Başından beri biliyordun translate English
193 parallel translation
Seninle evleneceğimi başından beri biliyordun, değil mi?
You knew all the time I was going to marry you, didn't you?
Başından beri biliyordun.
You Know Exactly What You're Doing... Everybody Believes Somebody Came...
Başından beri biliyordun.
You've known it from the beginning.
Ne istediğimi, başından beri biliyordun.
You knew what I wanted.
Austin, bunu başından beri biliyordun.
Austin, you knew it all along.
Başından beri biliyordun demek!
You knew it all the time!
Tommy'yle ilişkimi başından beri biliyordun.
You knew about Tommy and me all along.
O hâlde en başından beri biliyordun.
Then you knew it first.
Başından beri biliyordun, değil mi?
You must've known about it all along, Harry.
En başından beri biliyordun, değil mi?
You knew from the first, didn't you?
Başından beri biliyordun değil mi, gerçek bir tehlike olmadığını.
You knew all along, didn't you, that there was no real danger.
- Başından beri biliyordun.
You've known all along.
Jill'in nerede olduğunu başından beri biliyordun!
You knew where Jill was all along. Uncle Gerald, you are a fink!
Başından beri biliyordun.
You knew it all the time.
Başından beri biliyordun. Taksi şoförü beni Baker Street'e getirdiğinden beri.
You knew right from the beginning, when that cabbie brought me to Baker Street.
Bunu ta en başından beri biliyordun.
You knew that all along.
Seninim Richard... ve sen bunu başından beri biliyordun.
I'm yours Richard... and you've always known it.
- En başından beri biliyordun değil mi?
- You've known all along, haven't you?
Başından beri biliyordun, ama hiçbir şey yapmadın.
You knew all along, but you did nothing.
- Bunu başından beri biliyordun.
- You knew that all the time.
Evet haklısın, tâ başından beri biliyordun.
You knew it all along, that's right.
- Sen buldun. Belki de başından beri biliyordun.
- You could've known all along.
Elbette sen bunu başından beri biliyordun.
Of course, you probably knew that all along.
Bunu en başından beri biliyordun.
You knew that all the god-damn time.
Başından beri biliyordun, ve yine de beni...
You knew all along, and you still let me...
Her şeyi en başından beri biliyordun!
- You knew that all along!
Başından beri biliyordun.
You've known it all along.
- Bunu başından beri biliyordun.
- You knew that from the beginning.
Tanrı aşkına, başından beri biliyordun.
Jesus, you knew that all along.
- Başından beri biliyordun.
- You knew all along.
- Başından beri biliyordun, değil mi?
You knew all along, didn't you? Yep.
Bunu başından beri biliyordun. Galiba anlamaya başladı.
I do believe he's catching on.
En başından beri biliyordun.
You knew from square one. Look at him.
Başından beri biliyordun.
You knew that from the start.
Bu konuyu başından beri biliyordun yani ve bunu durdurmak için hiçbir şey yapmadın mı? Çok yalnızdı. Son kez kontrol ettiğimde
I did it for her because I knew it would be better for her to be here than being a soldier fighting in your private little war with the Klingons.
Başından beri biliyordun. Seninle tanışmadan önce Lola'ya hamile kalmıştım.
And you knew it all along
Başından beri biliyordun.
You knew all along...
Hâlbuki çantada keklik. - Başından beri biliyordun, değil mi?
You knew all along, didn't you?
Her şeyi başından beri biliyordun, ve hiçbir şey söylemedin!
You have known it all along, and you didn't say shit!
Başından beri biliyordun!
You knew. You knew, didn't you, Parker? You knew all along.
Başından beri biliyordun.
You knew all along.
Başından beri kızın öldüğünü biliyordun.
You knew she was dead all the time.
Bunu başından beri biliyordun.
And you knew that from the beginning.
Başından beri benim cici çocuk olmadığımı biliyordun.
You've always known that I wasn't exactly the blue-eyed boy.
Başından beri bunu biliyordun.
You knew about it from the beginning.
En başından beri bu otoyol işini biliyordun.
You knew about that freeway the whole time.
Başından beri bu biliyordun değil mi?
- You knew about this all along.
Başından beri, bunun UFO'larla ilgili olmadığını biliyordun.
You knew this wasn't UFO-related from the start?
Başından beri bunları biliyordun, değil mi?
You knew this was coming the whole time, didn't you?
Jake, başından beri bu kitabın bizim hayatımızdan uyarlanacağını biliyordun bana sürekli soruyordun...
Jake, you knew right from the start this book featured our lives. You were forever asking me...
Yani ta başından beri böyle bir ihtimal olduğunu biliyordun- -
But that means, right from the very beginning... you always knew there was a chance...
başından beri 45
başından beri biliyordum 21
biliyordun 59
basın 48
basınç 29
başın sağolsun 19
başın sağ olsun 33
başınız sağolsun 27
başınız sağ olsun 59
başın mı ağrıyor 20
başından beri biliyordum 21
biliyordun 59
basın 48
basınç 29
başın sağolsun 19
başın sağ olsun 33
başınız sağolsun 27
başınız sağ olsun 59
başın mı ağrıyor 20