Benim suçum değil translate English
1,465 parallel translation
Benim suçum değil.
It's not my fault.
İş olmaması benim suçum değil.
It's not my fault the job market sucks.
Bu benim suçum değil ki, bu teknolojiyi kullanmanın bir güzelliği. Gil,
It's not my fault that the courts lag behind our technology.
Celia'ya olanlar ise benim suçum değil.
And Celia was not my fault.
Benim suçum değil!
It ain't my fault!
Benim suçum değil!
Hey man, it is not my fault!
Gabrielle, banka hesabının dondurulması benim suçum değil.
Gabrielle, it's not my fault that your bank accounts are frozen.
Hiç aşık olmaman benim suçum değil!
It's not my fault you don't have love in your life!
Patlayıcılar! " yazıları benim suçum değil.
It's not my fault if "Danger Explosives" was only written in Welsh.
- Arabama çarpman benim suçum değil.
It is not my fault that you ran into my car.
benim suçum değil.
This isn't my fault.
Hey, adamın penisini kırman benim suçum değil.
Hey, It's not my fault you broke the boy's penis.
Bu benim suçum değil.
It's not my fault.
Aman Tanrım, bu benim suçum değil.
Do you scrapbook, Lois?
Ne var, erkek arkadaşının en sonunda akıllanması benim suçum değil ki.
What, it's not my fault your boyfriend finally grew a brain.
Annemin cenazesinden önce nezarete düşmem benim suçum değil.
It's not my fault I got locked up the night before her funeral.
Ailemin meyve bahçesinin olması, benim suçum değil.
It's not my fault my family had an orchard.
- İçki içmesi benim suçum değil.
- lt's not my fault she had alcohol.
Senin olsun hepsi, Bu hafta sonundaki partisine gelmeyeceğim çünkü onun o kıskançlık krizlerini çekemem bir erkek bana asılırken ki bu her zaman başıma gelir, Bu benim suçum değil.
All yours, ditching his party this week end cause I don't want him to get all crazy violent everytime a boy undresses me with his eyes, which happens all the time, it's not my fault, I can't help it.
- Bu benim suçum değil.
- but it's your fault and your fault. - It's not my fault.
Ve ayrıca bu benim suçum değil, buna sen izin verdin.
And besides, it's not my fault, you allowed it.
Karın bir fahişeydi, benim suçum değil.
Your wife was a slut. Don't blame me.
Benim suçum değil ki!
It ain't my fault.
Benim suçum değil bu.
I mean, it's not my fault.
İri bir çift kavunun hakkından gelemiyorsan, bu benim suçum değil.
It's not my fault you cannot handle a big set of melons.
Söylemeye çalıştım. Kötü bir gün geçiriyorsan, benim suçum değil diye.
And I want to tell him, you know, it's not my fault if he's had a bad morning.
Görevini bırakıp gitmen benim suçum değil!
It's not my fault you abandoned your post!
- iyide, benim suçum değil bu, dostum.
- Well, that ain't my fault, mate.
- Benim suçum değil ki.
- It's not like it's my fault, per se.
Sürekli taşınmamız benim suçum değil.
It's not my fault we're always moving.
Benim suçum değil.
It's not my fault!
Adamın bu kadar abartması benim suçum değil.
It's not my fault if they can't deal with their own shit.
Grip olmam benim suçum değil.
I can't help it if I got the flu.
Lindsay, benim suçum değil.
Lindsay, it is totally not my fault.
Anne, unutma, o benim babam ve öyle olması benim suçum değil.
Mum... don't forget... It's not my fault he's my father...
Bu benim suçum değil, bu senin hatan.
It ain't my fault, it's your fault.
Benim suçum değil miydi?
This wasn't my fault?
Bobby'e dönüşmen benim suçum değil.
- No, no, it's not my fault you didn't turn out like Bobby over there.
- Birincisi, benim suçum değil.
- Okay, first of all, this is not my fault.
- Bu benim suçum değil tamam mı, bak..
Well, that's not my fault, okay? Just...
Benim suçum değil. Meg Kramer oyunu ötenazi yönünde kullandı, değil mi?
It's not my fault Meg Kramer... cast her vote for euthanasia, now, is it?
Bu işe yaramazsa benim suçum değil. Lütfen bunun planın bir parçası
I thought you fixed this Woo?
AIDS'li olmam benim suçum değil.
It's not my fault that I have aids.
Efendim, bu gerçekten benim suçum değil.
Sir, this really isn't my fault. - But I've never lost a body.
- çünkü bu senin suçun değil. - Benim suçum mu?
- because it's your fault.
- Bu benim suçum değil.
- It's not my fault.
Benim suçum değil mi?
Not my fault?
Bu benim suçum bile değil.
( Trent ) Yeah, you did, as a matter of fact.
Ah yapma..... Sen bazı şeylere "ben koşuya çıkıyorum" diye ad verdiysen, bu benim sucum değil.
Not my fault if you have your own definition of "jog".
Kimsenin değil sadece benim suçum.
No one else's fault but mine.
Ama işin iyi yanı beni artık listene eklemek zorunda değilsin. Benim iyi birine dönüşmem senin suçun değil. Benim suçum.
The good news is you not have to put me on your list It's not your fault this place didn't turn me into a good person.
benim suçum değildi 49
benim suçum 81
benim suçum yok 23
benim suçum mu 22
benim suçumdu 31
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
benim suçum 81
benim suçum yok 23
benim suçum mu 22
benim suçumdu 31
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66