Ben almayayım translate English
822 parallel translation
Oh, ben almayayım Bay Carton.
Oh, no, not me, Mr. Carton.
Ben almayayım.
I'll sit this one out.
- Ben almayayım, sağol.
- None for me, thanks.
Yok, ben almayayım.
No, thank you.
- Hayır ben almayayım.
- No, thanks.
- Ben almayayım, teşekkürler.
- Nothing for me, thanks.
Hayır, ben almayayım.
No, thank you.
- Ben almayayım.
- Nothing for me, George.
Ben almayayım, teşekkürler.
Not for me, thanks.
Ben almayayım, artık boğazımdan kesmeye başlıyorum.
No, not for me. I'm gonna start cutting down.
Ben almayayım sağ ol.
None for me, thanks.
Yok, ben almayayım.
No, I won't have one.
Hayır, ben almayayım.
No, don't do it to me.
- Ben almayayım, teşekkür ederim.
- No more for me, thank you.
Ben almayayım.
Nothing.
Ben almayayım.
No more for me.
- Ben almayayım!
- No, thank you!
Ben almayayım.
I should say so.
- Ben almayayım, sağ ol.
- Not for me, thank you.
Sakıncası yoksa ben almayayım.
If you don't mind, ma'am, I don't really care for the stuff.
Ben almayayım tatlım, bir tanesi bile yeterli.
Thanks a hell of a lot, honey, but one of him is enough.
Misafirperverliğinizi sevdim ama ben almayayım.
I like your hospitality, but I don't think I'll accept it.
Ben almayayım.
Rather you than me.
- Hayır ben almayayım.
For you. - Oh, no, I really...
Pekala, bu şey her neyse tavşan veya her neyse, ben almayayım.
Well... whatever that is, rabbit or what... ever I pass.
Ben almayayım, teşekkürler.
Nothing for me, thanks.
- Öyleyse, ben almayayım.
Oh... in that case, no, I won't.
- Ben almayayım.
You think so, do you?
- Yok, ben almayayım.
- No, not for me.
- Ben almayayım, sağ ol.
- Mrs Grey?
- Hayır, ben almayayım.
- No, I won't, thanks.
- Ben almayayım, teşekkür ederim.
Oh, no, not me, thank you.
Hayır. Ben almayayım.
And listen to you bitch about my boots?
- Ben almayayım, teşekkürler.
- Not for me, thanks.
- Ben almayayım.
- I'd better not.
Eğer güzellik uzmanının yaptığı şey buysa, ben almayayım.
If that's what a beautician does, I'll take mine rare.
- Hayır, ben almayayım.
- No, none for me.
Ben almayayım, sağol.
I'm fine, thanks.
Ben almayayım.
Not me. You two go on.
Yukarıda işimi bitireceksin yani. Ben almayayım.
Death, upstairs, yeah, I'll get right on that.
- Ben almayayım.
Not for me, thanks.
Sağ olun ben almayayım.
No, thank you.
Ben almayayım anne!
Well not me, Ma!
Ben bir şey almayayım.
I don't care for anything.
- Yani, evet efendim almayayım ben.
- I mean, yes, sir, I'm sure I won't.
Ben neden almayayım?
Why shouldn't I?
- Ben de almayayım.
- Not me. No, thanks.
Düşündüm de, ben de almayayım.
On second thought I'll pass.
- Teşekkürler ben almayayım.
Oh, I am just broken up over Christiano.
Ben bu vaazlarınızı almayayım, dostum. Ben fikrimi değiştirdim.
You can spare me the Reader's Digest lecture, my friend, because I've changed my mind.
- Almayayım ben.
- I don't get it.
almayayım 103
ben anlarım 24
ben açım 59
ben aşık oldum 24
ben anladım 28
ben anlamadım 23
ben annen 33
ben acıktım 70
ben asla 80
ben anlamam 20
ben anlarım 24
ben açım 59
ben aşık oldum 24
ben anladım 28
ben anlamadım 23
ben annen 33
ben acıktım 70
ben asla 80
ben anlamam 20
ben alayım 73
ben alıyorum 23
ben anlıyorum 29
ben aptal değilim 98
ben aldım 62
ben alırım 306
ben amerika 34
ben aç değilim 36
ben annesiyim 25
ben ayrılıyorum 34
ben alıyorum 23
ben anlıyorum 29
ben aptal değilim 98
ben aldım 62
ben alırım 306
ben amerika 34
ben aç değilim 36
ben annesiyim 25
ben ayrılıyorum 34