All right, all right, we've agreed.
- O zaman anlaştık.
- All right, we're in agreement.
- Toyota - Trader Joe's'daki patronlarımla görüştüm ve bu tür hikayelerin dergi sattırmayacağı konusunda anlaştık.
Toyota-Trader Joe's, and we agreed these kind of stories, they don't sell magazines.
Anlaştık mı?
Are we agreed?
- Anlaştık.
Agreed.
Tamamdır, anlaştık.
Okay. We have a deal.
Anlaştık.
Deal.
Anlaştık mı?
Do we have an understanding?
Anlaştık mı? !
Do we have an understanding?
- Evet anlaştık.
- Yeah, we did.
Anlaştık.
Done.
Anlaştık, tamamdır.
You got it, all right.
Öyleyse anlaştık.
So then, we agree.
Sonunda bir konuda anlaştık.
Finally, something we agree on.
O hâlde anlaştık.
Settled, then.
Unutma, gıdıklamak yok. Anlaştık.
You got it.
- Anlaştık mı anlaşmadık mı?
Do we have a deal or not?
- Anlaştık.
Understood.
- Anlaştık.
You're on.
- Anlaştık. Bir süre için.
Agreed, for a time.
Anlaştık mı?
We have a deal?
Anlaştık mı?
Understand?
- Anlaştık mı?
Deal?
Anlaştık.
Great.
Anlaştık mı?
Deal?
Pekâlâ, hepimiz şu konuda anlaştık o zaman.
Okay, so we all agree.
Anlaştık, 1.polis merkezini ararım. Bizi de kayıt etsinler.
Okay, I'll call 1PP, sign us both up.
Anlaştık.
Yeah.
- Anlaştık.
- Right.
Anlaştık.
Let's do this.
Anlaştık.
Agreed.
Anlaştık.
You got it.
- Anlaştık mı?
Agreed?
Daniel Hardman milyar dolarlık bir müşteriyle anlaştı...
Daniel Hardman just signed a billion-dollar client...
- Anlaştık.
- Okay.
anlaştık o zaman 44
anlaştık mı 503
anlaşıldı 2701
anlasana 51
anlaşıldı mı 1385
anlaşılan 207
anlaşma 49
anlaşalım 38
anlaşıldı tamam 19
anlaşabiliriz 26
anlaştık mı 503
anlaşıldı 2701
anlasana 51
anlaşıldı mı 1385
anlaşılan 207
anlaşma 49
anlaşalım 38
anlaşıldı tamam 19
anlaşabiliriz 26