English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ A ] / Ateşi var

Ateşi var translate English

731 parallel translation
- Ateşi var ve havale geçiriyor.
- He's hot and he has convulsions.
Ateşi var... Kanını akıtmalıyız.
She has a fever we shall have to bleed her.
Ateşi var, ona iyi bakmanız lazım.
There is fire, I got a good look at him.
Onda aşk ateşi var.
He has a lovely temperature.
Ateşi var.
Fever.
- Ateşi var.
- Touch of fever.
Ateşi var, nabzı da biraz zayıf.
He's got some fever and his pulse is a little low.
- Ateşi var.
She's running a little temperature.
- Ateşi var mı?
He says it's nothing to worry about.
- Onun ateşi var, değil mi?
- He's feverish, ain't he?
- Evet, evet, kesinlikle ateşi var.
She definitely has. Oh, yes. - Certainly.
Ateşi var ve üstelik şemsiyesi de yok.
You know he's got a fever, and no umbrella.
Yüksek ateşi var, Doktor.
High fever, Doctor.
Ateşi var.
He's running a high fever.
Ateşi var.
She has a fever.
Ateşi var mı acaba?
I wonder if he's got a temperature.
Ama ateşi var.
The phone's dead!
Şey, sadece biraz ateşi var.
Well, he just spiked a fever.
Herb Potter'in ateşi var. Kulübesinde yalnız yaşıyor.
Herb Potter's got tick fever, he's at his cabin by himself.
Yüksek ateşi var.
He's running a high fever.
Bakın. Bir kamp ateşi var!
I see a deserted fireplace.
Bakın. Bir kamp ateşi var!
A caveman might live here.
Sadece biraz ateşi var.
Just a little fever.
En az 40 derece ateşi var.
His temperature must be at least 105.
Çok ateşi var.
Terribly fevered.
Ateşi var ve çok kötü öksürüyor efendim.
He's got a fever, and he's coughing his heart up, sir.
Ateşi var mı?
Has she a fever?
Ateşi var.
He's all fever.
Galiba ateşi var.
I think he's got a fever.
Sanırım ateşi var
I think she has a fever
- Ateşi var.
- He's got a fever.
Hem ateşi var, hem geç oldu.
He's got a fever and it's late, anyway.
- Biraz ateşi var.
- He's got a touch of fever.
137'i geçmiş bile, Mon Dieu, ateşi var!
Mon Dieu, he is boiling.
Ateşi var.
She's got some kind of fever.
Biraz ateşi var, ama ciddi bir şey olduğunu sanmıyorum.
She does have a little temperature, but I don't think it's serious.
Sanırım ateşi var.
I think she has a fever
Çok ateşi var.
He's so hot.
Ancak o hasta çok bir ateşi var. Sülükleri kullanmak zorunda kaldık.
He is not feeling good, sudden bout of fever.
Ne zamandır ateşi var?
Since when did she have a fever?
Belki biraz ateşi var.
A bit hot, perhaps.
Ateşi var. Giorgio, epeyce ateşi var.
He's got a fever.
- Ateşi olan var mı?
- Light, anyone?
Ateşi olan bir beyefendi var mı?
Do any of you gentlemen have a light?
İleride hafif uçak savar ateşi var.
Light flak ahead.
- Ateşi olan var mı?
- Anyone got a match? - Here.
- Ateşi mi var?
- He has a fever?
İçinde cehennem ateşi ve lanet var, Jody Varner.
" " You got hellfire and damnation in you, Jody Varner.
Ülseri de var, ateşi de. Daha bilmediğim neleri vardır kim bilir.
She's got ulcers, fever and other things I don't know.
Ateşi yükseldi. Çok az umut var.
Fever has developed and there is little hope.
Ateşi mi var dedin?
Hot, you say?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]