Ayrılma translate English
3,184 parallel translation
- Don'un ayrılma sebebi o değil.
- It's not why Don's leaving.
Ben ve Bay Jin ayrılma noktasına geldik.
Mr. Pastor Jin and I have had a parting of the ways.
Hey, bir dakika bir yere ayrılma.
Hey, stay here a minute.
Ayrılma vakti geldi.
It's time to go.
5.000 dolarlık bir ayrılma payı aldım.
I took a buyout for $ 5000.
Yanımdan... Ayrılma.
Stay... with me.
Yanından ayrılma.
Just stay with him. Keep him calm.
Yanımdan hiçbir zaman ayrılma,.
I never want you out of my sight, ever.
"... yanımdan ayrılma. "
Don't walk away
"Yanımdan ayrılma."
Don't walk away...
Yanımdan ayrılma, olur mu?
Stay close, okay?
- Onun da pelviksinde ayrılma vardı.
- She also had pelvic separation.
Yarın ne olursa olsun yanımdan ayrılma.
Tomorrow... whatever happens, don't leave my side.
Ayrılma konusunda benden iyisi yoktur.
I reckon I best be moseying on.
- Özel Kuvvetler'den ayrılma nedenim bu pisliği içmek istemeyişimdi. - Kapa çeneni Fowkes.
Shut up, Fowkes.
Lütfen ayrılma benden.
Please, don't break up with me.
Ne gerekse yaparım yeter ki benden ayrılma.
I'll do- - I will do whatever it takes, just... Do not break up with me.
Yanımdan ayrılma.
Don't leave me alone.
Bir yerlerden ayrılma konusunda sorunlarım var.
I have trouble leaving places.
Bu dünyadan ayrılma vaktin geldi.'"
♪ "You got to come on up" ♪
- Tamam. - Yanımdan ayrılma!
- All right, stay with me.
Tamam mı? Bir yere ayrılma.
Don't move.
Bakın, buradan ayrılma isteğinizi sahiden anlıyorum.
Look, I get wanting to leave here. I do.
Bir yere ayrılma.
Um, don't go anywhere.
Benden ayrılma yeter.
Just do not break up with me.
Bu hafta ayrılma olasılığımız % 50 olsa bile...
Even if the odds are 50 / 50 that we'll break up within the week,
Ben Simon'a ayrılma konusunu soracağım... böylece o hayatına devam edebilir ben onu engellemeden.
I'm gonna ask Simon for a separation so he can move on with his life without me holding him back.
Her muhtemel kanıtı takip etmemiz gerekiyor. Bir yere ayrılma.
We have to follow every possible lead- - don't go anywhere.
Konsantreni bozma, yolundan ayrılma.
Stay focused, stay in your own lane...
"Ayrılma paketi" denen bir şey olduğunu biliyorum.
I know there is something called an exit package.
Peşimden ayrılma.
Stay close.
Tanner'ın uzun dingil mesafeli aracı var, bu yüzden yaklaşma ve ayrılma açısı sorun olacaktır.
Tanner's got that long wheel base, so his approach and departure angle are gonna be a problem.
Baba, emniyet müdürlüğünden ayrılma vaktinin geldiğini ne zaman anladın?
Pop, when'd you know when it was time to step down as P.C.?
- Belki de söylemiyordu. Demiryolu hattını geriye doğru takip edince, burada bir ayrılma noktası görülüyor.
Follow the tracks backwards, and you can see a split up here.
Bu arada Downton'dan ayrılma işiyle de yüzleşmenin zamanı geldi.
Meanwhile, it's time to face the business of leaving Downton.
McGantry ile ayrılma fikrine karşı gibiydin.
You weren't on board, moving away from McGantry.
Mesela, nişanlıdan ayrılma gibi.
Such as, for example, uh, the breakup of an engagement.
Ondan sakın ayrılma.
Don't ever let him go.
- Yanından ayrılma.
Stay with her.
Ayrılma nedenin benim. Artık işin yok, paran yok.
I am the reason you left, the reason you have no job, no money?
Tamam, yanımızdan ayrılma.
Fine. Stay close.
Cennette.. Ayrılma başucumdan. Elimden geldiğince çabuk oldum.
Never leave my side... [pounding]
CBI'ın bilgisi olmadan şehirden ayrılma.
Don't leave town without notifying CBI.
Şimdi ilk olarak eğer içinizden biri ayrılma dürtüsü hissediyorsa keyfinize bakın.
Now first of all, if there's anyone here that feels the urge to leave, feel free.
Hayır, benim yüzümden ayrılma.
No, don't break it off because of me.
Yerinden ayrılma.
Stay put.
Ben, üç tane ayrılma vakasında çiti onarmak için hep örtüyü kullandım.
Ben, on three separate occasions, I have used a quilt to mend fences.
O zaman ayrılma ondan.
So don't break up with her.
Zola gayet iyi. Kızımı kucağına alana dek peşinden ayrılma. Tamam mı?
Zola will be fine.
Ayrıca kasılma olmaz, kramp olmaz aniden bir zarafet ve incelik olacak.
Plus, no more bloating, no more cramping, I'll receive a rapid influx of elegance and grace.
Ayrılma kararı benim için tamamdı.
I was fine with our breakup.
ayrılmak 17
ayrılmayın 60
ayrılmalıyız 17
ayrılmak mı 34
ayrıldık 55
ayrıldım 20
ayrıl 63
ayrılın 293
ayrılalım 66
ayrıldı 31
ayrılmayın 60
ayrılmalıyız 17
ayrılmak mı 34
ayrıldık 55
ayrıldım 20
ayrıl 63
ayrılın 293
ayrılalım 66
ayrıldı 31